Gerçek Bir Veda

İşte yeni birgün,biran önce kalkmam gerekiyor.Ama bu sıcacık yatağımı bırakıp,o sıkıcı ortama girmek istemiyorum.
Annem...Sanki aklımdan geçenleri duyarcasına sesleniyor,'kalk hadi,geç kalıcaz'.

Abim 'inşallah trafik yoktur.Çabuk gideriz' derken,ben içimden,umarım trafik vardır.Geç kalırız da hep aynı soruları duymam.
İstanbul!...trafiği her zaman felç olan bu şehir,sanki benim inadıma bomboş.Abim de ne kadr meraklıymış,o sıkıcı düğüne gitmeye,bastıkça basıyor gaza.Her zaman ki ortam.Gelin,damat ve bu iki insanın tanıdıkları insanlar.Düğünler hep böyle aynı çizgi üzerinde mi gitmeli.Bir de sürekli aynı sorular.İnsanı evlilikten soğutuyorlar.İşte bir kadın yanıma yaklaşıyor.
-Sen kimin kızısın?
uff aynı sorular.Hiç mi değişmez.Bu sorudan başka sorular da var,ama sölemeyeceğim tadı kaçar,nasıl olsa sorulur birazdan.Sorusuna cevap verdim.Yine aynı tepki.
-Aaa sen onun kızımısın,daha düne kadar küçücük kızdın ne kadr büyümüşsün.
Öncelikle dün ben bu bayanla görüşmedim.Ayrıca ALLAH ömür verdiği sürece her insan büyüyor,her geçen zaman da bu insanı gördüğünüz de aynı tepkiyi vermenize gerek yok.Fazla mı tepki gösterdim.Neyse ki bunları içimden söyledim.Annem küçükken tanımadığın insanlarla konuşma derdi.Eee ben bu bayanı da tanımıyorum.Kurtarıcı meleğim,annem geliyor.'İki bayan konuşun siz'dieyerek yanlarından ayrılıyorum.Gittim...Bir uçta ki sandalyeye oturdum.Çenemi elimin içine dayayıp,etrafa sıkıcı gözlerle bakıyordum ki.Aman ALLAH'ım bu o ne işi var ki onun burda.Ne kadar sersemim.Tabi kide olacaktı.Biz ne kadar tanıyorsak damadı oda o kadar tanıyordu,ve davetliydi.İyi ki gelmişim,o da ne,annemlerin masasına oturdu.Ama ben başka bir masadaydım ve nerdeyse herkezden uzaktaydım.
Koşar adımlarla masaya yaklaştım.Aaa sen de mi geldin?Hoşgeldin.Bizim ufaklık büyümüşte,genç kız olmuş dedi.Yüzümde ki gülümseme yok oldu.Moralim bozulmuştu.Sen benden çok büyüktün sanki.Hala beni peşinde abi abi diyerek koşan o ufak kız çocuğu zannediyordu.Karşısındaki sandalyeye oturdum.Gözlerine bakınca öfkem dinmişti hemen.Bir çocuğa yaşını sordu annem,'maşallah ne güzel dde büyümüş kaç yaşında oldun bakım sen'dedi.Bana da sorsalar keşke.Sıkıldığım sorulmasını istemediğim soruları şimdi biri sorsun diye gözünün içine bakıyordum insanların.Sorsalar da karşısındaki kızın artık 5 yaşında olmadığını anlasa.Anlaşıldı,kimse sormayacak,en iyisi laf arasında söylemek.
-Geçen ay benm doğum günümdü.
-Aaa ne güzel.
Etrafımdaki insnalrdan sadece bu ses çıkmıştı.Kimse kaç yaşında oldun demiyecek mi?Aman ya neyi bekliyorum ki,pat diye sölyim.Dur(!)olmaz,küçük çocuklar gibi durup dururken yaşını söylemek olmaz.
Annem ona doğru döndü.Ne diyecek acaba.
-Eee senin düğünü ne zaman yapıyoruz?
Neee(!)o da mı evleniyor.Bİşey biliyor da mı soruyor.Yoksa var mı öyle bişeyler dercesine mi?Ya yakın zaman da inşallah derse.Ne diyecek acaba,korkmuş ve biraz da endişeli bakışlarla bakakaldım.
-Şimdilik yok öyle birşey.
Ohhh...içim rahatladı.Anneme aldın mı cevabını der gibi baktım.Şimdilik olmayabilir.Ama yakın gelecekte ikimiz arasında olacak.Biliyorum.Slow bir parça çalıyor.Dansa kaldırsana beni.Yalvarırcasına bakıyordum ona.Birşey söyleyecek gibi.Dansa mı kaldıracak acaba beni.Belki danstayken.Herşeyi söyler bana.Sana aşığım der.Ben de sana,ben de sana der boynuna atlarım bende.Ahh ne güzel olur.Anneme yöneldi.Kızınızı dansa kaldırabilirmiyim diye izin mi alacak.Ne kadar saçma.
-Öyle bir şey yok,ama yakın zaman da hayatımın aşkıyla yüzük takmayı düşünüyoruz.Askerden sonra da düğün.
Ne(!)Aşkın mı?yüzük,düğün ne saçmalıyorsun sen.Daha 23 yaşındasın.Ne düğünü.Sevgilin mi vardı senin.Ben sana aşıktım.Sen de bir başkasına mı?Annemle ikisinin gülerek yaptığı konuşma,ikisinin sevinci en yakınındaki insanın yani benim üzüntüm olmuştu.Biri anneme yaklaştı.'bu senin kzın mı?ne kadar büyümüş.Kaç yaşında oldun sen' dedi.
(güldüm)
Artık ne önemi var ki.İster 17, ister 27 giden gitti.Düğün bitmişti.İnsanlar vedalaşıyordu birbirleriyle.İçinde sonra görüşürüz cümlesi geçen bir vedaydı.Gerçek bir veda değildi yani.Tek başına duruyor orda,gitsem mi yanına.Ona doğru ilerlemeye başladım.Beni görünce sırıttı.Yüzük takacak ya aşkıyla ne kadar mutlu.
-Gidiyoruz biz.Hoşcakal...
-Tamam canım görüşmek üzere iyi bak kendine.
Sarıldım...Döndüm arkamı,arabaya doğru ilerlemeye başladım.Arkamda bıraktığım kişiye veda etmiştim içten içe.Gerçek bir vedaydı.Sonra görüşürüz denilen bir vedaydı.Evet,görüşecektik.Ama bu benim aşkıma yaptığım bir vedaydı.Onun bundan haberi bile yoktu.Görüşecektik belki,ama bu sefer hayatımın aşkı,hayatımın anlamı,yaşama sebebim olmayacaktı.Ben bir daha aşkımla görüşmeyecektim.Artık sadece bir tanıdık,belki bir arkadaş,belki de abi...

18 Temmuz 2009 5-6 dakika 2 öyküsü var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (2)
  • 14 yıl önce

    Aşka veda düşmüş satırlara.. Sevginin yaşı yoktur.. Olmamalı da zaten.. Gerçek bir veda acı bir son.. Ama yine de hayırlısı olsun.. Tebrikler.. 👍

  • 14 yıl önce

    tebrik ederim