Depresyonda Hayatlar - 3

"İnsan dünyada her şeyi kendisi için sandığında gayret etmek yerine, hizmet görmek ister herkesten ve her şeyden..Bencilllik bir ağ örmüşse kendini çok seven insanların üzerine, anlamı kalmaz onları dünyaya çağırmak için söylenen sözlerin"..

Herkes Sühendan'ı mutlu etmek için güzel sözler söylüyor, her zorluğunda yanına koşuyordu insanlar..Ama Sühendan memnun olmuyordu kendisine yapılanlardan..Sürekli suçladığı insanlara karşı geliştirdiği bir taktikti bu..Zamanla alışkanlık haline getirdiği bir derin çıkmaz..

"Her hastalığın kendi içinde bir sebebi olduğu gibi depresyonun temelinde de; kişinin hayata bakışı, kendine olan sevgisi ya da nefreti, insanlarla olan ilişkileri gibi etkenler yatıyordu..Kişi kendisini sevdiği gibi çevresindeki insanları da sevmeye çabalamaz onları sürekli hor görürse büyüklenme hastalığıyla içiçe gelişir depresyon..Görünüşte zayıf ve savunmasız görünen bu insanlar, bilinçaltında hep haketmedikleri davranışları yaşadıklarını düşünerek kendilerini olması gereken yerin çok üstüne bir yerlere oturtur ve sürekli ilgi beklerler insanlardan..Bu ilgiyi göremediklerinde ise; "ben bunları yaşayacak insan mıydım?".. Türünden sorgulamalara girerler gizliden gizliye..Hastalığın kapıyı çalması çok sürmez böylece"

...

Aynanın karşısına geçti Sühendan..Sürdü en güzel boyaları..Al al oldu yüzü, öfkeden değil bu defa..Asi yüzüne ışık geldi türlü renklerden..Şimdilik her şey parlak gözüküyordu, Sühendan'ın yüzünde kendine ait olmayan çizgiler..Kaybolmuştu gerginliğin yüzünde bıraktığı tüm izler..Kaç gün, kaç saat devam edecekti, bilinmez bu renkllilik?..Sühendan kendiyle yüzleşmeyeli aynalar da yitik..İnsanlar silikti gözlerinde Sühendan'ın..Sadece kendisi vardı aynadaki yansımada..Dünya sadece Sühendan'dı..İnsanlar ve duyguları arka sıralarda..Baktı aynaya uzun süre Sühendan, ama yetmedi bu bakış ruhundaki çigileri okumaya..Hep yüzündeki şekle takılı kaldı Sühendan'ın gözleri..İnsanların O'nu tüm derinliğiyle sevmesine fırsat vermedi..

Yine de insanlardan bildi tüm çıkmazları..Kendi eliyle yapıp bozduğu dünyaları, viraneliğine verdi insanların..Taş bir bina gibi dikildi ayağa her seferinde..Yenilgilerini de boyalı sözlerle örttü, hep içinde biraz yalan olan..Kendinden bilmedi hiçbir kusuru, sürekli yermeyi seçti insanları..Adına depresyon dedi her çıkılmaz yokuşta, hastayım diye ekledi..İyileşmek için çaba göstermedi, insanlara yükledi hastalığının ağır yükünü de..

Kişi ne ederse hep biraz kendine ederdi ya, Sühendan kendine verilmiş ömrünü yedi elleriyle bir fare kemirgenliğinde..Beyni uyuştu, bedeni her uyuştuğunda..Günlerce uyudu, günlerce nöbetlere girdi, adım atmanın zor geldiği iniş çıkışlarda..Uyumak en kolay yoldu ve uyumayı seçti Sühendan'da..
...


Mutlu olması için değişik sürprizler yaptı eşi..Çeşitli hediyeler aldı annesi, onu ziyarete geldi sık sık kardeşleri..Ama hep memnuniyetsiz davrandı Sühendan..Mutlu olmadı kendisine verilenlerden..Her bakışında geç kalmışlığı haykırdı, henüz çok erken olmasına rağmen..Teşekkür etmek yerine olmasını istediği yeni hayallerine kilitlendi hiç olmamış gibi istediği şeyler..Doktorlar; sadece biraz çaba göstermesi gerektiğini söyledi Sühendan'a, az biraz gayret!.. Diye ekledi onu seven herkes..

Her şeyi lüzümsuz gören Sühendan adım atmayı da gereksiz buldu çoğu kez, ilaçları ise bir arkadaş..Bağımlılığını yenmesi için; çalışması ve affetmesi gerektiğini insanları, gözardı etti her seferinde..İlaçlara sığındı, beyni ona hiç sevilmediğini, bu dünyada gereksiz olduğunu her fısıldayışında...Kendini sevmesi gerektiğini unuttu Sühendan.Kendisine aşırı değer verip ihmal ettiğinde insanları, ya da hiç değer vermeyip aşağıladığında ruhunu, ortayı bulmakta hep zorlandı Sühendan..Ya aşağılarda, ya çok yukarılarda gezdirdi ruhunu..Benlik duvarını kalınlaştırdı bu kaçışlarda..Ayna her gün içten baktı Sühendan'a ama o, hep yalancıymış gibi baktı aynalara ..Oysa Sühendan'dı gizlenen, yalan söylemedi hiç aynalar.Sühendan maskelerle gizledi kendini bile kendisinden..Parlaklığını sevdi her şeyin..Dünyaya dair bitmeyen isteklerine gömüldü bu yüzden..Hep daha çok şeyi olduğunda mutlu olacağını düşündü, ya da birilerinden yukarıda olduğunda..Ve her yenilgide aşağıladı kendini, yalnız koyuldu yola, paylaşmayı unuttu..İşte hastaydı artık Sühendan, iyileşmeyi istemeyen bir hasta..


Güneş gri doğuyordu artık, akşamlar kapkara..Lanet okumak düşüyordu onun da payına, kader!..Diyordu her defasında, bu vefasızlığın adına..Kaderi bile suçlarken kendini masum buluyordu Sühendan..Yıldızlar siyahtı onun evreninde..Işık sadece, boyalar..Her sürdüğünde ruhunun kirlerini örten maskeler..

Maskesiz haliyle bakmaya korkuyordu Sühendan kendine..Acıtıyordu onu yüzünün gri rengi..Korkuyordu, korkularını bile dillendirmeye, acıyordu kendine..Sevgi istemiyorum!..Kimseden derken bile sevgi dilenen haline..Aşamıyordu bir türlü ruhuna ördüğü öfke duvarını, affedemiyordu onu çok seven insanları..

Belki güneş griden sarıya çalardı bir sabah..Sühendan güneşin parlaklığını görürdü yüzünü maskeleyen boyalardan geçip..Belki teşekkür etmeyi öğrenirdi bir akşam..İyileşmenin ilk adımının kendisine sunulan nimetleri görmekten geçtiğini anlardı bir gün..

...

Geçti yeniden yalancı sandığı aynaların karşısına Sühendan..Uzun bir far çekti gözlerine, acıları gibi..Kırmızı bir ruj sürdü dudaklarına, kan renginde..Kana buladı her şeyi zihninde..Kimseyi görmek istemedi..Allıkla tamamladı karmaşık yolculuğunu..Yepyeni saydı kendini, hiç eskimemiş gibi içindeki renkler..Gamdan tortulaşmış kalp evini erteledi bu sabah da..Takmadan takıntılarını, astı bugün de içindeki gerçekliğini askıya..Çantasını aldı sadece askıdan Sühendan..Attı bugün de kendisini yüzü gibi rengarenk kalabalıklara..Kim maskeli, kim maskesiz ayırmaya çalışmadı dışarıda..O kendini güvende hissediyordu hep, aynalardan sonra..

Dışarıda güzden kalma sarı yapraklar, canlılarda garip bir hışırtı vardı..Sühendan'da bitmeyen hırslar, acıma duygusunu örten gizli intikamlar..Çocuklar gülüyordu bir tek tüm saflıklarıyla..İnsan küçülüyordu büyüdükçe, hiç bitmeyen arzularıyla..Nefret sevgiye yer verdi bir anlığına..Sühendan gülümsedi ilk defa çocuklara..Güneş griden sarıya çaldı sadece o an..Değişti dünya Sühendan'ın saf bakışlarında..Yüzünün yalancı renkleri döküldü, beyazlığı kaldı sadece..Aynaların yüzü güldü, yalan söylemediler Sühendan'a..Sühendan'da yalansız baktı gülümseyerek, ilk defa aynalara..

09 Kasım 2011 6-7 dakika 74 öyküsü var.
Beğenenler (5)
Yorumlar (1)
  • 12 yıl önce

    Hikayesi anlatılan genç kadın Sühendan psikolojik sorunlarla boğuşan bir insan olarak karşımıza çıkıyor. Hepimizin çevresinde bir dolu Sühendan, sühendanlar var aslında, nasıl olmasın ki. Hayat şartları, insanın yetiştiği aile ortamı, çevresinde ki duyarsız akrabalar ve insanlar bazen insanı içinden çıkılmaz psikolojik sorunlarla boğuşmak mecburiyetinde bırakıyor. Ünlü Ruhbilimci ve aynı zamanda da Psikanalizm'in kurucusu Psikiyatrist Sigmund Freud ''Bütün insanlık benim müşterimdir''der. Geçtiğimiz yüzyılda ve içinde bulunduğumuz yüzyılda insanlar biraz şanssız kanımca, herşey makinalaşıyor insan hayatını kolaylaştırmak için amma, insan da sanki doğallıktan uzaklaşıyor gibi... Çoğu zaman düşünmüşümdür yoksa makinaların esiri mi oluyoruz yavaş yavaş? Sühendan gibilerin de psikolojik yardım almadan hayata tutunmaları çok zor, yanında aile, eş vs. desteğide mutlaka şart tabi ki. Güzel bir hikaye hayatın içinden cımbızlanmış kutladım Şule tebrikler...👍😅👍