Eli Boş mu Gönderseydim Ablanı

Bundan yaklaşık kırk sene kadar önce geçmişti bu olay. Dayım hala anlatır durur bu anıyı bizlere bir araya geldiğimiz vakit. Bir de sizlere ben anlatmaya çalışayım. 

Teyzem yeni evlenmiştir. Köyde kaynanasının evindedir artık. Ev de hemen anneannemin evinin karşısında. Köse gilin evi dediğimiz Hüseyin Amca'nın evi. Ama hala alışamamıştır ilk aylarda. O yüzden evin altında ki ahırda samanlıkların üzerine tavukların yaptıkları yumurtaları almayıp, yine babasının ahırdaki yumurtaları alıp alıp gidiyormuş. 

O zaman tavuk yumurtası çok kıymetliymiş. Tabi ki o zamanlarda herkes yumurta kapma  yarışı yaparmış. Bu teyzem daha çocukken dayımla böyle çok tavukların yumurtalarını beklerlermiş ahır kapısının eşiğinde. Çok da eğlenceli olurmuş. Bakalım kim önce tavukların ilk yumurtalarını alıp kaçacak diye. Bu yarış da teyzem ile dayım arasında geçermiş. 

Yine bir gün teyzem, dedemin evinin oraya gelmiştir. Ahır kapısına yönelmiş, gözünü yine samanlıkların üzerindeki yumurtalara dikmiştir. O esnada dayım da yumurta nöbetindedir. Günün ilk, taze yumurtalarını almak için sabırsızlanıyordur. Birbirlerini son anda görürler. Dayım :

- Daha ne işin var burda abla? Hiç kusura bakma, artık bu yumurtalar benim. 

Teyzem, dayımdan üç yaş büyüktür. 

- Sana ne oğlum, burası babamın evi. 

- Sen git kaynananın yumurtalarını al. Daha ne diye bizim yumurtalarda gözün var? 

O esnada tavuklar gıdaklamaya başlamıştır. Hemen bunlar koşmuşlar. İlk davranan teyzem olmuş, yumurta onun elindedir. Dayımın eli de teyzemin elinde. İkisi de bırakmıyorlar. O benim, bu benim derken, rahmetlik dedem tarladan eve geliyormuş. Bunları o vaziyette görünce :

- Hooop noluyor burda? 

Dayım :

- Yahu baba baksana, yine gelmiş bizim yumurtaları alıyor. 

Teyzem :

- Bana ne ilk ben kaptım baba. O da daha sonraki yumurtaları alsın. 

Dedem :

- Bırak Mehmet oğlum yumurtaları, ablana ver. 

Teyzem sevine sevine gittikten sonra dayım, dedeme sorar :

- Yahu baba, benim hakkım değil miydi yumurtalar? Hem o evlendi, kaynanasının bir sürü tavukları var. Gidip o yumurtaları alması gerekmez miydi? 

Dedem:

- Bak oğlum, o daha yeni evlendi. Hem o eve daha alışamamıştır. Çekiniyordur bazı İşleri yapmaktan. Babasının evini benimsemiş gelmiş. Ne yani eli boş mu gönderseydim ablanı? 

Dayım, babasının bu ince fikrini, düşüncesini ömür boyu unutamamıştır. Aradan uzun yıllar geçse de, hayranlıkla yine sohbet ortamında anlatmaya devam eder. 



02 Aralık 2023 2-3 dakika 89 öyküsü var.
Beğenenler (4)
Yorumlar (1)
  • 5 ay önce

    Benim bu öykü yazım, günün yazısı seçildiği için teşekkürlerimi bildiririm çok değerli seçki kuruluna. Ayrıca; beğenen, okuyan tüm şair arkadaşlarıma, abilerime saygılarımı, sevgilerimi gönderiyorum. Gününüz hep aydın olsun. İşiniz, gücünüz rast gitsin. Allah'a emanet olun.