Gerçekten Aşık mısın

Gerçekten Aşık mısın


Amel Defteri’nden

Bölüm 22

Dün akşam yaşadığımız o tatsız olayın ertesi gününün akşamında, onun yaşadığı apartmanın oraya tekrar gitmiştim. Dünkü, neredeyse kavga edecek olduğum arkadaşım görünürde yoktu.

Evden çıkarken kendi kendime şöyle söylemiştim: “Şayet oradaysa yanına gidip selam verdikten sonra ondan özür dileyeceğim. Bizi tam kavga etmek üzereyken ayıran abiyi de görürsem ona da minnettarlıkla teşekkür edeceğim. Dün akşam ikimiz için mucize gibi bir iş gerçekleştirmişti.”

Üçüncü katta oturdukları dairenin ışıkları yanmıyordu. B bloktaki kız, kucağında ekmekle benim olduğum yöne doğru yürüyordu. “Gitsem, yanına sorsam mı acaba nerede?” diye içimden geçirirken yönünü değiştirip karşı kaldırıma yöneldi. Çapraz hizama gelmek üzereyken hafifçe kafasını çevirip yüzüme baktı. Kısa bir an göz göze gelmiştik. Onun olduğu yöne doğru yöneldim. Adımlarını sıklaştırır gibi oldu.

“Dün akşamki tatsız olay için senden ve mahalleden özür dilerim,” dedim mahcup bir şekilde. Cümlemi, onun bugün evde olup olmadığını sorarak tamamladım. Birkaç metre gidip durdu, dönüp “Evde olmaları lazım. Bildiğim kadarıyla bir yere gitmediler,” deyip hızla apartmanlarının merdivenlerine doğru gitti.

Hava iyice kararmaya başlamış, sokak her zamanki gibi yavaş yavaş hararetleniyordu. Apartmandan tanıdık kimi görsem hemen hemen aynı cümlelerle özrümü iletiyordum. Birden o tatsız olayı yaşadığım arkadaşımı binadan çıkarken gördüm. Onu karşılamak için merdivenlerin başında bekledim. O da beni görmüştü. Yüzündeki ifade hâlâ kızgın olduğunu gösteriyordu. Bana bakıp yüz ifadesini daha da sertleştirdi. İsmiyle hitap edip ona seslendim:

“Gel, biraz konuşalım,” dedim.

Olduğu yerden kıpırdamadı. Merdivenlerde yavaş yavaş bir hareketlilik başladı; oturanlar uzaklaşıyordu. O gelmeyince ben yanına, merdivenlerden çıkarak gittim.

“Bak, dünkü olay için senden ve buradaki herkesten özür dilerim,” dedim biraz titrek bir sesle. Şaşırmış bir şekilde yüzüme baktı.

“Biz aynı mahalleden arkadaşız, yaptığımız hoş değildi. Başka bir yerde biri bize sataşsa görsek, birbirimize yardım ederiz, değil mi?”

Birden “Hem ben ona aşığım!” deyip gözlerimi gözlerinden ayırmadan baktım. Biraz durdu, hafifçe başını çevirip diğer yöne, sonra tekrar bana baktı. Hiçbir şey söylemeden hızla merdivenlerden inip ana caddeye doğru yürümeye başladı.

Orada olanlar konuştuğumuz her şeyi duymamış olsalar da bir şeylerin artık sonuna gelindiğini tahmin ediyorlardı. Merdivenin giriş katında, hemen arkamdaki pencereden bir kadın ismimi seslendi. Bir adım atıp yönümü ona döndüm, şaşkın ve telaşlı bir şekilde:

“Efendim abla?” dedim.

Konuştuklarımızı merdiven girişindeki mutfak camından dinlemiş olmalı ki, “Gerçekten aşık mısın …’a?” dedi. Biraz utanmış, biraz mahcup olmuştum. Sonra tebessümle, “Şey… Onu gerçekten çok merak ediyorum. Tanımak istiyorum,” dedim.

“Hadi abla, iyi akşamlar,” diyerek merdivenlerden hızla aşağı indim ve sokağın başından ana caddeye doğru yürüdüm.

Gerçeği söylemek gerekirse, arkadaşımın tavrı beni şaşırtmıştı. Ondan hiç böylesine kolay bir vazgeçiş beklemiyordum. Çünkü tarzı hiç de böyle olamazdı. Gerçekten şaşırtmıştı beni. Hadi ben tırsıp gidip konuşmuştum, onun benim gibi olmadığına neredeyse emindim. O yaş için aşırı medenice bulmuştum.

Daha sonraları öğrenecektim ki işin aslı başkaymış. Hoşlandığım kızın dairesinin altında oturan akrabamın kocası, enişte, arkadaşımın babasına gitmiş; babasını da bana bulaşmamaları için çocuğunu tehdit etmiş! Böylelikle medeni sanılan bir zafer, yine barbarlığa yenik düşmüş oluyordu!..

Devam edecek..

09 Ekim 2025 3-4 dakika 38 öyküsü var.
Yorumlar