Kediler

kediler son bir kaç yüzyılda evcil lakabıyla girmiş aramıza...bu yüzden henüz acemiler ve yırtıcı ya da nankör olarak algılanabiliyorlar...onlara süre vermeliyiz bence...alıştıkça bize, seveceklerdir elbette...
gelgelelim bizim mazideki kediye...
kedi beslemek bir yara benim için...çok küçükken, kız kardeşimle gizlice evimizin yanındaki kilerde kedi besleme projesine atılmış ,epey de başarılı olmuştuk...daha kedinin köpeğin kıymetinin bilinmediği yıllar..biz ilki başaranlardanız...
gel zaman git zaman..aylardan mart olmalı...evet muhakkak mart...yavrulamasın mı bizim kedi..oyy..zaten gizli bakıyoruz...al başına belayı..aile çoğaldı..masraflar arttı.kardeşim cin gibi ve cesurdu..bense korkak ve çekingen...yine de iyi bir takım gibiydik...

annem anlayacak diye ödüm kopuyor benim, kardeşimse gayet rahat...saklıyoruz yuvasını görünmüyor nitekim..
aylardan bayram bu sefer de hem de kurban...kediler ne sever...tabi ki ciğer ...
bize de bayram oldu ilk defa evlat büyütüyorduk zira...kardeşim her mutfağa girmesinde biraz et aşırıyor...kemikli kemiksiz...ciğeri nasıl verdik hatırlamıyorum şimdi... nankör dememişler kedilere boşuna ...yememiş hiçbirini,dokunmamış bile ,duruyor öyle...yoksa biz bilmiyoruz da hala lohusa mı ne...

tatlıydı anne kedi...ya çocuklar..biz kediyi ikinci el almıştık...arabamızdan (olmayan) daha çok sevmiştik...emanetti bize...böyle biraz gitti .. de.. hiç miyavlaması durmayan yavruları annem farketti...geçtikçe önünden..
-burda bir şey var!
-yok anne ,ne olsun
-kedi sesi sanki
-tövbeler olsun anne, uyduruyosun..

e sonrası malum... annem kilerinin pisletilmesine mi yansın zayi olan etlere mi ,rızkımızdan çaldığımız...
altı yaşındaki meraklı ikizler burcu "yaramaz" kardeşim kendi cinsini görüyor gibi sevinçle bir hareket yaptı ve bilmem niye çocuk aklıyla yavrulardan birini evin önündeki su arkına attı...tam bir savaş yaşamıştık...
meraklı gözler ,gecekondusu yıkılan insanları seyreder gibi bakıyordu bize...hem ağladım hem olanca kuvvetimle koştum rahmetli yavrunun peşinden...heyhat... işe yaramadı ,eceli gelmiş yavrunun... suda kaybolup gitti narin cesedi...
bir çocuk ne hisseder bunun sonrasında tabi ki bir ömür acı....annem de üzüldü sonra...ama alerjisi vardı ,özellikle de kedilere...istemedi bu yüzden kalanları da evde.. işte böyle...
kardeşim aynı arka kendi de düşmüş ama köprünün altında son anda kurtarılmıştı...ne saçma bir şeymiş su arkları yapılması yollara... onu affetim ,yine de benzemesin kaderi arka attığı kedinin kaderine...amin...

bizim ev hayvanat bahçesi gibi şimdilerde...
en küçük ,hepimize okudu ,geçmişin intikamını alırcasına adeta... balıklar ,kaplumbağalar ,tavşan, ve kuşlarımız ...sürekli rahmetli olup yenileri alınan..
ve mahalle ile bitireyim (sohbetimi...yok yok hayvan sevgisi hakkında irad ettiği hutbemi ..
tüm kimsesiz köpek ve kediler de yukarıdaki kategoriye girer....bu bizim genimize yerleşmiş demek ki.. ne şikayette bulunduğum veteriner, ne kardeşimin okul müdürü" oniki yaşındaki bir çocuğun zincirle yollarda dolaşıp ,marketten aldığı sütleri köpeklere götürmesine, komşu kasabın kanatlarını kendi eliyle vermesine ve bir baba gibi onları içli içli düşünmesine çare bulamadı... bunun temiz koşullarda yapılamaması en büyük sorun...galiba dernek kurmak bunun da çözümü... belediyemize ve hayvanseverlere duyurulur
serçe beslemek için üç kız kardeş balkonumuza tuzak kuruşumuz ve evde gizli yerde beslerken deşifre oluşumuz da bir dahaki bahara inşallah...

03 Eylül 2010 3-4 dakika 74 öyküsü var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (1)
  • 13 yıl önce

    İstisnalar dışında; ve kader harici; nasıl yaşarsanız veya yaşatılırsanız veya yetiştirilirseniz, öyle de yansırsınız..

    Harikaydı elinize sağlık 👍👍