Ne Hata Yaptım Hiç Bilmiyorum Bunca Şeyi Hakedecek

Ne hata yaptım hiç bilmiyorum bunca şeyi hakedecek yaşarken aslında farkedilmiyor biliyorum ne kadar ağır olsada farkedilmiyor.. damlaya damlaya bile göl olurmuş su aynen acılarda öyle sabır biyere kadar bi yerde dolup taşıyor... ne kendini alıp biyerden atabiliyosun nede isyan edebiliyorsun... saklandığım tek şey gözyaşı derler aslında acı doruğa ulaştığında göz yaşı bile gelmezmiş gözlerden diye belki bi süre böyle... ssbır en büyük suskunlukmuş ve bunu yıllarca sırtımda taşıdım bi veba gibi halada taşıyoru elbet... hayat en büyük kazığı attı bana canımı yaktı sustum bi ümit bekliyor insan yinede nefes aldıgı sürece hayat devam etsede oyunlarına katlanılmaz dediğim şeylere bile yalan katlanıyorum elbet nedeni niçini olmadan belkide bu yüzden kaybetmeyi dostum haline getirdim sırtıma bıcak saplayan bir dost.... ben mi istedim bunca şeyi hakettim mi hakettiysem neyin cezası bu sorular beynini kemirsede cvp susmayı tercih eder hep saklanır... keşke bi bebek saflıgında kalsaydı hayatım ağladığında ağzına emzik verilen bi bebek gibi susmak kolay olsaydı düştüğünde canı yansada basit bi oyuncağa kanıp güldüğü kadar kolay olsaydı keşke o saflıkta tertemiz günahsız hatasız ateşsiz bi hayatı yaşarken cehenneme çevirmeselerdi....

Ağlamak istersin bazen delice hıçkıra hıçkıra bi omuz ararsın ama en acısıda bu ya kimse ihtiyacın olduğunda yanında olmaz kimbilir belkide olamaz.. tek başına beyine kemire kemire en zoru bu yanlız kaldıkça kalbinin taşlaşması kadr acı işte hayat... başkaları üzülmesin diye boyun büktükçe o başkaları senin ne çektiğini bilmez bilsede ilgilenmez... herşey yaşta değil bunuda öğrendim yıllar yaşından büyük oyunlar sergiledikçe daha çok şey öğreniyormuş insan...

Kim bilir kaç kişi kötü konuşuyor ardında dost makesi altında aryık bunları farketsen bile gülüp geçiyorsun ne dengesiz bi adelet aslında değil mi.... en sadık dostun yine 4 duvar oluyor sen istemedikçe yanlız bırakmıyor belki ses vermez belki cvp vermez bilirim ama feryadına sadece o şahit oluyor işte kendi kendine yiyip bitirmek hayatı... hayat bana huzru altın tepside sunmadı bırak altın tepsiyi ufak kıyısından koparmadı... zamn geçtikçe mutluluktan bile vazgeçiyor insan mutluluğun ne demek olduğunu bilmediği için... elbet yaşamasına sebep var ki ayakta bende öyle ayaktayım susuz dalları kurumuş bi ağaç gibi olsada ayaktayım....

Sevmek ister insan bazen öyle şeylerle karşılaşırki istemesde yoksun olduğu bi sevginin içinde bulur kendini...
sevmek güzel şey en önemliside sevilmek... ama kaybetmek gerek kazanıcak olduğun bişeyler için bi kayıp vermek gerekliymiş... peki yaaaa toz pembe görünün bu hayatın tozu ucarsa pişmanlığın daları delmezmi delipte geçmez miii... işte o zaman hayal kırıklığını her köşede toplamaya çalışmak koymaz mı insan na... fedakarlık çok güzel bi erdem miş ama haketmeyen için sadce acı bi yara kanayıp duran... hayat çok garip ölüm burnunu dibine gelene kadar beceremiycen zor bi sahne ......

Zor bi sahnede olsa sadce mutlu olmak isterdim mutluktan geçtim az huzur.... eyyyy huzur nerelerdesin hangi iklimdesin ki göçe gelmiyorsun hiç..... ben vazgeçmeyi seçiyorummmmm hayatım dan mı elbet hayır o verdi bu canı yanlız o alır ..... ama sadece haketmedim bunca şeyi haketmedim diyebiliyorum kelimelerim tükendiği yerdeyim işte bak söylenecek kelimem yok artık olsada kime neyi nasıl anlatırssssın hem kime neki değil mi......

27 Ağustos 2013 3-4 dakika 2 öyküsü var.
Yorumlar