Kanlı Ay 2

                             2.BÖLÜM 

                  'GEÇ GELEN KURTARICI’ 

 *Kör talih kuşu süzülürken özgürce göklerde, onu gören bir sen olursun.* 

Gökyüzünde yıldız kaydığını gören gözleri, nutku tutulmuşçasına pencerenin önünden adım adım uzaklaştığı anda koşarak geldiğinin farkında bile değildi. Balkonundan yarım santim aşağıya sarkarak yüreği ağzında atan deli dolu genç bir kızdı belki de... 

 Bir umudu vardı gelecekten... 

Ne yaptığını bilmeden heyecanla elini dudaklarına getirerek, olmayacak dileği dilerken gözleri biranda huzur içinde kapanı vermişti. Aydınlık bakan sevinç çığlıkları şimdilerde kendi elleriyle karanlığa itmişti. O anki dileğinin ne olduğunu duydukça masumane gelsede, 'Hayatımda görüp görebileceğim en ilginç gerçekleri bilmek istiyorum.' demesiyle başlamamış mıydı zaten her şey... 

O gözler şahit olmaması gereken bir gerçeği görmüştü. Fakat öğrendiği bilginin kendisine ne denli tehlikeye atacağının haberi dahi yoktu. Baş başa kaldığı dar sokakta artık çıkış yolu yoktu. Etrafını kuşatan, daha aradan birkaç dakika önceki gürültü özgürlüğü biranda kesilip yerine derin bir sessizliğe itmişti. 

 Özgün bakan bakışlarının yerini şu sıralarda korku rüzgarları esiyordu. 

Kontrolsüz bir şekilde yanan sadece cılız birer aralıkla dizili sokak lambaları aydınlatıyordu. Sanki gören gözlerine birer buğu sinmiş, görüş açısının netliğine izin dahi vermiyordu. Lakin kendisine doğru oynamakta olan bir gölge adım adım kendisine doğru ilerliyor. Attığı her adımla nasıl büyüyorsa gölge yansıması, içinde tuttuğu korkuda büyüyordu. "K...Kimsin?" korkudan adım dahi atmayan ayakları yere mıhlarcasına kök salıp kalmıştı adeta.

 İtaatsizlik nedir? diye sorsalar şu dakikalarda; Korkunun bize verdiği ilk tepkimizdir derim. 

Adım sesleri köhne sokaktan her ilerleyişinde, kulaklarına işkenceden farksızca derinden tetikliyordu. Küçücük kalbi bir avuca bile sığmayacak kadar büzüşmüştü belki de... Bu korku muydu?... Kalp atışının hızlanmasının yanı sıra; sırtında ve alnında ter damlacıkları oluşmuş, korkunun verdiği tepkiyle yüzü günbegün solmuştu. Ama lakin kızın en son düşüneceği şey, nasıl göründüğüdür. "K...Kimsin?" sesindeki titrek hâli bu sefer kayıtsız kalmamıştı. 

 "Bizden madem bu kadar korkacaktın, ne diye boyundan büyük dileklerde bulunuyorsun?" Sesindeki tehditkâr ve otoriter oluşu bariz bir şekilde ürkütücüydü. Kendinden emin ve dik duruşundan belliydi nasıl kudrete sahip olduğu. Ama kızın bu sorusuna yanıtı bile yoktu. Aklı henüz bu algıyı kabullenmeye yetmiyordu. Şimdilerde iyi bir psikiyatristten randevu almış, karşındakine ne anlatsa sanki İnanırlarmışçasına dinleyerek günün sonunda eline tutuşturulan tek destek göstergesi olarak bir torba uyku aknesiydi. 

Lakin bilmiyorlar ki gözlerini kapadığı anda gerçeklerle rüya arasında kaldığını ve işi bitmeden bir daha uyanamayacağını... 

Bir ince çizgide yürümeye çalışan, macera seven bir kızdı kendisi... 

Kısır döngü bu olsa gerekti. İnsanın, insanı tanımadığı bu zaman dilimine hiç şaşırmamalı 

16 Mayıs 2020 2-3 dakika 2 öyküsü var.
Yorumlar