Çiçeğimi Öldürmeyin

Her şeyin bittiğini daha yeni anlıyorum. Oysaki her şey daha dün gibi aklımda... Hani yağmur yağar ya bazen, hani gök gürler ya arkasından işte öyle bir şeydi bizimkisi de. Bu şarkı gibi derin ama her şarkı gibi sonu gelen...

Sabah günlük güneşlik evden çıkmıştım. Üstelik beslenme çantamı da daha yeni bırakmıştım. Sınıfa bir bücür gelir, kızları etrafına toplardı. Ne yaramazdı o günler;. Ne fena çapkınmışım o zaman. Dört bir yanım cennetti sanki solum duygu, sağım sevgi idi ama aşk nedir bilmiyordum ki? Daha on üç yaşındaydım, kocatepenin kavşaklarına kar yağıyordu. Ben eve gelirken daha on üç yaşındaydım, üşüyordum.

Bizim balkon caddeye bakar, her türlüsünü bulursun yalnızlığın bende bunu daha o yaşta bilmeden, ona kavuştuğum da yaşayacağımı nerden bilebilirdim ki?

Ah! Yine sabah oldu, yine soğuktu Afyon. On üç yaşımda daha bir derin hissediyordum bu soğukluğu; onu tanımadan önce. Afyon da havalara güven olmaz derler, kış bitmiş; bahar ne çabukta gelmişti. Aslında hava yine de serin sayılırdı.

Yine böyle bir gün sınıfımdaydım. Âşkın ne zaman nasıl geleceği belli olmaz derler. Bana da bu yaşta gelmişti âşk. Fakat acısını bir başka bahara ertelemiştim. Nerden bilebilirdim ki her güzel şeyin sonu olacağını. Nasıl bileyim daha çocuktum ben. Yani âşık olmayı öğrenen masum bir çocuk.

Seneler çok güzel geçiyor, ona artık çiçeğim diyor elini tutmasam da öpmesem de âşık olduğumu biliyordum. Yaşasın âşık olmuştum, o benim ilk âşkımdı. O bana bakıyordu, ben ona çiçeğim diyordum. Hani bir o kadar doğa kokuyordu, doğaldı. Eee çiçek için en güzel yerdir dağlar o da benim çiçeğimdi zaten.

Günler günleri, aylar ayları kovalıyordu. Bir ağlıyor, bir ağlayıp bir gülüyor bir ayrılıp bir barışıyorduk. Yirmi yaşıma kadarmış bütün bunlar nerden bilebilirdim ki? Ah neyse kelimeler neyi anlatır ki? Kalem benim ne çektiğimi nerden bilebilir. Ve kim bilebilir ki gelmeyeceğini bilerek beklemeyi. Çiçeğimdi o benim, arada sırada da olsa uzaktan onu görmek iyi geliyordu bana. Ama onu son görüşümde her şey neden film şeridi gibi geçti hâlâ bilmiyorum... İşte o gün yanında başkası vardı. Benim başkam, bambaşkamdı artık o! Ben çiçeğimin elini tutmadım ama o ne çabukta tutuvermişti? Ey hayat söyle bana neden her şey bu kadar basitti. Her şey bu kadar basit ise ben niye hep zor tarafını gördüm hayatın. Âşk neden üç harfle başlayıp yükünü artırarak elveda ile bitiyordu. Ve neden tüketiyorduk âşkı yok yere...

Şimdi ben gene başladığım gibiyim çiçeğim. Anamdan doğmuş gibi çıplak ve apak. Şimdi ben gene yalnızım. Sense iki kişi... Elveda sevgilim Elveda demek gidiyorsun yolun açık olsun. Ben arkandan bağırıyor olacağım, sadece kendim duyacağım kadar; Beni Öldürün Ama Çiçeğimi Öldürmeyin!

04 Kasım 2010 2-3 dakika 2 öyküsü var.
Beğenenler (3)
Yorumlar