Kümbet Ovası

Amcam uyanık geçinen biriydi. Tahsili yoktu ama zehir gibi kafası çalışırdı. Altında kır atı,sırtında yamçısı, elinde gümüş saplı kamçısı vardı. Köy köy,kasaba kasaba gezerdi.


Tütüncülük yapardı. Sivas'tan veya Tokat'ın İlçelerinden aldığı tütün ve tütün malzemelerini heybesine doldurur, çevre köylerde ve kasabalarda satardı. Dediklerine göre çokta para kazanırdı.


Bizim oralarda Kümbet Ovasını bilmeyen yoktur. Bazlambaç, Kazankaya ve Eskiköy ovanın en büyük kasabasıydı. Ova Çorum Alaca'ya kadar uzanır, verimli bir araziye sahipti.


Ha söylemeyi unuttum. O bölgede Amcamın adı 'Tütüncü Hamdi Emmi' idi.Köyde iki hanımı vardı. Onlar ve çocukları tarlalarda çalışır, Hamdi Emmim (Amcam) hep at sırtında gezer, tozardı..


Bu anlatacağım hikayeyi aklım erdiğinde kendinden dinledim. Orta Okula gidiyordum. Beni ziyarete gelmişti. Bir akşam otururken hikayesini anlatmaya başladı;


---Yeğen, dedi... Bu Hamdi Emmin var ya bir zamanlar çok meşhur biriydi. Tütüncü Hamdi dedin mi bütün Kümbet Ovası tanırdı. Ben de bütün Kümbet Ovası'nda ki herkesi bilirdim. Ama insanları bilmek yetmiyor. Bazen kandıracağım derken kandırılıyorsun. Bu havalide Eskiköylülerden uyanık insan görmedim. Bilir misin beni bile kandırdılar!..

---Nasıl dedim,?... Sen kandırılacak adam mısın?

---Deme Yeğen, dedi. Hamdi Emmini bile kandırdılar!

--- Nasıl oldu Emmi ?

Durdu...Düşündü. Gözlerini biraz kıstı. Yere baktı. Sonra başını kaldırdı. Anlatmaya başladı;

---Bilirsin, dedi. Ben bir zamanlar tütüncülük yapardım. Kendimi uyanık biri sanırdım. Bunca yıl yasak olmasına rağmen tütün alıp sattım hiç Kolcuya yakalanmadım. Kolcu nedir bilir misin?

---Bilmem..!

---Kolcu yasak olan tütünleri yakalayan devletin resmi adamıdır. Yakalandın mı çıran yandı demektir. Yıllarca hapis yatarsın. Ama ben hiç yakalanmadım. Fakat Eskiköylülerden bir köylü beni kandırdı.
---Bu iş nasıl oldu emmi?
---Çekerek Irmağı boyundaki köylere ben tütün satardım. Ama asıl satış yerim Kümbet Ovası'dı. Burada Bazlambaç, Kazankaya ve Eskiköy büyük köylerdi. Şimdilerde kasaba diyorlar galiba. Bu köylere çok mal sattım. Yine bir Allah'ın mübarek günüydü. Eskiköy'e gittim. Heybedeki bütün malları sattım. Güzelde para kazandım. Akşam köy odasında oturuyorduk. Köylünün biri geldi.Bana;

---Hamdi Ağa, dedi sen boşuna tütüncülük yapıyorsun.

---Neden,.?

---Hem yasak hem de az para kazanıyorsun. Sivas Bıçağı satsan daha çok para kazanırsın.

---Kim alır ?

--- Getir hemen ben bir tane alayım, Hem de istediğin fiyata!..

--- Düşüneyim... Dedim!

Düşündüm, taşındım...

O devirde Sivas'a tren var. Bir heybe de bıçak getirsem tütünle birlikte satarım. Aklıma iyicene yattı. Tütünle birlikte yasak olmayan bıçakta satsam daha iyi olur.

Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum! Yolum malzeme almak için Sivas'a düştü. Çarşıya uğradım. En iyilerinden bir heybe dolusu Sivas Bıçağı aldım. Trene bindim, köye geldim. Bıçaklara bizim köylüler bayıldılar. Ama ben Eskiköylüler için getirmiştim. Bir heybe tütün, bir heybe de bıçak yükledim. Ver elini Kümbet Ovası... Eskiköye vardım. Tütünü sattım.Sıra bıçaklara geldi.Köylülere;

---Manda boynuzundan sapı, güzel bıçaklar getirdim ağalar, dedim. Varın köye haber verin. Demiri halis çelikten haa!diye de ekledim. Bir daha böyle bıçağı bu yörede asla bulamazsınız!

Köye tellal çıktı. Herkese duyurdu.Bıçak getir,diyen geldi.Bir tane seçti. Aldı, gitti.

İki gün bekledim. Bıçak almak için ne gelen, ne de soran oldu. Bir Allah'ın kulu sormadı, almadı. Çok kızmıştım. Adamı çağırdım.

---Hani bıçak çok satılır ,dediydin?

---Satılmadı mı.?

---Senden başka alan olmadı!..

---Eee Hamdi Ağa, dedi. Benim bir bıçağa ihtiyacım vardı, aldım. Gerisi beni ilgilendirmez, demesin mi?

---Haklısın, dedim. Benim bu eşek kafam... Senin gibi bir köylünün sözüne kandım, bir heybe dolusu bıçak aldım. Buna derler;" Tosya'ya pirince giderken evdeki bulgurdan olmak."Sermaye öylece elde kaldı..

Sonra bıçakları aldığım paraya bir iki bir iki elden çıkardım.Ama sorma gitsin. O gün bu gündür o köylülere asla inanmam. Tütün parasını bile peşin vermeyene bir tabaka tütün vermedim.

Derin derin soluk aldı. O günlerin hayalini tekrar yaşar gibiydi.Neden sonra;

---Ya işte böyle yeğen, dedi. Beni bir tek Kümbet Ovası'nda o köylü kandırdı. Bu da bana ders oldu. Bir daha hiç kanmadım. Sen sen ol, insanlara dikkat et. Her söze kanma... Ne kadar uyanık olursan ol, senden her zaman daha uyanıklar olacağını sakın unutma!..

14 Şubat 2015 4-5 dakika 30 öyküsü var.
Yorumlar