Deli Yavuz - 2

Hükümetin önünden geeçtim!..Hükümetin önünden geeçtim!..

"Deli Yavuz hükümetin önünü mesken tutmuş şimdilerde..Kah nöbet tutuyor polis memuru gibi, kah gülümsüyor gelen gidene..Neşeli yüzüyle, kısa bir molayı andırıyor dünyaya..Baktıkça mesaj veriyor çalışmaktan ve hayattan yorulmuş ruhlara..Dinleniyoruz baktıkça yüzüne Yavuz'un..Hüzünleniyoruz onun gibi olamadığımız için"..

Hükümet'in önünde üç-beş basamak..Polis memuru nöbet tutarken, halk günlük işlerini halletmeye çalışıyor, kentin karmaşası içinde..Herkes kaybolmuş kendi endişelerinin içinde..Bir tek deli Yavuz'da var gülümseme..Belki onun bir meşguliyeti yok..Belki de gülümsemeyi meslek edinmiş haliyle O'nun meşguliyeti hepimizinkinden çok..

Deli Yavuz şimdi de bahçede yuvarlak hatlar çiziyor..Elinde direksiyon varmış gibi, hayallerini sürüyor..Bana çarpmayın der gibi, arada gelenleri, arada da dönüp sessizce, polis memurunu süzüyor..Başında şapkasıyla deli Yavuz, bilmediğimiz bir alemde yüzüyor..Oysa ne kadar alışmıştık kurallı yaşamaya..Sabah sekiz, akşam beşli, bir koşuşturmacaya..
...

"Yeryüzünde deliler olmasaydı, bütün insanlar kendini en akıllı sanacaktı belki de..Oysa akıllılara taş çıkartacak hareketleriyle Yavuzlar; akıllı olmakla, deli olmak arasındaki ince çizgiyi hatırlatıyor bize..Ve anlıyoruz ki; herkes biraz deli, biraz akıllıdır bu hayatta..Bu yüzden, en güzel delilik; onlara verilmiş güzel yönlere sahip olmak belki de..İşyerinde somurtmak, insanları azarlamak, hatta küçük görmek, yerli yersiz eleştirmek insanları, akıllı olmak değilmiş demek ki..En güzeli, bir deli kadar tebessüm edebilmek, bir deli kadar hayatı hissedebilmek ve bir deliyle hayatı yeniden seyretmekmiş ve belki de"..

...Dünyada Deli Yavuz kadar neşelisini görmedim ben..O'nun kadar aralıksız gülümseyeni de..Deliliği hiç bu kadar sevmemiştim ben..Deli Yavuz'ları tanımadan önce...

Üç-beş çocuk toplanmış bir duvarın üstünde oturuyorlar şimdi de..Deli Yavuz en güzel misafir içlerinde..Çocuklar sorular soruyorlar o'na..kendince cevaplar veriyor deli Yavuz'da..Çocuklar mı o'nu idare ediyor, yoksa o mu çocuklara mesaj veriyor bu haliyle belli değil..Çocuklar o'nu çok seviyor..Belki de bir deli olmadıkları için içlerinden teşekkür bile ediyorlar, sahiplerine..Çocuklar bilmiyor şimdilik; bir gün akıllı insanların sahip oldukları şeylere sahip olduklarında, deli Yavuz'da olan güzelliklerin bir çoğundan mahrum kalacaklarını..En büyük hayat dersini, deli deyip geçtikleri, Yavuz'lardan alacaklarını..

Hükümetin önünden geeeçtimm!..Hükümetin önünden geeçtimm!..
...

İşte akşam..Deli Yavuz neşeyle dönüyor evine ..Geldiği yollardan zik-zak çizerek bugün ki yolculuğunu bitiriyor..Bir haliye dünyanın bütün yükünü omzuna almış gibi ağır, bir yanıyla kuş kadar hafif ve gamsız sanki deli Yavuz..Sabah olunca yine hükümetin önünde..Tüm resmi işlerden sorumlu bir memur gibi..O da vaktinde geliyor herkes gibi..O'nun da önemli işleri var belli..Yavuz da bitmek bilmez bir enerji, yüzünde dünyanın tüm güzel renkleri..

"Akılla bakıp, sadece akıllı olmayı önemsediğimiz dünyamızda Yavuz'lardan alıyoruz deli yanlarımızı..Hayatın hüznü çökünce ansızın Yavuz'lar öğretiyor bize gamsızlığı..Bir şeyleri takmak istediğimizde kafamıza, deli Yavuz'lar yetişiyor imdadımıza..Delilerle deli olup, bir kere daha bakıyoruz biz de dünyaya"..

İşte öğle.. Deli Yavuz da arkadaşları gibi mesaide..Aslında o bir ömür süren bir tatilde..Herkes ara veriyor işine bir anda..Deli Yavuz dinlemiyor tatil filan..Baksanıza müthiş bir gayrette..Herkese gülücük dağıtıyor..Ellerini salllayarak iki yana bize gamsızlığı öğretiyor..Bazen asker yürüyüşüyle gökyüzüne karışıyor rap raplar..Bazen lideri oluyor bir oyunun, o'nunla neşeleniyor çocuklar..Hep bizimle, hep bizden..Ne kadar sevgi dolu ve ne kadar içten..

Ah deli Yavuz!..Deliliğimi alıp yanıma, senin kadar akıllı olmayı istiyorum işte yine..Ağırlıklarımı bırakıp kalp iklimimden, senin kadar gamsız olmayı..Gururumuza yenildiğimiz zamanları atıp bir kenara sevgi dolu olmayı o kadar çok istiyorum ki, tıpkı içimde olduğum gibi..Tıpkı sen gibi..

Hükümetin önünden geeçtimm!..Hükümetin önünden geçtimm!..(:

17 Ağustos 2011 3-4 dakika 74 öyküsü var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (3)
  • 12 yıl önce

    kalemin mükemmel ötesi şule kardeşim...senın öykülerini okurken kendimi kaybediyrum..o kadar muntazam cümleler kuruyosun ki..EEE KISKANDIMMMMMMM..

    TEBRIKLER

  • 12 yıl önce

    Güzel bir yazı kaleme almışsın Şule yine. Aslında delilik ile akıllılık arasında çok ince bir çizgi vardır derler. Her mahallenin bir iki tane kadrolu delisi vardır, ama onlar bizimdir, bizdendir. Çocuklar zaman zaman eğlensede herkes onları çok sever, aslında dinen bir sorumluluklarıda yoktur ve Rabbimizin onları ahirette değişik şekilde rızıklandırılacağından söz edilir. Benim de bu tip bir iki insan var tanıdığım, kafanızdan bir tarih söylüyorsunuz, adam o günün hangi gün olduğunu söylüyor, şaşılacak bir durum, benim diyen akıllı insan yapamaz, ama okuma yazmasıda yok, işte böyle, kutluyorum güzel öykünü...👍

  • Çok doğru Ahmet ağabey..Onlara bizden farklı meziyetler verilmiş..Ama en güzel yanları tasasız bir şekilde gülümsemeleri herhalde..Teşekkürler yorum için..👧

    Ve Nurettin ağabey sağol takip ettiğin ve teşvik eden yorumun için..Kıskanma nolur..👧 :)