O Gece

Farların ışıklarını metrelerce öteden gördüm. Dışarısı Zifiri karanlıktı, görmemem imkansızdı.
Saatlerdir oturduğum pencere kenarında, geçen hiç bir arabada kalbim böyle çarpmamıştı.
Kalktım, öyle hızlı fırladım ki yerimden ayağımı masanın ayağına vurdum. Ayaklar çarpışması....
Hız yapana veriliyorsa , durana da ceza.:)
Kim bilir kaç dakikadır saygıyla başımı eğdiğim masaya göz gezdirdim, her şey yerli yerindeydi.
Özenle pişirdiğim ana yemek hariç, o soğumuş haliyle mutfakta servis saatini bekliyordu.
Mumları yaktım
Yatak odasına koşup, rujumu tazeledim
Üzerine ellerime kullandığım nemlendiriciyi parmaklarımla gezdirdim,işte tamam, ıslak ve tutkulu görünüyorlardı
Dudaklarım böylece saatlerdir konuşmamış olmanın sertliğini ve kuruluğunu unutacaklardı.
Renksiz, donuk bir şeyden pembe bir şenliğe dönüşmüşlerdi.

Gülümsedim
bu pembe şenlik, usulca konuşacaktı
hizaya sokmaya çalışmadan karşısındakini...

Bilirsiniz istediği zaman kadın yenilen yanlarını unutur.

Göründüğü kadar rengarenk olmasa da, gizler karalığını.

Güzelliğinin ve zekasının arkasına saklar kırbacını

vakti gelince çıkarmak için...

Uzun süre aynaya dalmış bakışlarım kapıdaki anahtar dönme sesiyle irkildi.
Kahretsin, uzun süredir az hareket ettiğim için bedenim ani hareketlerime uyum sağlayamıyor.
Dirseğimi elbise dolabına çarptım.

Ama gülümsedim

hepsinin acısını çıkaracağım..!!

kıkırdak bir sesle kapıya doğru yürüdüm

- hoş geldin hayatım..






devamı var

02 Şubat 2015 1-2 dakika 15 öyküsü var.
Yorumlar