Denizden Dönerken

Denize doğru vardığımda kıyısı sakin, suyu dalgalıydı. Etrafımda çaresiz insanların bıraktığı hüzün kokusu vardı. Aşkların, hatıraların, biten ve yeni başlayan her şeyin izi bir bir gözlerime batıyordu. Bulutlar her zamanki gibi değildi, aksine sanki ayrık ayrık duruyorlardı birbirlerinden. Sanırım ayrı düşmüşlerdi zamanın yüzünden. Bir kuş bile yukarıda salınırken yüzü asık insan gibi duruyordu. Biraz şaşırmış, biraz kızmış, biraz da hayalleri kırılmıştı. Bakıldığında apaçık bu duyguları veriyordu, hemen hissediliyordu.

Bir kenara oturdum. Avuçlarımda güneşin bana sunduğu ışıkları vardı. Sıkı sıkı tutuyordum kaçmasınlar diye. Onları çocuklara dağıtacaktım. Yüreği üşüyenlere verecektim teker teker. Bu böyle olmalıydı. Olacaktı da... Bütün bunları düşünürken aklıma bir şiir geliyordu.

Yağmurlu rüzgârın karanlık havadaki güneşiydi insanları ayakta tutan
Tam uçurum dibindeyim dediğin andı yağmurdan gelen damlalar sana armağan
Düşüneyim dediğin andı anıları unuttuğun zaman
Ve sana ait olanlardı aslında elinde olmayan
Ve seni düşünendi hep aklında olan...

Kim bilir belki de bugün bu sahilde hep akla düşüyordu yaşayamadıklarım. Hatırıma geldikçe dalgalar sanki daha çok havaya sıçrıyordu. Kalabalık insanların yanında bile yalnızken ben, bu denli şeyleri düşünmem belki de çok normaldi. Neden bu kadar karamsardım onu da bilmiyordum. Yeterince sevgi tablosu görmemiştim, hep kırık bir vazonun içinde yaşamıştım ömrüm boyunca. Elimde, içimde, bütün benliğimde ne varsa eksik bir kader parçasıydı. Bütün başlangıçlar yarım kalıyordu. Tamamlanmayan bir sürü an. Ne kadar da perişan.

Uzakta bir kuş yuvası çarptı gözüme, hemen oturduğum yerden kalktım ve gittim bakmaya boyum yettiğince görmeye çalıştım. Ağaç onları benimsemişti, şefkatli bir anne gibi onları korumak için bütün dallarını fedakârca onlara uzatıyordu. Anne kuş benden korkunca yavrularını kanadının altına sakladı. Bende öyle görünce fazla ısrar etmeden başka tarafa yöneldim. Çünkü anne korkmasın yavruları da korkmasın istedim. Hiçbir varlık korkmamalıydı diğer bir varlıktan. Öyle düşünüyordum.

Şimdi yavaşça denizin kenarını terk ederken, yine buraya gelip birkaç şiir daha yazacağımı düşündüm. Hayatta anlatılması ve anlaşılması gereken o kadar çok şey vardı ki, sayısı sonsuzu aşkındı. Yolda giderken yine aklıma birkaç satır geldi.

Beklemek özlemekti gelmeyeni
Özlemek rüzgâra kapılıp gitmekti
Rüzgârlar savuruyordu aklımı
Hala bu zamanlarda beklemek vardı...

Son dizelerimi de yazıp tekrar gelmek ümidiyle uzaklaştım sonsuz denizden...


19.06.12

19 Haziran 2012 2-3 dakika 17 öyküsü var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (1)