Çocuklara Masallar-3

BEYAZ KURDELELER

Anadolu'muzun güzel bir köyünde mutlu bir aile yaşarmış. Anne, baba ve çocuklar birlik ve beraberlik içindeymiş.
Bir gün çocuklardan biri kaza yapmış. Bir insanın ölümüne sebep olmuş. Bunun kaza olduğuna kimse inanmamış. Hemen mahkemeye vermişler. Mahkeme de genci içeri atmış. Yargılama sonucunda hakimler bunun kaza olduğuna kanaat getirmiş. Yine de uzun bir ceza almış. Aradan yıllar geçmiş. Genç cezasını çekmiş. Bu uzun süre zarfında ziyaretine ne annesi, ne babası ve ne de kardeşleri gelmişler...




Uzun tutukluluk sonunda tahliyesine karar verilmiş. Filan gün, filan saatte çıkacaksın, denmiş. Denmiş ama genç kara kara düşünmeye başlamış! Bu şekilde köyüne dönemezmiş. Ailesi ondan utanıyor olmalı ki, hiç ziyaretine gelmemişler.
Aklına güzel bir fikir gelmiş. Hemen onu uygulamaya başlamış. Köyleri bağlık-bahçelik bir köymüş. Üstelik köylerinin önünden tren yolu da geçiyormuş. Nasıl olsa köye trenle dönecekmiş. Ailesine mektup yazamazmış. O yüzden köyün muhtarına yazmaya karar vermiş.




--- Muhtar Emmi, demiş. Ben falan gün, filan saatte köye geleceğim. Ancak annem, babam benden utanıyor olmalı. Bu yüzden sen onlara söyle eğer beni seviyorlarsa yol kenarındaki bahçemizin ağaçlarından birinin dalına beyaz bir kurdele bağlasınlar. O zaman anlarım ki ailem beni seviyor. Trenden iner köyümüze dönerim. Yok istemiyorlarsa bir şey bağlamasınlar. Kurdeleyi görmezsem inmem. Çeker başka diyarlara giderim. Bunu aileme söyle...


Mektubu postaya vermiş. Beklemeye başlamış. Günü gelmiş, salı verilmiş. Trene binmiş, büyük bir hüzün içinde köyüne doğru yolculuğa başlamış. Yanında da yaşlı bir amca varmış.

Amca sormuş;

----Hayırdır evlat ne düşünüp duruyorsun?Bir derdin var galiba, demiş.
Genç önce söylemek istememiş ama sonunda anlatmaya karar vermiş. Başından geçenleri ve bu gün ki beklentisini hüzünle anlatmış. Amca;
----Allah kerimdir. Gün doğmadan neler doğar evlat, demiş. Bekleyelim, görelim.

Yollarına devam etmişler. Köye de yaklaşmışlar. Gencin kalbi küt küt atmaya başlamış. Her tarafını terler basmış. Amcaya dönmüş;
--- Ben bakamayacağım. Sen bak da bana haber ver. Acaba beyaz kurdele bağlı mı, değil mi?
Yaşlı adam pencereden bakmaya başlamış. Tam köyün girişinde gence dönmüş;
--- Dışarı bak evlat, demiş. Çocuk korka korka pencereden bakmış...
----Aman Allah'ım o da ne! Her yer beyaz kurdelelerle dolu. Sanırsın ki bütün ağaçlar çiçek açmış. Gözlerine inanamamış. Hayretler içinde kalmış.

Yaşlı amca;

---Ya evlat demiş, her anne ve baba çocuklarını işte böyle sever. Bak, sadece sizin ağaç değil bütün köyün ağaçları kurdele dolu. Ve onlar seni o kadar çok seviyor!
Çocuk gözyaşları içinde köylerindeki durakta inmiş, çok sevdiği ailesine kavuşmuş. Onlar çocuklarını, çocukta ailesini çok sevmiş. Bir daha da asla hata yapmamış. Mutlu bir aile olarak yaşamışlar.

Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine!

Gökten üç elma düştü.

Biri anlatana,

Biri yazana,

Biri de okuyup, dinleyenlere olsun!

05 Temmuz 2014 2-3 dakika 30 öyküsü var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (1)
  • 9 yıl önce

    Masal çocuklara da büyüklerde ders çıkarsa iyi olur. Kutlarım yürekten Kemal bey...👍