Hazel'in Günlüğü - 3

..Gülmeyi terk ettiğim günlerin birinde çocukluğuma dönmeyi o kadar istedim ki bir çocuk parkına kendimi attığımda.Ne ruhumun ay ışığı, iyilik güzellik doğruluk duygularımı görebiliyordum çevremde , ne de yasını tuttuğumuz acılara gereken değeri veren toplumsal refleksleri.Sıvası dökülmüş duvarlar gibi bakımsız ve mutsuz ve kalbi niyetleri düzgün olmayan insan davranışları ruhumu incitiyordu.En güzel huzuru ve dinlenmeyi ve tertemiz saf arı görünüşleri ancak çocuk yüzlerde görebiliyordum onların lekesiz sözleri iyi güzel sevgi içtenliğini.Bu parka uğrayış nedenim de çocukların parkta sevinç seslerini dinlemek farklı doğru ve huzurlu bir arayışa kendimi bırakmak.Kapandığım iç dünyamdan çıkıyordum çocukların tahteravan çığlıklarından salıncak uçuşlarına oradan kayma heyecanlarına kadar her bir eğlence oyun çeşitleri beni mutlu ediyordu.Kent hayatının açmaz ve çıkmazları ben merkezci davranışları yüzünden insanlar giderek birbirleriyle yabancılaşıyor yalnızlaşıyorlardı.Mavi göklerin bulutlarına çevirdim başımı yalnızlığım geçiyordu sanki her bir bulutla.Ve çocuklar insana yalnız olmadığını durmadan hatırlatan bakışları her birinin gözleri yıldız dolu ışıl ışıl apaydınlık.Ailelerini düşündüm yüklü dertleri saklı acıları olan ve her çocuk insana bir hayal yükler insana düşler kurdurur bugün buna çok ihtiyacım oldu. Eve dönmeliyim içimde birikmiş tüm yalnızlıkları bir kenara bıraktım yarınlara kendimi hazırlayan kitaplarıma derslerime yeniden başlamanın iç huzurunu hissediyorum bana sahil ve boğaz havası iyi geliyor çocuk parklarında o minik fakat büyük umutların gözbebeklerini keşfe çıkmak güzeldi kalbimle dış dünya arasındaki anlaşmazlıkları seçmeye çalıştım saat 17.50 içimden koşmak hissi geldi birden sahi koşmalı mıyım ? keşke geniş bahçesi ya da arazileri olan bir yeşil yamaçta kurulu evimiz olsaydı çizgi film 'heide' gibi koşup tırmanıp yuvarlanıp gelincikler papatyalar mor dikenli çiçeklerle selamlaşsaydım patikalarda yürümek otlayan sürülere rastlamak soğuk su pınar başlarında serinlemek kanatları renk renk kelebeklerle yarışsam.Uç uç böceklerini fark etsem mor menekşelerin büyüsüne kapılsam .Ah keşke fakat bunların hiç biri mümkün değil şimdi ah bir yığın ders kitabı testler defterler yığın yığın formüller yine kendimi kuyuya düşen çocuk gibi hissettim mahzun ve endişeli ürkek ve kırılgan '..hazeeeelllll..'annem çağırıyor gitmeliyim ..

22 Temmuz 2011 2-3 dakika 44 öyküsü var.
Yorumlar