Miyase'nin İbriği

Çorak sıvalı kerpiç ev, evin solundaki odunluk, ekmek tandırı, odunluğun hemen önünde, öteberi ekilmiş bahçe; tezek kokusu, koyun dışkısı, avluda mütemadiyen yanan ocak; musluğundan yalağına kadar yıllar içinde tekâmüle uğramış pınar ve pınarın demirbaşı ibrik...

İhtiyar Cemal, balkonda iskemlesinde oturuyor ve elindeki tespihi gelişigüzel çekiyordu. Miyase bahçeden topladığı kabak çiçeklerini pınarın önündeki leğene boşalttı. Pazen eteğini silkeledi ve abdest almak için yalağın önüne çömeldi. Önce elleri musluğa doğru yöneldi ama bir müddet düşündükten sonra durdu. İbriği ağzına kadar suyla doldurdu, göz hizasına kadar kaldırdığı ibriğe bir insanla konuşuyormuş gibi bir şeyler söyledi. İncinmesinden korkar bir tavırla aheste aheste abdest almaya başladı.

İbrikle Miyase arasındaki sevgi çok öncelere dayanıyordu. Cemal ile evlenmeden önce köyde bir yavuklusu varmış. Sarı Bekir'in Ferit... Birbirlerini öyle sevmişler ki yedi köye destan olmuş sevdaları. Ferit, askere gitmeden önce babasını gönderip istetmiş Miyase'yi. Miyase'nin babası da olmaz dememiş bu işe. Söz kesilmiş, yüzükler takılmış. Birkaç parça altınla bir de İbrik almışlar gelin kıza. Sözden sonda Ferit askere gitmiş. Fakat kader ya bu; sevdalılar eremeden vuslata Ferit'in ölüm haberi gelmiş asker ocağından. Kara bağlamış Miyase günlerce. Yemekten içmekten kesilmiş. Lakin ölenle ölünmez ki. Altınları, çeyizleri geri vermişler Ferit'in ailesine. Miyase sevdiğinden bir hatıra kalması için ibriği saklamış. Her gece ibriğe sarılıp ağlamış gözlerinin yaşını doldurmak kara gecelerine ortak etmiş ibriği de.

Aradan sene geçmeden, Bakkal Mahmut oğlu Cemal'e istemişler Miyase'yi. Geri çevirmemişler. Kısa zamanda düğün dernek kurulmuş evlenmiş Cemal ile Miyase. Üç oğulları olmuş; büyümüş evlatlar gurbet yolu tutmuş.

İki yıl evvel Cemal'in Alzheimer hastası olmuştu. Geçmişe dair hiçbir şey hatırlamıyor, hayat arkadaşı Miyase'nin yardımıyla yaşamını sürdürüyordu.

Miyase abdest alırken, ihtiyar kerpiç evin balkonunda, her zamanki yerinde oturuyor, boş gözlerle etrafı süzüyordu. 'Keşke abdestini alıp namazını kılabilse.' diye geçirdi içinden Miyase. O an hayatın keşmekeşinde bulanıklaşmış zihni parladı ve geçmiş gözlerinin önünden geçmeye başladı. Salınarak pınarın yolunu tutuşu, o vakit Ferit'in kapı önüne çıkıp gözaltından kendisine bakışı... Helkelerdeki suyu bahçeye boşaltıp yeniden pınara koşması ve bunu gün içinde onlarca kez tekrar etmesi bir bir canlandı. Hayat yanaklarını kırıştırsa, gözlerindeki ışığı söndürse de zihni hala dupduruydu.

Bir süre sonra aklından geçenlerin bir ihanet olabileceği korkusuyla hemencecik bırakıverdi ibriği. İhtiyarın gözleri kendisindeydi bu kez. Boş gözler sanki daha bir anlamlanmış, bir şey ima eder bakıyordu. Belki hiçbir şey düşünmüyor, hissetmiyordu ama Miyase yine de endişeleniyordu. Bir ara ihtiyar yerinden doğruldu. Bastonuna tutunarak Miyase'ye doğru yürüdü. Miyase'nin endişesi kabarıyor, işlediği bir suç açığa çıkacakmış gibi heyecan ve korku hissediyordu. Kocasının hasta olduğunu, dün ile bugünü ayırt edemediğini düşününce bu heyecan akli bir zırha bürünüyor, korkusu ve heyecan dinginleşiyordu. Bu gelgitler arasında debelenirken ihtiyar pınar başına geldi. Solgun gözleriyle, hiçbir duygu taşımıyormuş gibi Miyase'nin yüzüne baktı. Eğilip ibriği aldı, bir sarrafın mücevheri incelediği gibi sağına soluna bakarak inceledi.

'Bu ibriği Toptancı Ökkeş getirmişti. Babamın dükkânına kaç gelinlik kız geldi bu ibriklerden almak için.' dedi. İbriği her zamanki yerine bırakıp, bastonuna dayanarak avludan çıkarken arkasına döndü: 'Sarı Bekir'de almıştı.' dedi.

Miyase oracıkta kalakaldı. Yıllarca sır sandığı duyguları aslında ayan beyan ortadaymış. İfşa olmasını sakladığımız çok şey aslında uluortadır da biz sadece kendi istediğimiz gibi olmasını isteriz ya.

09 Eylül 2012 3-4 dakika 20 öyküsü var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (1)
  • 11 yıl önce

    Önce tebrik ederek,çok duygulu bir hikaye okuduğumu söylemek isterim.

    Cemal hayatı mı temsil ediyor acaba? Hem bizi biliyor ,hem son sözü söylüyor olması yönüyle.

    Durum hikayesine başarılı bir örnek tebrik ve takdirlerimi sunuyorum.

    **tek kusur,İki yıl evvel Cemal'in Alzheimer hastası olmuştu.... -in fazlası👧