Nükte1 / Herkes Yemin Edemiyor

Bir beldede seçim olmuş, belediye başkanlığına, iyi huylu bir kişi geldiği gibi, meclis üyeliğinin çoğunu da huyu-suyu iyi bilinen üyeler doldurmuştu.

Başkan, toplumun hastalığı olan yolsuzluğa karşı önlem almayı düşünüyordu. Meclisi topladı. Yerlerine oturan üyelere karşı kürsüye çıkıp;

''Hepinizden önemli bir şey isteyeceğim, arkadaşlar!'' dedi.

Meclis üyeleri, meraklanmışlardı. Pür dikkat dinlemeye koyuldular.

Başkan, devam etti:

''Ülkemiz, yolsuzluk-usulsüzlük hastalığından bizardır. Ben ve sizler, elbette bu hastalığa yakalanmayacağız. Ama, panzehirimizi baştan alalım. Kürsünün üzerindeki şu Kur'an'a el basıp, yolsuzluk yapmayacağımıza dair yemin edelim.

Üyelerden onaylama işaretleri geliyordu. Başkan'ın, 'Tamam' işaretiyle kalktılar, kürsü üzerindeki Kur'an'a teker teker el basıp, 'Yolsuzluk yapmayacağıma söz veriyorum' diye yemin ettiler.

Sona kalan muhalefetteki grup üyeleri, yerlerinden kalkmamışlardı. Başkan, ''Buyrun'' dediyse de istiflerini bozmadılar.

Başkan, sordu:

''Arkadaşlar! Siz, niye, yemin için Kur'an'a el basmaya gelmiyorsunuz? Yoksa, yolsuzluk-usulsüzlük davranışına meyliniz mi var?

Muhalefet üyelerinden biri;

''Olur mu, Sayın Başkanım. Hâşâ!'' diye karşılık verdi. ''Biz, Kur'an'a el basılarak yemin edileceğini bilmediğimizden abdestsiz geldik!''

İbrahim Faik Bayav 

(1 Mayıs 1994)

12 Kasım 2025 1-2 dakika 1 öyküsü var.
Yorumlar