Hayal Ufku

Bir hayal, bir rüya, bir düş.

Arayış, gerçeği arayış, gerçek sevgiyi arayış.
Dalmışım, içimdeki bulutlar yüreğimi kör düğüm gibi sarmıştı.
Hani insan bazan gerçekten isteyince bulurmuş aradığını.
İlk cümle bir yolculuğu işaret etmişti. Arayan yola çıkmalıdır. Kalkıp yürüdüm. İçimdeki yolculuk gerçek sevgiyi bulmak içindi. Yılların susuzluğu belki uzakları serap göstermişti. Kristal bir şehir, şehir ışıl ışıldı. Düşlerde görülse anlatılamazdı. O kadar renk renk içindeydi. Şehre girdiğimde hayretler içinde kalmıştım. Ne güzel bir dünyaydı. Gök yüzü daha berraktı. Güneş tepede ışıl ışıl. Hemen karşıma çıkacak bir prenses ararmıştım. Sanki hazır beni bekliyordu. İçim açılmış, gözlerimde nedeni belirsiz sevinç vardı.
Bir çeşme başında kana kana içtiğim suyun tadı bir başkaydı. Aramaya başladım. Kimi görsem selam verip tanışmaya çalıştım. Ancak düşlerde dahi hak etmeden gelmiyordu beklenen sevgili. Günler geçti. Avare avare dolaştım şehrin dışında. Sabrı öğrenmeye başladım. Sonra aramayı yürümeği terk ettim. Bir tenha sokakta bir kenarda beklemeye başladım. Belki O gelirdi. Ansızın çıkagelirdi. Bekledim yine gelmedi. Gelen yoktu. Gelmesi beklenen gelmiyecekti belki.

Sonra çıktım şehirden. Belki şehir büyülemişti beni. Aradığım gerçeği süslü şehrin büyüsü unutturmuştu. Üzüldüm. Aağlamaklı yürüdüm. Şehir bitti. Ben tükendim. Kalakalmıştım bir ağaç gölgesinde. Uyuyakalmıştım. Gece uyandığımda seyrine daldım yıldızların. Kayan bir yıdızda da umutlarımın yolculuğumun ve hayallerimin söndüğünü gördüm. Gözlerimden tek damla yaş yüzümde dondu. Her şeyin sonuydu.

Sabah yolculuğumu sonlandırıp dönmeye karar verdim. Sabah uykusuz, yorgun, bitkin ve yaşama sevincini yitirmiş olarak kalktım. Bir kaç lokmayı zorla bitirip, dönüş için hazırdım. Ama bir panayır vardı. Ayaklarım beni sürükleyerek götürdüğünde kulis şeklinde dağınık gruplardan birinin içine girdim. İnsanlar tartışıyorlardı. Kör bir döğüştü. Herkes doğru elimde derken bir kaç cümle de dilimden dökülmüştü.

Ben de gerçeği aryorum demiştim. Gerçek anlattıklarınız değil. Gerçek bunlar değil. Elinizdekiler gerçek değil. Sevgiyi kaybetmişsiniz demiştim. Herkes sustu. Cümlem bitince ayrıldım. Ardımdan gelen bir ses sevgi nedir diye seslendi. Neden sustun? Korkmuştum. Sanki aradığımı bulmuştum. Ama çok yorgundum. Dönüp bakmadım. Bir daha dönmedim şehre. Düşlerim bir çığlıkla bölünmüştü. Gördüğüm rüyaydı. Göremediğimse aradığım sevgiliydi belki. bir başka yolculuğa umuttu.

21 Eylül 2017 2-3 dakika 8 öyküsü var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (1)
  • 6 yıl önce

    Aradığını buluncaya kadar vazgeçmemeli insan umuda kapamamalı yüreğini

    Günün öyküsünü ve yazarımızı kutlarızud83eudd20