İpsiz Salıncak

Bu aşka herşey değer sevgilim. Zaman zaman bizi zorluklara itelese de, sevmese de yüreklerimizi ve imkansızmış gibi görünüme bürünse de yaşamaya değer çiçeğim. Yeter ki onu yitirmeyelim.

Başımda bulutlar geziyor, sobelenmişcesine yorgun ve durgun arka kapıdan çıkıp gidiyorum tarifsiz haykırışlarımla birebir kalıp son oyunumu oynuyorum. Müziğin ritmi uçurumun dibinden derin derin çınlamalarla duyuluyor, görüyorum ama ruhuma hissettiremiyorum. Ölü kokusu sinercesine üzerime ayak parmaklarımı bile oynatacak takatim kalmıyor. Diri diri toprağa sarılıyorum. Öyle vahim durumlardayım ki ne farkedebilirsin ne içine sindirebilirsin ne de yüreğine sarabilirsin. Herşeyi tükenmiş ağaç gibi kalıverirsin. Halbuki bilsen ve bilebilsem yeniden doğacak nasıl olsa bahar, yeniden dokunacak ellerime güneşin verdiği sıcaklar, yine yeniden doğacak mevsimler, sevgiler, çiçekler. Delilleri apaçık ortada bunların. Anlayan anlar nasıl olsa. Tekrar dillendirmeye lüzum yok.

Demiştin ki sen diye cümleme başlamak istiyorum. Ama aklıma hiçbir şey gelmiyor. Çünkü sen konuşmamıştın ki benimle, tek bir hatıra bile yok sana dair zihnimde. Öyle bir eksiksin ki güncelerimde, bende, evimde, yüreğimde söylenecek çok fazla bir şeyim yok. Yarım kaldın sevgilim. Hep yarım. Belki hiç benimle olmadın. Ben hep kendimi kandırdım. Bunu ancak kalbim bilebilir.

Sanırım başta yitirmeyelim dediğim aşkı, biz çoktan kaybettik sevgilim.

Ve sanırım düştük en pişkin gülüşünü sergileyen ayrılığın peşine hiç vakit kaybetmeden. Hem terkettik bizi, hem söyleyemedik son sözlerimizi. Zamanlı zamansız yaşanan şeyi en ufacık sebeplerden ötelere iteledik. Sahiden yaptık biz bunları. Attık ritimsiz caddenin ortasına benliğimizi, ismimizi sildirdik sokaklardan. Ve kaybolduk çoktan. Hiç yoktan.

Ağladık mı ağlamadık mı hatırlamıyorum sevgilim. Hatırladıklarım daha çok yaşanmaya çalışılan güzel günler ve düşler. Daha çok gözlerin hatırladığım, ellerin ve yüreğin.

Ne seninle ne de sensiz olmuyor sevgilim.

Ne gidebiliyorum başkalarına ne de dönebiliyorum tekrar sana.

Araftayım, sallanıyorum ipsiz salıncakta...



03.11.12

03 Kasım 2012 1-2 dakika 17 öyküsü var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (1)