Mutsuzum Abi Çok Mutsuzum.....!

Mutsuzum abi ....
Biliyorum mutsuzsun çünkü rahatlık sana batıyor onun için mutsuzsun.
Öğle deme abi...
Yalan mı kızım aç değilsin açık değilsin sokakta değilsin kafanızı sokacak evde aldınız güle, güle oturun.
Sağ ol abi belki haklısın ama mutsuz olunca ev değil saray olsa neye yarar,her gün kral sofrasına eş değer sofrada yemek yesen neye yarar,hizmetçilerin uşakların olsa etrafında pervane olan neye yarar.
Mutsuz olunca abi ....!
Kızım nedir seni bu kadar mutsuz eden ?
İlgisizlik,sevgisizlik,yeterince layık olduğunca değer verilmemesi.daha bir sürü eksiklik işte.Yatak odasında kendimi kullanılmış paçavra gibi hissetmek daha sayıyım mı.
Yok yeter bu kadar fazlasıyla saydın.
Ruhunda çok derin boşluklar var senin.
Evet
Sevgiye aç sevdaya susuz yüreğin,şaha kalkmış arzuların,karma karışık düşüncelerin,çaresiz
lik içerisinde kıvranan varlığın.
Evet.
Seni anlıyorum. Ama bilmeni isterim ki bu durumda olan yalnızca sen değilsin.Milyonlarca bayan var ülkemizde senin gibi eşlerinin kendileriyle yeterince ilgilenmediğini söyleyen,yeterince kendisine değer verilmediğinden şikayet eden, layık olduğu değere sahip olarak davranılmadığını düşünen v.s
Yalan mı abi haksızlar mı.
Haksızlar böyle düşünen bayanlar ne olduda biz böyle olduk diye düşünüyorlar mı.Eşim neden bana olan ilgisini azalttı acaba dedin mi hiç ?
Evet eşimle de konuştum içinde bulunduğumuz durumdan kurtulalım dedim ama o beni anlamadı.Hatta umursamadı.Beni anlayan birine çok ihtiyacım var.Ben kendime yakın bir arkadaş istiyorum abi...!Beni anlayabilecek ruhumda ve bedenimde kopan fırtınayı dindirecek bir arkadaş istiyorum.
O seni anlamadı ise sen onu anla.
İyi ama nasıl.
Sen hiç kitap okurmusun ?
Çok değil.
Bak sana şöyle anlatıyım.Elinde bir kitap var sen bu kitabı okuyorsun ama bu kitabı okurken gözlerin satırlarda gezerken beyninde başka düşünceler dolaşıyor.Sen okuduğun satırların sana ne anlattığını anlayamazsın.Çünkü sen okuduğuna yoğunlaşmamışsın dikkatini okuduğun kitaba vermemişsin böyle lakayt okuduğun kitaptan ne anlayacaksın söylermisin.
Tüm duyularınla pür dikkat kitabı okusan hem okuduğunu anlayacak hem ide okuduğun satırların ifade ettiklerini idrak edeceksin.Yani demek istiyorum ki insanın eşi de tıpkı bir kitaba benzer eşler birbirlerini okumasını bilmeli ve okuduğunu pür dikkat okumalı ki anlaya bilsin.İşte o zaman sen eşinin bakışlarından düşüncelerini, mimiklerinden isteklerini vücut dilinden arzularını anlaya bilirsin.
Sen onu anladığında ise onun yaşamını kolaylaştıracaksın bunları yaparken de sen ona kendini anlatacaksın yani o istemese de seni pürdikkat okuyacak farkında olmadan.O zaman dert ettiğin sorunların bir çoğu kendiliğinden ortadan kalkacak.
Ama mahremiyetiniz olan odanızda kendini kullanılmış hissetmene neden olan eşinin kısa sürede rahatlayıp sırtını dönüp yatma sorununa gelince onun cevabını bende değil haydar dümen hocada ara çünkü bu sorun uzmanlık ister ve ben bu konunun uzmanı değilim.Sakın kendine bir arkadaş aramaya da kalkma eğer vücuduna haram bir el değerse sen haramın ve yasağın vermiş olduğu hazzı bir kere tadarsan alışırsın ve atalar derki alışmış kudurmuştan beterdir.Bir daha alışkanlığından kurtulamazsın kolay kolay.Tıpkı sigara tiryakisinin sigaradan kurtulamadığı gibi.

Not: Bu yazı bir sohbet esnasında anlatılan bir anekdot tan alıntı yapılarak kaleme alınmıştır.Okuyucunun bilgisine saygılarımla .

25 Ağustos 2010 3-4 dakika 17 öyküsü var.
Beğenenler (2)
Yorumlar