Küçük Şeyler 4

Profesör kürsüye çıktığında yüzünden okunan kızgınlık hali kısa sürede sınıfın huzurunu kaçırmıştı... Çok anlamsız ifadeler kullanıyor. Bugüne kadar kendi söylediklerini yalanlayan cümleler sarf ediyordu.

'Kitap okumayın... Eğitimin hiç bir anlamı yok... Fazla düşünüp kendinizi yıpratmayın...Hatta hiç düşünmeyin ... Hayatı oluruna bırakın... Siz sadece kulağınıza fısıldananları söyleyin...Yanlış görseniz de muhalefet etmeyin... Doğrular her zaman doğru değildir...'

Öğrenciler sus pus olmuştu. Bir iki öğrenci söz Hakkı istese de azarlanıp yerine oturmuştu. Herkes ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Profesör ise ardı ardı sıraladığı bağlantısız cümlelere devam ediyordu.

'Herkesin kendine göre bir dini vardır... Müslümanlar türlü türlüdür...'

Son cümleler sınıfta muhafazakar yapısıyla dikkat çeken Ademin tepkisini çekmiş bu kez söz Hakkı istemeden karşılık vermeye başlamıştı.

' Hoca... Dinden çıkıyorsun. Bu Nasıl bir ifade? Türlü türlü Müslüman nedir? Sözlerini geri al!'

Profesör susmuştu. Samimi bir ifade ile başını sallayıp az öncekinin aksine daha sakin bir şekilde konuşmaya başlamıştı.

'Türlü türlü insan vardır değil mi, Adem. Ama ortak noktalar vardır. Yemek içmek nefes almak vs... Her insan aynı mıdır ? Hayır türlü türlüdür?

Peki namaz oruç zekat vs... Nerdeyse ortak noktalar ... Müslümanların ortak noktası , peki yaşayışlara bir düşüncelere davranışlara... Yanlış yerde konuştun Adem bu en son itiraz edeceğin yerdi.

İtiraz etmeniz gereken yer daha önce söylediklerimdi... Ama bir iki kişi hariç ses duymadım ... Ben ilk girişte size resmen insanlıktan çıkın dedim ... Ve söylediklerimin birçoğu zaten şu an ki varlığınızda mevcut olduğu için sustunuz ...

İnsan düşünen bir hayvandır denir... Peki düşünmeyen okumayan araştırmayan sadece televizyonda duyduklarına çevresinde konuşulanlara gazetelerde yazanlara göre bir fikir dünyası olanlara yani sizlerin birçoğuna hayvan desem ne dersiniz?

Öğrenciler yine susmuştu... Biraz bekleyen profesör karşılık alamayınca tekrar söze başlıyordu...

'Hayvanlar da yer, içer, uyur,çoğalır, kendi türleriyle anlaşacak bir lisan kullanır... Onların da duyguları vardır az çok... Yanlış mı ? E peki tekrar geldik aynı noktaya; bizi onlardan ayıran tek şey akıl değil mi? Düşünmek sorgulamak yargılamak ve karara varmak değil mi? Kaç kişi yapıyor bunu ? Çok az değil mi?

A.Demir

09 Kasım 2017 2-3 dakika 16 öyküsü var.
Yorumlar