Hayır Demeyi Bilmeli

İçine bir hüzün oturdu. 'Yalnız insanlar. Tutunacak bir dal arıyorlar; bir sevgili, bir dost, bir sırdaş. Her yaşta olabiliyor bu tür arzular. Aşk ne genç, ne yaşlı diyor.' diye geçirdi içinden. sonra düşünmeye başladı.
Bir zaman birinin aşkına karşılık vermişti. Hiç kıymeti olmamıştı. O kişi, uzun süre onu etkilemek için uğraşmış; karşılık bulunca da, ondan buz gibi soğuyup, hafif biri gibi görmeye başlamıştı. Uzun süren kavgalardan sonra, en sonunda bir de hakarete uğrayıp, küfürler işitmişti. Hiç haketmemişti sevgisini. Şimdilerde görüyor onu bazen. Her gün yanında başka bir kadınla. Sorsan, "Arkadaşız" der.
Bir başkasının aşkına, karşılık verecek gücü kalmadı o ilişkisinden sonra artık. Zaten şartları uygun da değildi. Diğerinin de çok beyefendi olgun bir görüntüsü vardı ama ilişkiye girince, değişti. Kıskançlık krizleri geçirmeye başladı. Kendini kaybedip, küfürler eder oldu.
Kitap okumak varken, müzik dinlemek varken, şiirler okuyup, resim yapmak, doğada yürümek, güzel güzel fotoğraflar çekmek.. daha bir sürü uğraşlar bulmak varken, ne gereği vardı yeni bir aşk ilişkisine girmeye. Hiç ihtiyaç duymuyordu. Ondan böyle bir beklenti içinde olanlarsa onu üzüyordu. Böyle düşünürken ilham geldi, hemen bir şiir karaladı.
DEDİ BANA, DEDİM ONA
Baktım, dumanlı gözlerine
Kendimi buldum
Bolu Abant yeşilinde
Diye,
Bir dörtlük okudu bana
Çok korktum bu dörtlükten
Benden etkilenmesinden
Ona dedim
Sakın benden etkilenme
Üzülürüm sonra
Dedi, tamam
Farkındayım.
Uyarmak istedim onu
Karşılık veremem duygularına
Yazık olur, arkadaş kalamayız sonra.
******
Erkeklerle arkadaş olamadığı için üzülüyordu. Olabilenlere gıpta ediyordu. Hemen sahiplenmek, aşk yaşamak, duygusal yakınlık kurmak istiyorlardı. Kimseyle bu yüzden arkadaşlığı bozulsun istemiyordu. Mümkün olduğunca uzak durmaya, samimi olmamaya özen gösteriyordu ama yine ara ara bu tür duygusal isteklere maruz kaldığı oluyordu.
Oysa şarkılarda bile;
mutlu aşk yoktur
sevenler,
ateşe yürür bile bile. diyordu.
"Aşkını alan acıya yürüsün" diye başka bir güzel söz okumuştu bir yerlerde. O, yaşadığı en son aşk macerasından çok yaralı bir kalple çıktığı için, hiç kimseyle duygusal bir bağ kurmak istemiyordu. Yedi sekiz evlilik yapıp, her seferinde gelinlik giyenler vardı. Onlara da inanamıyordu. Kendisi, eşini kaybettikten sonra, yaşadığı ikinci bir ilişkide altüst olmuştu.
Neyse... diyerek kitabını açtı. Kaldığı yerden okumaya başladı. Herkese evet demesi mümkün değildi zaten. Arkadaşı olgunluk gösterip, özür dilemişti. O yine de aralarında, bu tür konuşma olmasından ötürü bile üzülmüştü ama olmuştu işte. Tekrar kitabına döndü. Aklı tekrar arkadaşına gitti. Ona önerebileceği biri var mı çevresinde diye düşündü ama aklına kimse gelmedi. Hem de "Doğru olmaz" dedi yine kendi kendine. Okuduğu kitaba verdi kendini. Orada da, şu cümleleri okudu.
"Korkmayacaksınız kimseyi kaybetmekten! Bazılarına ‘Hayır' demeyi, bazılarına ‘Eyvallah' demeyi bileceksiniz.. Aman o üzülmesin, aman o gücenmesin, aman o kırılmasın dedikleriniz bildiler mi kıymetinizi. Bırakın biraz da onlar çabalasın sizin yanınızda olabilmek için, yormayın artık kendinizi. Onlarınki canda sizin ki değil mi?"

03 Mart 2017 3-4 dakika 92 öyküsü var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (2)