Kelebeğim 9.Bölüm

Yokluğuna alışmakla, saçlarının yokluğuna alışmak bir değilmiş anladım. İlk başlarda hiç anlamamış, hiç inanamamıştım. Bazen aklıma yokluğunun ilk günleri geliyor böyle...
En başa dönüyorum, en başa...
En baştan yakmaya başlıyorum canımı. Tekrar ve tekrar. Kül olduktan sonra küllerimden dirilip bir daha yakıyorum canımı, bir daha, kelebeğim yanıyorum...

Ve yine bazen, şaka yapıyormuşsun gibi geliyor, bir anda koşa koşa yanıma gelip, "ölmedim ki" diyecekmişsin gibi...
Kıkırdaya kıkırdaya gülecekmişsin gibi sonra, çocuklar gibi. Bana bulaşacak, "şapşalım benim, nasıl da kandırdım seni" diyecekmişsin gibi...

Sesini duyacakmışım gibi yeniden...
Mutfakta, akşama yemek hazırlarken bana, yine mırıldandığın şarkımızı duyacakmışım gibi ve tencere tava seslerini, bardak, kaşık, çatal seslerini...
Bana, kocana seslenişini, sofraya çağırışını...

Bunları bir daha duyamayacağımı biliyorum.
Seni duyamamak çok kötü. Sağır olmak istemeden, zorla. Aramıza ölümün girmesi. Hiç bu kadar uzak kalmamıştık.
Üzerimdem atamadığım bir şaşkınlık hâli hakim. Şaşkınlık...

25 Nisan 2013 1-2 dakika 23 öyküsü var.
Beğenenler (1)
Yorumlar