Miyuki - 3
Kuşlar ve çiçekler gündüzlerini, gökyüzünü dolduran yıldızlar gecelerini, süslemiş ve beslemişti.
Al yanaklı sabahları, kıyılarına sarı papatyaların üşüştüğü ve ayakları perdeli küçücük sapsarı ördek yavrularını, yüzdüğü dereleri, kırmızı çatılı beyaz badanalı evleri, çoban çeşmelerini, pagodalarını, pürüzsüz gökyüzünde mutluluğa takla atan beyaz güvercinleri, karlı dağlarının eteklerinde otlayan koyun ve kuzu sürülerini, sarı başaklı ekin ve pirinç tarlalarını, köyün yeşilliklerini, sarı çakır dikenlerinde geziyordu düşünceleri.
Kırlarda koşarken, derelerde çırılçıplak yüzerken, bir gün deniz başında; denizsiz kalacağını hiç düşünmemişti.
Ayağa kalktı.
Bir ses, bir ışık bekliyordu.
Ümit vadisinde, özlem sularında; sevgi pırıltılarını sunacak beyaz atlı bir prensin imdadına yetişmesini bulmak ve yaşamak istiyordu...
Kendi kendine: 'Her şey, neden mükemmel değil?
'Nasıl yanıldım da; böyle kişiliksiz, zalim bir kocaya düştüm?'
Neden harika çocuklara sahip olamadım?'
Neden kıskanılacak kadar güzel bir evliliğim olmadı?' diye söylenip duruyordu.
Her soru, her karşılaştırma, yarayı iyileştirmek yerine sanki daha da deşiyordu.
Üç ay sonra Oshima'da ki yazlığın taksiti bitecekti. Kızı Yuki, yeni koleji kazanmamış mıydı?
Arkadaşlarının kocaları neden akıllıydı? Kendinin ki nerden geldiği belli olmayan Tanrı buyruğu gibi; erotik filimler oynatan sinemalarda ki gençlerin azgınlığı ve iştahıyla genç kadınların peşine düşüyordu?
Oysa, ona hep sadık kalmıştı.
Kaynağının nereden geldiğini bilmediği duyguları, Fukui'de inmesini söylüyordu.
Uzun bir aradan sonra; yaklaşmakta olduğu Fukui, onun için; rast gele bir şehirden başka, bir şey değildi.
Bilinç altında asla unutamadığı, hatıralarından silemediği, gençlik aşk hatırlarıyla dopdolu, bir şehirdi.
Yaklaşmakta olduğu Fukui istasyonunda ne yapacaktı, onu da bilmiyordu? Bir şeylerden mi kaçıyordu? Hayatın sundukları ile kendi iç aleminde ki ayrıcalıkları arasında kavuşamaz uçurumlar mı taşıyordu?
Fukui tren istasyonunu gösteren tabelada bir dost seslenişini, bir çağrısını bulur gibi oldu.
Trenin bitmek bilmeyen ilerleyişinden uykusu gelen yolcuların, uyku sersemliğine batmış dalgın bakışları arasında trenden indi. İnmesine şaşırmıştı ama ağlaması kesilmişti.
Gül ağacının güllerindeki çiğ damlalarına vuran güneşin ilk aksi, gözlerini dolduran bir umut gibi gönlüne aktı.
...
Devamı Var
...
Km-201104
* Fukui: Japonya'nın batı yakasında Honshu adasında, Asuwa nehri etrafında 1889 yılında kurulmuş 250 bin üzerinde, nüfuslu bir şehirdir.