Hatayı Aramak
Geçim derdi, zamlar, hastalıklar, savaşlar derken...
Vallahi insanın bazen yataktan kalkıp işe gidesi gelmiyor. Televizyonu açsan haberler moral bozuyor, kapatsan ev ahalisi daha beter… Her insanın içinde minik bir çocuk var; kimi zaman şımarmak, kimi zaman da şımartılmak istiyor.
Hani diyorum ki, bari biz birbirimize şaka yapalım, espri patlatalım da biraz kafa dağıtalım. Geçen gün işte şöyle bir muhabbet döndü:
Biri dedi ki:
"Üzülüyorum…"
Dedik, "Hayırdır, neden?"
Şöyle cevap verdi:
"Keşke tüm erkekler bir yıl kadın olsa da, adet sancısı, doğum sancısı, kaynana tripleri, indirim günlerinde reyon kapmaca neymiş öğrenselerdi!"
Bu laf masaya bomba gibi düştü. Herkes elindeki çayı, telefonunu bıraktı, muhabbet iyice koyulaştı.
O arada biri atladı:
"Hatay’ı başka yerde arama!"
Herkes bir durdu, bir baktık bizim Ayşe söze girmiş:
"Benim hayatımın en büyük yanlışlığı eş seçimim oldu. Severek evlendik, ama adam beşinci senede değişti. Önceden beni görünce papatya alırdı, şimdi ben papatya görünce onun suratını hatırlayıp çiçeğe düşman oldum."
Bir diğeri lafa daldı:
"Bu yaşa geldik, ne emekli olabildik, ne zengin. Sistem hatalıysa bedelini hep biz mi ödeyeceğiz? Zam geldi deyip sütü bile boğazımıza dizdiler."
Ona sordular:
"Sen Hatay’ı nerede arıyorsun?"
Adam hiç bozuntuya vermedi:
"Ben haritada arıyorum kardeşim, Akdeniz Bölgesi'nde! Hem kebabı, hem künefesi şahane!"
Bunu duyunca millet kahkahaya boğuldu.
Dert çok ama araya bir espri sıkıştırabildin mi, o dert de minik bir eğlenceye dönüyor. Siz de Hatay'ı yanlış yerde aramayın, ne derdinizi kalbinize gömün, ne neşenizi geciktirin! Bu vesileyle bana meslek konusunda çok şeyler katan ve her zaman yanımda olup yardımını esirgemeyen Hataylı ustama selamlar olsun.