Nesil Yeni

Yine her zaman ki gibi güzel kokulu yurdumun sokağında yakmayan bir güneş ışıltısında yürüyorum.Bakınıyorum etrafıma birer birer; bahçeler, parklar, neşeli çocuklar, tabi o mis gibi deniz kokusu ve gençler görüyorum birbiri ardına sıralanmış pırıl pırıl gençler...İçimden diyorum ki; vay be!Nüfusumuza bak çoğu genç. Bu gençler olduğu sürece asla sırtımız yere gelmez. Dalıyorum onlara bakarken aklıma benim genç olduğum zamanlar geliyor, birden bir hüzün bulutu çöküyor üstüme.Rahmetli annemin 'Oğlum koş sıcak sıcak ekmek çıkardım tandırdan.' diye seslerini, biricik rahmetli babamın 43 derece sıcaklıkta tarla sürerken ona ettiğim mahsum yardımlarım...Göz pınarlarım dolu dolu iç çekiyorum ahh ahh nerde o eski günler şimdi her şey hazır satılıyor ne şanslı bu yeni nesil.(Sonradan bu cümlemi tekrar tekrar düşündüm.Yeni nesil gerçekten şanslı mıydı acaba?)

Gençlerin arasından bir ses duydum.Bu ses öyle bir sesti ki; beni en fazla hayâl kırıklığına uğratan yegâne sesti. Sinkaflı cümleler birbirini kovalıyordu. Koca koca adamların bile ağzına alamayacağı, yakışmayan edep dışı sözler, yaşı daha 18 olan gencimizin iki dudağından dökülüyordu. Hem de bu sözler yanındaki bir arkadaşına yönelikdi.Arkadaşıda ona karşılık veriyor karşılıklı küfürleşiyorlardı. Her ne kadar ailemden aldığım terbiyem el vermesede kulak misafiri olmak istiyordum. Merak ediyordum. Neydi acaba gençleri birbirlerine küfür etmeye iten sebep? Çok geçmeden anlıyordum sebebini 2. bir şok dalgası ile. Sebebi çok büyükmüş canım; o kadar büyükmüş ki söylesem çölleri, dağları, enginleri, gökyüzünü aşar (!) Bu riskleri göze alıp söylemek geliyor içimden acı ile. Ortada anne, baba, kızkardeş hatta sülale bırakmayan sebep, onları zehirleyen; lanet bir evet evet sadece bir tane 'sigara'. Neymiş efendim bir tane sigaranın lafını yapıyor diye birbirlerine sövüyorlar. Düşündükçe kalıbıma sığamıyor kırıyor zincirlerimi hışımla onlara yöneliyorum...

Benim hışımla oraya gittiğimi görünce şaşırıyordu hepsi. İçlerinden biri ukâla bir eda ile
-'Hayırdır dayı!' dedi.
-'Hayır hayır.Yaklaşım 5 dakikadır sizi izliyorum.Yanınızdan geçen; bayanlara, yaşlılara, çiftlere ve en önemlisi yarının büyükleri çocuklara aldırış etmeden küfür edip duruyorsunuz birbirinize hiç mi utanma yok edep yok sizde' diyerek çıkışıyorum.Genç, ukâla tavırlarını devam ettirerek;
-'Sana ne dayı sana mı kaldı bizim davranışlarımız.Sen işine bak' ben ise;
-' Sen büyüklerinle konuşmasını bilmiyor musun? Sizi ölüme sürükleyecek bir şey için bir tane sigara için birbirinizin annensine, babasına, kız kardeşine küfürler yağdırıyorsunuz.'
-'Bana annem babam karışmıyor sen mi karışacaksın sigarada içerim, küfürde ederim seni ilgilendirmez.'
-'Yazık sizi yetiştiren ailelere çok yazık.' Deyip arkama bakmadan koşa koşa göz pınarlarım dolu bir şekilde uzaklaştım o gençlerden.Acaba diyorum benim çocuklarımda mı böyle. Bu fikir beni kahrediyor, diri diri gömülüyorum resmen.Ata'mızın cumhuriyeti emanet ettiği gençler bunlar olamaz diyorum...

Koşuyorum hız kesmeden. Bu kez bankta oturan gençler görüyorum hepsinin ellerinde telefonlar.Parmakları ellerindeki cihaza bağlanmış, nerdeyse insanüstü bir serilikle dört bir yana gidip geliyordu.Onlarda belli ki teknolojinin esiri olmuş yazık, çok yazık.

Bu gün her şey tersti.Ya ben daha önceleri hep geçtiğim yoldan geçerken çok dikkatsizdim ya da bugün benim çok şansız günümdü.Yine bizim neslimiz geldi aklıma. Büyüklerimiz bize tek bir laf söyledimi akan seller dururdu. Lafının üstüne laf katamazdık asla. Yanlarında konuşamaz utanırdık. Daha temiz duygularla severdik birbirimizi. Karşılıksız, para beklemeden. Babamızın evinde bile olsak kolay ekmek kazanamazdık. Tarlaya giderdik hep beraber. Hiçbirimiz hantal değildik o sebepten.Hepimiz atletiktik. Bilgisayarda yoktu hem.saatlerce oturalım.Şimdiler de onlarca saat bilgisayar başında yeni nesil.Saygısızlık diz boyu. Eğlence her şey onlar için. Tek bildikleri para harcamak. Nesil yeni sonuçta.Avrupaya özenme nesli.Yeni nesil gerçekten çok şansızmış!


Yaşını almış bir vatandaşın gözünden biz gençler bu şekilde görünüyoruz.Kesinlikle böyle olanlar var içimizde hem de sayısı bir hayli fazla. Bize düşenleri sıralamayacağım şimdi.Sıralarsam eğer roman olabilir...

Arkadaşlar içimizde bilinçli olan bilinçsizlerde var aslında.Bilinçli olmayı daha oy bile kullanamadan siyasete karışan gençler oluşturuyor.Elbette güzel, fikirlerinin olması. Ancak öyle bir boyutta ki kendi fikrinden olmayanları düşman belliyor onlarla kavga etmek için elinden gelen her şeyi yapıyor. Bu örnekte ulu önderimizin hayâlinde olan gençler değil.

Ulu önderimizin hayâlinde yatan tek gençlik modeli; Okuyan, bu vatanın kıymetini bilen, bilinçli, ne yapması gerektiğini bilen, zeki, geleneklerini bilen, ahlâki değerlerine saygılı gençlerin olması. Temenmim; bu modelde daha pek çok gençle karşılaşmak ve 'Nesil yeni ne de olsa' sözünün çağrışımlarını iyi bir şekilde algılayabilmek...