Gar

..Ankara gar-ı..istanbl'a döneceğim az bir zaman kaldı birkaç bavul ve eşyanın başında orta yaş üzeri bir anne tedirgin ve endişe dolu gözleri bazen bir iki adım ileri gidiyor dönüp eşyaların başına geliyor duramıyor tekrar dört beş adım ilerliyor bakınıyor bir eşyaların koşuyor bir etrafa göz kulak kesiliyor hiç rahat değil huzursuzca. Yine aynı hareketler bu sık sık olunca merak ettim ?'..yardıma ihtiyacınız var mı ? ..çocuk mu...kayıp mı yoksa ne oldu..yanında kimse yok muydu..'- yok evlat çocuk küçük değil bir kızım var wc. ye gidecekti ne yaptı bilemiyorum gecikti...tren kalkacak mı ?..ne kadar vakit var - az kaldı 10 dk... okur yazarlığı var mı.?..buranın yabancısı mı yoksa..gelir merak etme ...' dedim ama ben de merak ettim annenin endişesi içimi acıtmıştı kendi düşünce yoğunluğumu bıraktım ona destek ve moral için yanında oldum'.. - ben eşyalarınıza bakarım hadi sen git kızını ara bir bak gel - evladım ben buraları bilmem kızım da bilmez ikimiz yola çıkmıştık -nereden geliyorsunuz..? - ağrı'dan geldim oğul kızım hemşire istanbul'a tayin oldu onu götürüyorum babası hasta gelemedi .İçim daha bir burkuldu daha bir hüzün doldu yüreğim annenin merak ve üzüntüsü yüzünün rengine vurmuş çaresizlik ve korku tüm duygularını sesini ve halini darmadağın ediyordu kalabalıklar içine bakıyorum bir yandan şaşırmış yolunu kaybetmiş bir genç kız arıyordum zaman geçiyor tren kalkmasına az var anne çok fena dizlerini dövüp duruyordu çaresizdi ve ben de çaresizce sağa sola bakınıyordum ama hızlıca düşünüyordum eğer tren kalkarsa ben de binmeyecektim onlara otobüs bileti alacak istanbul'a uğurlayacaktım yıl 2004 aylardan ocak tı ah nihayet kızına kavuşuyordu annesi o kadar heyecanlı bir kare yakaladım ki anne koşarak kızına gitti elini tuttu çekti kız şaşkın ve sakindi yüzü solgun uzun sarı saçları çakır gözleri hayret ve ince bir korku yayılan bakışları ile dikkatlice bakıldığında kendisi de çok aramıştı annesini öyle bir masum güzel ki .Kendi hayatlarında sade ve ilgiye yardıma muhtaç durumları vardı ki anne ve kız birbirini bulmuş mutlu duygusal ağlamaklı görünümleri ile beni de heyecanlandırmışlardı.Hızlıca trene eşyaları aldık anne kadın çok dua etti kız sessiz ve durgun heyecanını bastırıyor sakinleşmeye çalışıyordu yerlerini buldum yerleştirdim hayırlı yolculuklar ve görevler diledim benim yerim başka bir vağondaydı. Kız ve anne ilk defa böyle bir zaruret ile yola çıkmışlardı kızının tayini yeni bir dünyaya açılımı getiriyordu .Şehir ağrı'dan çok büyük bir şehir istanbul'a gidecekler hiç tanımadıkları bu şehirde kendilerini bekleyen hayatlarında hiç tanık olamayacakları pek çok şey onları bekliyordu .Durumlarını ne yapacaklarını nasıl bir semte kimin yanına gideceklerini hep merak ettim yol boyunca genç kızın ruhunun derinlerinde nelerle baş ettiğini ve nasıl bir geleceğin içine kendini hazırladığını sürekli düşündüm durdum yüzünün tek bir bakışı aklımda kaldı annesini üzmüş olacağı üzüntülü yüzü ile .
Yıl 2007 küçüksu sağlık ocağında ona rastladım göz göze geldiğimizde - ankara ..gar...tren..anne..son dakika..17-18 no.lu koltuklar.. düzensiz fakat farklı sarı saçlar ..koşuşma kavuşma..7 numaralı vagon..telaş..vb.Çok değişmiş çok rahatlamış sosyal ve medeni ilişkileri çabuk kavramış biri olduğunu gördüm ataması yeni yapılan heyecanlı kendine has mütevazi genç kız gitmiş yerine şehrin olgunlaştırdığı öz güvenli biri gelmişti.Zaman ayırdı bana görüştük meğer benim fark etmediğim anlarda bana üç kez dikkatlice bakmış ne kadar samimiyim ..doğru biri miyim ..fenalık için mi yakınlaştım endişeli bakışlar .O gün yapamadığı teşekkürü bu müthiş rastlantı ile çokca yapıyordu evraklarımı elden takip etti beni yormadı beni dinlerdi memnun ve mutlu etmişti duygulanmıştım.Dünya çok küçük yeter ki duyarlı ve duyguları ölmemiş olalım...

11 Ağustos 2011 3-4 dakika 44 öyküsü var.
Yorumlar