Çocuk Ve Çevre

1)Anlatıcı
2)Yaşlı ağaç
3)1.ağaç
4)2.ağaç
5)3.ağaç
6)4.ağaç
7)5.ağaç
8)6.ağaç
9)7.ağaç
10)8.ağaç
11)Küçük fidan
12)Doğa
13)Doğanın annesi
14)Sunucu
15)1.çocuk
16)2.çocuk
17)3.çocuk
18)4.çocuk
19)5.çocuk
20)6.çocuk
21)7.çocuk
22)8.çocuk



Anlatıcı: Sevgili seyirciler, biraz sonra seyredeceğiniz hikâye, sahip olduğumuz ve kıymetini bilmediğimiz birçok güzelliği bizlere hatırlatacak.
Şimdi sadece anne babalarımızın çocukluk anılarında anlattıkları güzel köylere istersek gidebileceğimizi biliyoruz ama acaba bizim çocuklarımızın gidebileceği, ağaçlarla, akan sularla dolu köyler kalacak mı?

Şimdi sizi biraz hayal kurmaya davet ediyorum...(sahneden çıkar)

Yaşlı Ağaç:Dünya 3 milyar 600 milyon yıl yaşadı ve belki bir o kadar daha yaşayacaktı...insanlar izin verselerdi tabii...Sizler için üzülüyorum...Benim her bir dalımda kuşlar cıvıldar; yapraklarım çocukların oyunlarında şarkı söylerdi.Yeşilin her tonu vardı dallarımda...Ama şimdi o günler size anlatabildiğim bir masal oldu...

1. Ağaç: Birileri geliyor, toparlanın çabuk....

2. Ağaç: Öff ..Hep de en heyecanlı kısımda birileri geliyor..

1.Ağaç:Neyse ki yaşlı ağaç hep bizimle ve anlatacak çoookk hikayesi var..Sabret biraz

2.Ağaç:Tabiî ki atalarımıza yaptıkları gibi hepimizi kesmezlerse,yaşamaya devam edersek...

Yaşlı Ağaç: Buna yaşamak denirse tabii... Sizler yaşamanın şu kuru ormanda kök salmak olduğunu sanıyorsunuz...

Doğa ve annesi sahneye girer...

Doğa: Anneciğim? Çocukluğunun geçtiği köy burası mı? Pek de anlattığın gibi değilmiş, doğrusu fotoğraflarda göründüğü gibi de değil...Oysa ben kuş sesleri duyacağımı ve bunu arkadaşlarıma anlatıp mutluluğumu paylaşmayı umuyordum.O kadar yolu bu kuru ormanı görmek için mi geldik?

Annesi:Doğacığım; benim çocukluğumda burası masal gibi bir köydü...Bak Şu ağacı görüyor musun?(yaşlı ağacı gösterir) O ağaçla öyle güzel anılarım var ki?


Doğa:Anlattığın yerleri gösterir misin anne?Hani meyve ağaçları nerede?

Anne:Bak işte şu tepede meyve bahçemiz vardı...Aklına gelebilecek her türlü meyveyi dalından koparıp yerdik..Bazen akşama kadar eve gitmez, acıktığımızda ağaçlardan canımızın istediği meyveyi yerdik.

Doğa:En çok ne yapmayı severdin?

Anne: (Yaşlı ağacı göstererek)şu ağacın altında, kuş seslerini dinlemek ve kitap okumak en sevdiğim şeydi...

(Dağları göstererek)Şu dağların her tarafı ağaçlarla doluydu..Hani parkta büyük bir tane var ya...O zamanlar köyümüzde o ağaçtan binlercesi vardı?(Doğa ve annesi donar sunucu içeri girer)

Anlatıcı: (Yaşlı bir kişi kılığında)Doğa'nın annesi küçücük bir çocuktu...Tıpkı kızına anlattığı gibi şu dağların üzerindeki ulu ormanı seyretmekten zevk alırdı..En büyük hayali en yüksek tepeye çıkıp bulutlara merdiven dayayıp üzerine çıkabilmekti.Haaa, bir de şu aşağıda akan ama artık yeri bile belli olmayan suda yüzmeyi severdi..Bazen de balık tutarlar eve büyük bir heyecanla dönerlerdi...oysa şimdi bunlar sadece çocuğuna anlatabildiği bir hikaye olarak kaldı...Peki neden böyle oldu?

(Doğa ve annenin olduğu bölüm kararır, ağaçlar konuşmaya başlar...)


Yaşlı Ağaç:Nerede kalmıştık?Aslında Doğa'nın annesini görünce çok duygulandım..Bana eski sağlıklı günlerimi ve bugünlere gelişimi hatırlattı.Doğa gibi binaların içinde büyüyen çocuklara çok üzülüyorum.

Küçük Fidan:Peki ne oldu da bu duruma geldik?


Ağaç 3: O zamanlar köye kurulan termik santral köylüler için iş kaynağı olmuştu, köylülerin elindeki tüm tarlaları yüksek paralarla aldılar...

Ağaç:4 İlk başta para kazanmak herkesi mutlu etti ve meyveyi pazardan almanın bahçeden toplamaktan daha kolay olacağını düşündüler....Kimse biz ağaçlara önem vermedi...

Ağaç 3:Ama yanılıyorlardı ve bunu fark ettiklerinde her şey için çok geçti...

Ağaç 4:Termik santralin etkisi ve sanayi atıklarının bir araya gelmesiyle arkadaşlarımız birer birer kurumaya başladı...

Ağaç 3:Biz kuruyunca mevsimler etkilendi... Yağmur yağmamaya başladı; en iyi arkadaşımız ilkbahar buralara uğramaz oldu...

Ağaç 5:Ya akarsularımız, köklerimizi besleyen sulara mikrop karışıp balıkları ve bizleri hasta etmedi mi? İnsanların aslında kendilerine verdikleri zararın boyutunu anlayamamaları nedeni ile hepimiz çok üzüldük...

Ağaç 6:Eskiden yapraklarımız şarkı söyler,akan dereler de tempo tutardı..Çocuklar da bize katılınca ortaya muhteşem orkestramız çıkardı...

Ağaç 5:Şimdi ise zavallı insanlar ciğerlerine egzoz dumanı çocuklarına ise betonlardan yapılmış oyun alanlarından başkasını veremiyorlar..

Ağaç 6: Sahip oldukları parayı biricik çocuklarına temiz hava satın almak için kullanacakları günler çok yakındır...

(Doğa ,sunucu ve küçük fidan ortaya gelir ve çevre konulu şiiri okurlar.....)

Çevre

Çevreme baktım bir gün
Ela gözlü bir geyik can çekişiyor
ve o anda dedim ki
Verelim geyiğe hak ettiklerini
Canlansın doğa ve o ela gözlü geyik,
El ele verelim dünyayı güzelleştirelim,
Ela gözlü geyiğe hakkını verelim

Çevreme baktım bir gün
Pamuk tüylü tavşanın yuvası cam parçaları ile dolmuş
Ve ona dedim ki,
Üzülme yuvanı ben temizlerim,

Sokağa çıktım bir gün,
İnsanları bilinçlendirmeye
Anlamadılar beni tam beklediğim gibi,
Gidip gösterdim gördüklerimi,
Anladılar sonunda çevrenin güzelliğini...

(Küçük fidan ve sunucu yerlerine gider ve,
Doğa yaşlı ağacın altına oturur ve kendi kendine konuşmaya başlar)

Doğa:Keşke doğa insanlara bir şans daha verseydi...Keşke yaşlı ağacın güzel elmalarından koparabilseydim...ve keşke annemin anlattığı hikayedeki köyü görebilseydim...Ama artık bunu yapabilmem imkansız..

Yaşlı Ağaç:Üzülme,her şey bitmedi...Zaman biraz azaldı ama o kadar...Senin gibi kendisine inanan ve Doğayı seven birkaç çocuk bulman bize yardım edebilir.

(Doğa korkarak etrafına baktı ve ağaca dönerek)

Doğa:Sen konuşuyorsun!!!

Yaşlı Ağaç: Evet, aslında bütün ağaçlar ve hayvanlar konuşabilir ama bunu sadece çevreyi önemseyen ve yardım etmek isteyen çocuklar duyabilirler. Sen de yardım etmek için buradasın değil mi?

Doğa: Evet, doğayı kurtarmayı çok isterim ama bir ağacın konuştuğunu arkadaşlarıma nasıl anlatabilirim? Bana kimse inanmaz ki?

Ağaç 7:Bence tüm arkadaşlarını çevre ve önemi konusunda bilinçlendirmeye çalış ve sonra onlara kendilerini küçümsemeden doğaya katkı sağlayabileceklerine inandır.

Ağaç 8: Aslında küçük olsalar da, çocukların kalpleri çok büyük ve cesur atar... Tüm çocukları buraya çağır...

Ağaç 7:Önemli olan yapabileceklerine inanmaları...Sonrasını biz hallederiz..Ancak köklerimizi canlandıracak bir çalışmaya ihtiyacımız var..

Ağaç 8:Köklerimiz biraz ıslanır, dallarımız yapraklanırsa, yağmur yağmasını sağlayabiliriz ve her şey eski günlerdeki gibi olabilir...


Sahne kararır...Sahneye çocuklar girerler...Ellerinde kovalarla ağaçların köklerini sularlar...Ağaçlar yavaş yavaş dallarını kaldırır ve sağlıklı bir yüzle gülümsemeye başlarlar...

1.Çocuk...Çok heyecanlıyım!Her geçen gün yaprakları daha da yeşil oluyor..

2.Çocuk:Evet..Tıpkı annemin anlattığı gibi en sevdiğim renk olan yeşilin farklı tonlarını görebileceğimize artık daha çok inanıyorum...

3.Çocuk:Biz kendimize inanmazsak bize güvenen ağaçlara, köyümüze taşınacak kuşlara faydamız olamaz ki...

4.Çocuk:Köyümüzün geleceğini değiştirebilecek kadar büyük bir iş yapabilmek çok gurur verici..

5.Çocuk:Bizim de çocuklarımıza anlatabileceğimiz ve gösterebileceğimiz bir ormanımız olacak..

6.Çocuk:Hiç ormanla tanışamayan şehirdeki arkadaşlarımızı buraya davet edip oksijen almalarını sağlamalıyız..

7.Çocuk:Böyle bir başarıya ulaşmamıza inanamıyorum.

8.Çocuk:Tüm dünya çocuklarını çevreyi kurtarabileceklerine inandırmalıyız, gelecek bizim elimizde..

Hep birlikte:
Arkadaşlar, gelecek sizlerin ellerinde; dünya yok olmadan hep birlikte doğayı koruyalım, kendimize inanalım ve yeşili yaşatalım...

Sunucu:Evet arkadaşlar;bir gün belki gerçekten dünyayı kurtaracak cesarette çocuklar olabilirsiniz ama önemli olan çevreyi kaybettikten sonra yapacaklarınız değil, kaybetmemek için yapacaklarınızdır...

06 Mart 2010 7-8 dakika 1 öyküsü var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (3)
  • 15 yıl önce

    Oyundaki 8.Ağaca tamamen katılıyorum Ada ; aslında küçük olsalar da çocukların kalpleri çok büyük ve cesur atar 👑

    çevre için atan bu kocaman yüreği kutluyorum ; sevgilerimle canım 😙

    ayrıca ne olursa olsun yazmaktan sakın vaz geçme birtanem ud83cudfbb

    nice oyunlarına....grur kaynağım !

  • 15 yıl önce

    Sevgili Ada'nın yazdığı bu piyes'in geliriyle, Ada ve diğer çevreci --büyük adam--ların fidan dikeceklerini duyduğumda şu dizeler geldi aklıma;

    Orhan Veli'nin ruhu şad olsun..

    Şu Ada senin, bu Ada benim Yelkovan kuşlarının peşi sıra..

    Evet..Gelecek minik ellerinizle yeşerecekse ne mutlu bize..

  • 15 yıl önce

    herkese çok teşşekkürler👍