İnsanoğlu

Merve ve Sadık, beş yıllık bir evliliğin mutlu iki çiftiydi. Birbirlerini çok sever ve birbirlerine her fırsatta iltifat ederlerdi. İkisi de üniversite mezunu,yaşadıkları ülkeye göre üst düzey bir yaşantıları vardı.
Bir akşam ikisi de yemeklerini yeyip, bir film izledıkten sonra yatklarına geçtiler. Henüz uyumak üzereyken bir sohbet açıldı. Sadık Dedi ki
-Merve ya, bizim Mesut varya ona çok üzülüyorum.
Merve hayretle
-Niye ki Sadık. Sebebi ne?
-Ya zavallım! sevgilisinin onu sevdiğini zannediyor. Halbuki Ayşe onu hiç sevmiyor.
-Nerden biliyorsun Sadık?
-Geçen gün sahilde başka bir erkekle sarmaş dolaş gördüm ikisini.
-Allah Allah! Belki dostudur,akrabasıdır Sadık, nerden biliyorsun.
-Aşkım bilmiyor musun ben bilmeden konuşmam. Öğrendim araştırdım doğruymuş.
-Vah vah! Yazık o zaman Mesut'a. Zavallı çok kötü bir durum.
-Evet öyle birtanem. Mesut'a söylesem mi bilemedim. Çok seviyor çünkü.
-Aşkım söyle bence. Bu şekilde daha kötü değil mi?
-Ama çocuk Ayşe'nin kendisini sevdiğini zannediyor. Bana her gün gelir anlatır, ''Ayşe'yi çok seviyorum Sadık! O da beni seviyor evleneceğiz yakında'' diyor.
-Ama Sadık çok zor söylemelisin bence.
-Yarın deneyeceğim birtanem. Kafam çok takıldı ona.
Sohbet bu şekilde dönerken yatakta ikisi de yüz yüze döndü. Sadık '' Merve beni seviyorsun değil mi?'' Merve kaşlarını çattı '' O nasıl söz birtanem Elbette seviyorum olur mu hiç öyle şey?'' Sadık gülümsedi. İkisi de gülüşüp,oynaştıktan sonra uykuya daldılar.
Sabah olduğunda her zamanki gibi vaktinde kalkıp,yemeklerını yiyip,hazırlandılar işe gitmek için. Çıkarken birbirlerine sarılıp çıktılar. Merve iş yerinin servisiyle gidiyordu işe. O kapının Önünde bekleyen servise binip gitti. Sadık'da şehir içi arabasına binmek için durağın yolunu tuttu. Olacak şey ya. Sadık ana yoldan karşıdan karşıya geçeceği vakit,dalgınlığına mı geldi nedir. Birden sağa sola bakmadan yola indi. Karşıdan hızla gelen araç Sadık'a şiddetli bir şekilde çarptı. Olayı görenler şoka girdi. Hemen ambulansı aradılar bir süre sonra ambulans gelip, Sadık'ı hastahaneye götürdü.
Haberi alan Merve apar topar hastahaneye koştu. Panik içinde nerde olduğunu öğrendi ve hızlı hızlı Yoğun bakım odasına gitti. Doktor olanı biteni anlattıktan sonra Merve şoka girdi. Doktor '' Hanımefendi, eşiniz felç geçirdi. Artık yatalak olmak zorunda. Hayatının geri kalanını bu şekilde geçirecek.'' demişti.
Sadık bir kaç gün yoğun bakımda yattıktan sonra doktorlar, '' Hastamız artık eve geçebilir'' dedi. Tekerlekli sandelye eşliğinde Sadık eve götürüldü. Olan bitenler onu mahvetmiş görünüyordu, konuşamıyordu, acı içinde Merve'ye bakıyordu. İçinden ölmek istiyordu.
Fakat Merve ona bir kaç ay aynı samimiyetle ilgilendi. Her gün yemeğini yedirdi,içirdi,altını temizledi. Bütün bunları büyük bir duyarlılıkla yapıyordu.
Bir süre böyle devam ettikten sonra Merve yavaş yavaş bıkmaya başlamıştı. ''Ben ömür boyu böyle mi olacağım Allah'ım''diyordu. Artık tiksinir olmuştu Sadık'a bakmaktan. Merve gençti,güzeldi,işini seviyordu. Ama yaşanan bu olay hayatını alt üst etmişti.
Merve daha fazla dayanamadı. Suat adında yeni bir dost edindi. Üstelik Suat'ı kendi evinde ağırlıyordu. Bir gün yine Suat geldi eve yatak odasına geçtiler bir güzel eğlenip vakit geçirdiler. Gülüştüler,eğlendiler... Sadık ise olan bitenden habersiz içirde uyuyordu. Suat Hazırlanıp evden çıkmak üzereyken Merve'ye döndü ve ''Merve,seninki nasıl? Durumu nedir?'' dedi. Merve yüzünü ekşitti,yaşadıklarının verdiği bıkkınlıkla ''Ayy! o mu sorma! ölmedi ki kurtulalım!''

09 Şubat 2016 3-4 dakika 25 öyküsü var.
Yorumlar