Mucize

Kadının gözlerinde söndürdüğü ışığı açmak, kalbinde kapattığı kapıları aralamak istiyordu, tereddütleri çelişkileri korkuları vereceği kararları etkiliyordu... İçinde büyük kasırgalar vardı, esen rüzgarların büyüsüne kapılmak bir mucizeye inanmak istiyordu...


Titrek dudaklarında isli bir gülüştü arkasından gelen izler, gülüşü yaralıydı.. gözleri karalıydı.. sevdiği güvendiği emin olduğu bir kalbin saçaklarına sığınmak isteyen.. minik bir serçe gibiydi... Vereceği kararlardan sonra utanç duymak.. kendiyle hesaplaşmaktan, kendini sorgulamaktan çekiniyordu..Telaşlı bir yolda yalnız yürümekten bıkmıştı... Yüreğinin perdelerini çeken bir güneşin uyandırmasını bekliyordu.. Bir dilim şiirle yüreğinin arasına sevgi doldurmak istiyordu... Acılarını dindirecek, kendini güvende hissettirecek bir limana yanaşmak istiyordu... Hayatındaki kabaran yüreğinin denizinde boğuştuktan sonra... Öylesine yorgundu ki, başını, yaslanacağı omuz onu kalan ömründe sıkılmadan yük gelmeden taşıyabilmeliydi... Solgun bozkırlarında serptiği tohum filizlenmeliydi...


Geri çevirmişti karşısına çıkan tüm fırsatları çünkü doğru zamanı doğru insanı bekliyordu... Öyle rast gele biri olmazdı... Pişman olmayacağı, keşke dedirtmeyeceği iyi ki geldin, hoş geldin gönlüme diyebilmeliydi... Yüreğini okşamayı becerebildiği biri olmalıydı saçlarını okşamadan önce...


Ruhunu besleyen, aklını zorlamayan, kendisini dinlendiren tek şey müzikti... Uğraştığı bu alanda kendi çapında amatörce çalışmalara başladı... Bir gece arkadaşlarıyla bir fasıla gitti... Daha önceden tanıdığı müzisyen ve müzik öğretmeni adamın kendisiyle ilgilendiğini fark etti... Adamın sesi ve düzgün kişiliği kadını da etkilemişti... Göz göze geldiklerinde aldığı elektrik kadını çarpıyordu. İlk defa uzun zamandan sonra avuçlarının içi terlemişti, kalbinde bir serçenin telaşlı çırpınışları vardı... Bunu arkadaşlarına ne kadar belli ettirmemeye başlasa da, heyecanını fazla gizleyemiyordu...


Program bitmişti gece geç saatte eve geldiğinde. Kalbinin sarhoşluğu sabaha kadar devam etti, adamın şarkılarıyla yıllar sonra bakışarak konuştuğu bu adama güvenmek inanmak istiyordu... Zamanı geçmişti çünkü sevdaların... Belki de şarkılar buluşturup kavuşturacaktı, içinde gizlediği umutlarını yarınlarının...


Telefonunda uygun olup olmadığını soran adamın mesajıyla uyanmıştı. Ne söyleyeceğini merak ediyordu... Aradığında sesi tir tir titriyordu kadının ve aynı zamanda adamın... Sanki yüreğinin perdesini çeken güneş doğmuştu... Randevu almak istiyordu kadından buluşmak için. Aynı zamanda müzik öğretmeni olan bu adamla, paylaşacağı çok ortak paydası vardı...


Müzik şiir, ikisinin de zevk aldığı alandı... Kadın adamı tanımak için bir fırsat vermek istiyordu kendine, ama korkularını yenebilecek miydi, çünkü beceremeyeceği bir ilişkiyi sürdürmekten ve ona umut vermekten korkuyordu...



Hazırlandı hızla..buluştular..
Adam..
-Merhaba..
Kadın..
-MERHABA...



Diyerek el sıkıştılar. Gidecekleri yere trafiğe takılmamak için metroya binmeleri gerekiyordu... Kadın uzun yıllardır korktuğu için metroya binmemişti fakat bunu adama söylemekten utanıyordu... Kadın kem küm edince adam anladı... Yürüyen merdivenlerden inerken arkasından ona destek verdi, hiç korkmamasını ve bu korkusunu yenmesi gerektiğini söyleyerek kadını rahatlatmaya çalışıyordu... Ve adam başarmıştı... Ellerini sıkı sıkı tutarak metroya bindiler...


Kadın yıllar sonra adamın sayesinde korkularını yenmeyi başarmıştı... Metrodan kadın büyük bir güvenle inmişti. İndikten sonra adam kadının ellerini bıraktı... Dışarı çıktıklarında kadın bir zafer kazanmış kadar sevinçliydi...


Bir mekanda yemek yediler dertleştiler, birbirlerini tanımaya çalıştılar... Kadının en değerli mücevheri aşkla parlayan gözleri olabilecek kadar ışıldıyordu... Utancından arada gözlerini yere indiriyor, ceylan gibi ürküyordu. Adam kadının bu masumane halinden çok etkilenmişti... Temiz saf asil bir yürek kaç erkeğe nasip olurdu ki... Adam şanslı olduğunu düşünüyor onu kaybetmemek için kadının üzerine titriyordu. Kadını önemsiyor ve ona özel davranıyordu...


Günler sonra ikinci randevuda yürekleri daha da pekinleşti, tenin temasından önce kalbine dokunarak etkilenmek mucizesiydi kadının, fışkırdığı sözlerinin etkisi altındaydı naif dudakları. Şu andan itibaren bu mucizeyle daha da sarılmıştı yarına dair umutları... Otobüs durağına uğurlanırken kadın. Adam kadını otobüse bindirdikten sonra, akşam trafiğine takılan otobüse yetişen adam, otobüsün penceresinden kadına el sallayarak gülümsüyordu. Kadın pencereden fark ettiği adamı görünce liseli gençler kadar heyecanla baka kalmıştı. Bu nasıl bir vedaydı, giderken bile kalbiyle, kadınla gelen adamı, son durakta inene kadar yanındaki koltukta ve mucize gibi kalbine girmeyi başaran adamı hep yanında hissediyordu. Kadının en değerli mücevheri aşkla parlayan gözleriydi... Ve hiç sönmesini istemiyordu...




Sevtap Dudu

21 Aralık 2015 4-5 dakika 19 öyküsü var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (2)
  • 8 yıl önce

    Her sevda karşılıklı iki yüreğe yazılmış bir mucize aslında. Tebrikler günün bu güzel öyküsüne Sevtap hanımın...👍

  • 8 yıl önce

    Ahmet bey çok teşekkür ederim...Mucize olsun tüm aşklar..sevgilerle..