Her Zaman Her Birimizin Ufak Tefek Çizikleri Vardır

Fırtına geçeli neredeyse üç buçuk ay olmuştu. Kar düşmemişti henüz. Düşseydi bayağı yeğnikleşecekti. Büyük baş hayvanlar gibi bir Cemse'nin arkasına ite kalka bindirildiklerinde, aralarındaki hain, yemekhanenin kocaman camının buğusunu silmiş pis pis sırıtıyordu. O an anlamıştı, tamda
yola çıkacaklarken! Bir ara Cemse'nin kapatılmış kapağının dibine oturmuş jandarmalara baktı. Yanındaki arkadaşının içine doğmuştu. Belki de çocuk düşlemişti, tüfeğin kapılmasını ve o buğunun ardındakinin kanlar içinde yıkılışını. Arkadaşının koluna girmiş sımsıkı kavramıştı. Sakın...Sakın...!
O güne kadar yağmayan kar, o andan sonra öylesine yağmaya başladı ki, biraz sonra dağ taş ve gidilecek o yol bembeyaza bürünmüştü.
Aralık 1980...

03 Mart 2010 30-60sn 57 öyküsü var.
Yorumlar