Müreffehlik adına

Ben bu şehre geldiğimde,gönlümde ki murada ne dilekler tutmuştum,unutmuştum zorluğu neye delalet bilmem,tercihim yamaçtı yürümeye başladım,ruhumdaki karmaşayı kamçılayan,çöken sis,düşüncemin halefi tereddüt benzeri bir şey, diğer yanda mavi deniz,oluşmaya çalışan gök doğa gri rengi,ne bunalım ne bunalım,,,,,,

Şehri alıp giden ,dik tutan fakir insan bukez şehrin tavanında,istirahat öncesi yorğunluk atıyor,duyulann ses sıcaklık,yapısı bozuk evler göz önü belirtisi,seyircisi yaban hayat,bazen bir bazen bin yol arşını,müreffehlik adına yok diyordum böyle bir şey,,,,,,,,,

Farkediyordum ki ''bedenim ne ağırmış'' yük binmiş ayağıma çarpan kaldırım taşı,ezdiğim yalın toprak,gezdiğim dört bir köşe,kaç gün hem kaç gece ben böylece dolaştım,iyi insanlar gördüm kapkaççı fahişeler,tanımlanmayan şehvet,
Millenyum yüz yılının önüme serdikleri,müreffehlik adına yok diyordum böyle bir şey,,,,,,,,,

Aş saati kesinlikle aşkla örtüşmüyordu,gün içinde gezen namus,kapısı yarı açık gazinodan gelen ses,hiç anlamıyordum hem de hiç ,bu kadar mı uzaktım bu şehrin insanına,,,
Zannerdersem ya üç yada beş ,saymak istemiyordum ,tan yerine varan saati,kalıp yada gidecektim,ne demiş atasözü''arkadaşın senin aynan'' gece ile gündüz aynı katagoriydi,

Ey koca deniz sahibi ayrıcalıklı şehir,iyiliğin fazlam olsun,not'un artı hanemde,orta katta bir yuva,asil bir kadın eli,dilinde şehvet tadı,semanın en üstünde,büstünde güneş renği,,,,,,,
Yok mu diyorsun böyle bir şey ,müreffeflik adına..?,,,,,,,İZMİR.

16 Aralık 2010 1-2 dakika 26 öyküsü var.
Beğenenler (1)
Yorumlar