O Kadın II

               Soğuk bir kışın çâresiz bir öğleden sonrası..

..ve kim bilir kaçıncı Mart’ ın soğuk bir Salı’ sı.

Önce yalnızca gözlerinden yakalar, oradan kulaklarına, oradan da . . hâlbuki hiç de öyle olmamıştı. Bugün çıkar yol gördüğümüz bir teşebbüs sonrasında deliksiz bir açmaza sürüklemişti bizi.

İlk dâvetimde ağırlamak için n’ apacağımı bilememiş, elimi ayağıma dolandırmıştım. Kapı çalıp içeri aldığımda heyecandan titriyordum ancak o yalnızca bir gelme eylemine eşlik ediyor gibiydi. Sonra bir daha, bir kapı daha, ve bir dâvet daha.. Sohbetler dolusu dizgimiz olmuştu.

..ve sonra o ilk heyecan. Bir an dudaklarından sarılıp boylu boyunca süzülünce üzerinde, onun iklimlerinin de aynı kuşağın gebesi olduğunu fark etmiş ve bundan fazlaca keyif almıştım. ..almıştık. Ellerim kasıklarının eşiğinde kırarken kelepçelerini, bağımsız bir heyacanla aralıyordu kadın esâretinin çorak kapılarını. Bu heyecânı çok defâ daha yaşattık birbirimize acemîce. Bütün aksiliği zamânın hep onun aleyhine işlemesiydi ve bu yüzden soru işâretleriyle gelip, onlarla sevişip yine onlarla ayrılıyordu kapımdan.

“Bu daha fazla böyle devâm edemez. Her gelişimde tek kelime etmiyor ve hemen sevişmek istiyorsun. Evet sana karşı koyamıyorum bu doğru ama benim bir kâlbim var. Sen ilk ona dokunmuştun. Bir daha elini sürmeyeceğini bilmiyordum. Yalnızdım. Hiç böyle dokunmamıştı bir çift göz göz bebeklerimin bâkir kanatlarına. Böyle yığılmamıştı kelimelerden ordular kulaklarımın surlarına evet. Hayırkırdıkça -sev- diye sen durmadan taş attın dallarıma. Bir düşün ki öyle koca bir ağaçsın ki her mevsim ayrı bir meyve veriyorsun. Sen benim meyvelerimi dallarıyla kesip aldın. Şefkât beklerken kollarında şehvet şehvet çözdün iliklerini derimdeki kör düğümün. Ben -GÖR- dedim içimdeki yalnızı, o küçük kızı, ben gör dedikçe sen kör oldun. Bugün gidyorum. Artık daha fazla tahammül edemeyeceğim böyle. Böyle yapamam. Böyle hissetmeden, bu kadar görmeden. Olmaz. N’ ôlur bir daha arama beni! Ararsan gelirim, gelirsem..

..hoşçakal!”

Sonra bir kelime daha etmeden usul usul giyindi ve öylece çıkıp gitti. Kim bilir hangi ayın yoksul bir hangi günü.


O Kadın II 21.02.2024

22 Şubat 2024 2-3 dakika 5 öyküsü var.
Beğenenler (5)
Yorumlar