Gülün Dikeni

Herkes onu dilsiz diye cagiriyormus. asil adi güldevran, ortalikta fazla görünmedigi icin ve kimseyle konusmadigi icin ona böyle diyorlarmis. hep birbasina, yanliz olarak daglarin yamaclarinda, derelerde, su kenarlarinda dolasirmis. kendine iyi bir agactan at yapar, üstüne biner sürermis.agactan atiyla bütün gün , her yeri gezermis güldevran.....
Sicak bir yaz günü, agac atina binmis köyden bayagi uzaklara gitmis. caliliklarin ve agaclarin cok oldugu bir yere, ne olmussa gezerlerken at birden ürkmüs, oldugu yere cakilip kalmis. güldevran pek bir anlam verememis buna ve hemen atin üzerinden inmis yere, karsisinda durana gözleri inanamamis. tüm güzelligiyle iki calinin arasinda, kirmizi bir gül utanmis gibi güldevranin gözlerinin icine bakiyormus. güldevran saatlerce oldugu yerden kimildayamamis, doyamamis bir türlü gülü hayranlikla seyretmeye. kendine biraz gelir gibi olmus ama, aklina sorular takilmis. gül, neden kendine daha rahat, genis bir yer degilde böyle , calilarin arasinda dar bir yer secmisti ? henüz bu sorunun cevabini bulamamisken, bu seferde bir endiseye kapildi. gülü burda birakamam, her an biri onu bulup alabilir. gülü ordan alabilmek icin , calilarin arasina daldi. elleriyle calilari olaganca gücüyle iki yana dogru acmaya calisti. hayret ediyordu, bir anlam veremiyordu. o güle uzandikca, yaklastikca gül kendisini diger tarafa dogru cekiyordu. dallariylada güldevrani sanki engellemeye calisiyordu. giristikleri bu bogusma hayli uzun sürdü. gülü koparmak icin yaptigi son hamlede pes etmis güldevran ve cikmis caliliklarin arasinsda,cani acimis gülün dallarinin alninin tam ortasina bir tokat gibi inmesinden, iki kasinin arasina saplamis dikenini gülün dallari, hafiften kanamis dikenin battigi yer. ne kadar cikarmaya calissada dikeni, ucu icinde kalmis. vijdansiz gül demis kendi kendine eve dogru yola cikarken.
Eve vardiginda, semsi nenesi bahcede kaysi agacinin altinda oturuyormus. güldevranin alnini ovaladigini görünce,
- Ne oldu alnina, gelde buraya bakayim , demis.
-Nene sana anlatacaklarima inanamiyacaksin demis güldevran.
-Nenesi, güldevrana olanlari önce bir anlat bakalim, daha sonra düsünürüz inanip, inanmayacagimi......
-Bu gün kirda gezerken calilarin arasinda bir gül buldum, onu almaya calisirken benimle nasil kavga ettigini, savastigini görmeliydin. karsimda irikiyim biri varmis gibi dallariyla habire tokatladi beni. en sonundada alnima dikenini batirinca pes ettim, biraktim onu orda.....
Semsi nene, derin bir ic cektikten sonra, bak demis güldevran. diyorlarki, bu güllerin ilk önceleri dikenleri yokmus. ne zamanki insanlar gülleri dalindan koparip, örselemeye baslamis , ondan sonra gül dikenini cikarmis. gül, endamini, güzelligini uzun süre yasamayi istiyormus. gül, ömrünün kisa olmasini istemiyormus. dikenlerini kendini korumak, savunmak icin cikarmis. yanliz kalmak istemediginden dolayida, zarasiz olan bülbülle yarenlik etmeye baslamis. oda sadece bülbülün dalina konup, ona nagmeler okumasi icinmis.. simdi anlayabildinmi gülün seninle kavga etmesinin sebebini demis semsi nene.
-Güldevran, vay canina, öyle ha nene, sana söz bundan sonra hic bir gülü dalindan koparmayacagim demis.

Aradan uzun zaman gecmis olmasina ragmen, güldevran farkinda olmadan ellerini hala o dikenin battigi yere arasira götürüyormus.

30 Aralık 2010 2-3 dakika 15 öyküsü var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (1)