Edebiyat ve İlk Aşk - 2. Bölüm

Liseden sonra sınıf arkadaşlarımız ve öğretmenlerimizle yollarımız artık ayrılmıştı.İlk aşım tıp fakültesini kazanmıştı. Ben o sırada boşluktaydım ve kalbimi dolduran tek ve ilk aşkımın mektuplarıyla teselli buluyordum.Sürekli benimle buluşmak istiyordu.Fakat benim dışarı çıkmam için bir bahane bulmam neredeyse imkansızdı.Bir gün arkadaşım bize geldiğinde ailemden onlara gitmem için izin istedi,ama ailem, gitmemem konusunda oldukça kararlıydı.Sonra arkadaşım,sonunda izin almayı başarmıştı.Arkadaşım Şişlide oturuyordu,onların arabasıyla akşamdan evlerine gitmiştik,ertesi sabah dışarı alışverişe çıktık.Ben telefon kulübesinden aşkımı aradım ve akşam üstü okul çıkışı buluştuk.Akşam arkadaşımın evini aradı ve ertesi günü tekrar buluşmamızı istedi.Ertesi günü buluşamayacağımızı benim eve dönmem için izimin bittiğini söyledim.

Aradan bir kaç ay geçmişti artık evde boş boş oturmak sıkıcı geliyordu,önceleri daktilo sonra bilgisayar kurslarına devam edip en azından bir işe girebilmek için sertifika almış oldum.Bir gün kız arkadaşımdan mektup aldım,mektupta aşkımın arkadaşıma arkadaşlık teklifi ettiğini ,kendisinden çok hoşlandığını yazıyordu,neye uğradığımı şaşırmış şaşkın ördekler gibi sağa sola yalpa vuruyordum,birden aklıma annemin sözleri geldi.

_Kızım bu arkadaşına fazla güvenme onda bir sinsilik seziyorum....

Beynimde şimşekler çakıyor,kalbimin ortasından kızgın alevler geçiyordu sanki o an.Ne yapacağımı bilmiyordum kimseye danışacak cesaretim de yoktu,tabi o zaman hemen ulaşacağım bir cep telefonu da daha icat edilmemişti.Tek çarem okuluna gidip gerçeği öğrenmekti.Ertesi günü okula gittim fakat çıkşında ona rastlamadım.Öğrenci evinin adresini de bilmiyordum.Çaresiz eve döndüm ama içim içimi kemiriyordu,sabahı zor etmiştim,sancılı sincaplar gibi kendi odamın çevresinde koltuktan koltuğa atlıyordum.Ertesi günü ona mektup gönderdim ve olanlardan bahsettim.Mektubun cevabı bir kaç gün sonra elime geçti ve arkadaşımın yazdıklarını inkar etti.Sonunda buluşup konuşmaya karar verdik.Her zaman buluştuğumuz okul pastahanesinde buluştuk ve uzun uzun konuştuk.Olayları mantıklı bir yolla çözmenin tek yolu vardı,aşkımın yazısını,arkadaşıma gelen mektuplarla karşılaştırmak.Aşkım önce tamam dedi getirsin mektuplarımı benim yazımla karşılaştıralım,fakat ne arkadaşımın kendisi geldi ne de mektupları getirdi.Hiç bir şeyden emin olamamıştım ve kime güveneceğimi şaşırmıştım.Kız arkadaşım belli ki bu olayı uzatmak istemiyordu ama ortaya attığı bir iddia vardı bunu kanıtlamak için neden çekiniyordu.Bu olay hiç çözülmedi.


Bir gün eve bir zarf geldi,içinde babamla,Eminönü iskelesinde buluşmak istediğini belirten bir yazı vardı.O tarihte babam yeni emekli olduğu için,onun emekli tazminatını almak için birinin oyun düzenlediğini düşündüler.sonra annem akıllı kadın daha önce benim mektuplarımı yakalamıştı.

_Kızım , sana gelen mektuplardaki yazıyı sen iyi tanırsın bak bakalım bu yazı aynı kişiye mi ait?

_Hayırrr anne kesinlikle değil....

Oysa o mektuptaki yazı ona aitti,fakat ben ödümün korkusundan yalanlara devam ediyordum.


Aylardan kasım ve annem babam ben oldukça şık giyindik verilen randevuya gitmeye karar verdik,tabi babam her türlü ihtimale karşı dedemin ağaç çakısını yanına aldı.Okuyup üfleyip sağ adımımızla çıktık yola.Eminönü iskelesine geldiğimizde babam bizi yanından uzaklaştırdı.Annemle ben iskelenin arkasından babamı seyrediyorduk,nihayet babamın yanına beyaz pantolon ve lacivert el örgüsü bir kazak giymiş ve eline kitaplarla yaklaşan birini gördük,annem koluma dürttü..

_Kız doğru söyle bu genç senin sevdiğin çocuk mu?

Artık itiraf etme zamanı..

_Evet..

_Kız bu ne hal.Delinin düşkünü beyaz giyermiş kış günü.

Annem dış notu o an vermişti...Babam oldukça ciddi konuşmaya devam ediyordu.Allahım ne konuşuyorlar bunlar deyip,meraktan çatır çatır çatlıyordum...Konuşma oldukça uzun sürdü.Nihayet yağmur çiselemeye başladı da konuşmalarını bitirmek zorunda kaldılar.Babam o ciddi tavrıyla yanımaza yaklaştıkça yüzüm al al,avuçlarının içi ateş gibi yanıyordu,kalbimi hiç sormayın ,çarpıyor mu,duruyor mu belli değil..Babam Beşiktaş'a geçip biraz alış veriş yapmamızı söyledi.İçimden diyordum baba ne alışverişi artık sadede gel!

Babam ağzında lafları geveliyor annem hararetli bir üslupla babama sorular yağdırıyordu.

_Ne oldu efendi seni tuzağa getirmek için gelen bir hırsız mıydı..

_Evet hırsızdı ama kızımın kalbini çalan hırsız..

_Kızımla evlenmek istediğini söyledi....


Ben annemle babamı dinlerken gözüme birden karşı koltukta oturan aşkım dikkatimi çekti.Meğer aynı vapurda gidiyormuşuz da haberim yokmuş.Uzun uzun kesiştik,bana anlamlı anlamlı bakıyordu,belli ki arkadaşımla olan tatsız şeylerden sonra bunu ciddiyetini kavramış ve beni kaybetmekten korkmuştu.Fakat babam okulunun ve askerliğinin bitmeden evlenmemizin imkansız olduğunu söylemiş ve eklemiş..

_Delikanlı sizin nikahınız gökte kıyılmışsa mutlak yer de gerçekleşir ama şimdi zamanı değil...

Bir kaç yıl sonra.....

Her sabah okula gitmek için odamın camına vurup beni alan arkadaşım mimar,sınıfımızın öncüsü ve kurtarıcısı Şafak televizyon sunucusu ve ilk aşkım Doktor çıkmıştı.Hayallerimin ona ait olan kısmı en azından gerçekleşmişti.

Bir gün Eskişehir de teyzemin nikahına giderken önce hastahanede yatan yeğenimin yanına uğradık.İlk aşkımla en son hasta odasında hocası ve öğrencilerle yeğenimi dolaşırken tesadüf karşılaştık.Orada karşılaşacağımızdan habersiz,birbirimize yakalanmıştık.Bu hayatın belki de bize verdiği son şanstı.

İlk aşkım odadan çıkarken kulağıma dışarıda beni beklediğini fısıldadı.

Annem ise son bir fedakarlıkla..

_Kızım ben Eskişehir'e tek giderim sen ne yapılması gerekiyorsa onu yap,sanırım bu son şansın.Sana engel olmayacağım...

Yeğenimi kucakladım,annemi ve ablamı öptüm heyecanla odadan çıktım.İlk aşkım beyaz önlüğünü çıkarmış dışarıda beni bekliyordu.Sıkıca elimi tuttu ve artık evlenelim dedi.Beni nereye götüryor diye düşündüm önce,içimdekini okumuştu,evimize...


Yıllarca hayalini kurduğum ve beklediğim an nihayet gelmişti.O ve ben ailemizi arkada bırakıp aşk yolumuza devam etmeye karar vermiştik.İçimde yıllardır kuş gibi kanat çırpan kalbim,gerçek sadakatı aşkının yanında bulmuştu.


Adımlarımız geleceğimizin mutluluğuna doğru heyecanla ilerlerken ben birden duraksadım...


-Ben seninle gelemem, sana eşlik etmem için henüz daha küçüğüm,sorumluluk alamam,üstelik nüfus kağıdım da yanımda yok...Ben annemi üzemem onu terk edemem,geri döneceğim...Adımlarım gerilemeye başlamış belki de hayatımdaki en önemli karardan son anda vazgeçmiştim...


İlk aşkıma bir cevap hakkı daha doğmadan,hızlı adımlarla koşarak hastahaneye annemin yanına gelmiştim,annem ve ablam şaşırmıştı.

Annem:

_Kızım sonra pişman olacağın bir karar vermiş olmayasın ben senin mutluluğun için her şeyi göze almıştım neden döndün.

_Ben seni kaybetmeyi göze alamadım anne........

16 Eylül 2013 7-8 dakika 19 öyküsü var.
Beğenenler (1)
Yorumlar