Paylaşmak

..Yalnız kalmak istiyorum bu sabah kendimi dinlemek şehri dinlemek adına çıkıyorum .Sahil bana ait bir martı sadece başımın üzerinde dolanıyor ilk canlı benmişim gibi.Serin ve sessiz bir köşede kalıyorum tuzlu acı mavi durmadan akıyor kıpır kıpır çok içli ve ne fırtınaları saklıyor derinlerinde kim bilir ona bakarak sakinleşiyorum keskin bir yosun kokusu sarıyor kendime geliyorum.Gemiler geçiyor balıkçı sandalları çoktan atmışlar ağlarını sahilde bir taşın üzerine oturuyorum '..söyle martı ben nerede hata yapıyorum...başıma gelenleri görüyor musun ..? ..nereye elimi atsam hata ve dalgınlıklarımın ..unutkan ve ihmallerimin cezalarını çekiyorum...duygularım sevdalarım çalışma hayatım sosyal ilişkilerim ..hepsi hepsi sinyal veriyor .Dün kapı zili çalmıştı bir dilenci soğuk ve isteksiz ve asabi baktım gitmesini istedim içeri döndüğümde pişmanlık kaplamıştı içimi ardından koştum .Bu ikinci oluyor kaba davranışım yüzüne ve haline bakıyorum içimi sızlatmıyor duruşu ve yüz vermiyorum dönüp gidiyor sonra içime dönüyorum çok pişmanlık yaşıyorum asla üçüncüsü olmayacak diyorum oysa üşenmeyip ilgilensem ne kaybederdim ki ve bir ekmek parası bilemedin üç pide parası verseydim diyorum çok içime verdi çookk.Koştum ardından sonra kaybolmuştu çok acıyor içim..sıkıntım bundan mıdır..? Her nedense ramazan olan günler ile diğer günleri karıştırıyorum.Bu günler hiçbir elin ve isteyenin çevrilmemesi gereken günler az veya çok aslında beni toplumdaki bazı sahtekarlıklar ve art niyetlilerin evleri keşfe çıkması kötülük taşıyıcı olmaları veya çok lüx içinde yaşadıkları halde bu işleri yıllardır yaptıkları hakkındaki endişelerim ve sabit fikirlerimin etkisi.Görsel ve yazılı medya bu konuda çok inandırıcı yayınlar yaptığında olsa gerek her neyse ben her şeye rağmen bile bile kim ne olursa olsun vermeyi tercih etmeliydim.Kapıyı çalıp isteyeni geri çevirmemeliydim ve bu benim imtihanımdı kaybettim...kaybettim martı ...ama bu son..bundan sonra telafi edeceğim.Bugün verdiğim söz bu oldu martı sen dönüp durmaktasın başımın üzerinde ne anlatmak istediğini bilmiyorum ama beni korkutma üşüyor ve yalnızım canım çok sıkkın bugün düzelmesi için yapacağım tek şey ruhumun dineceği noktaya kadar içimin rahatlayacağı kadar vermek.Hızla eve dönüp yavru kedilere bir şeyler hazırlamak isteğimi yerine getirmek istiyorum onlara kızmayacağım da ayaklarıma sarıldıkları ve sıçradıkları için dolanıp pencerelerde miyavlanıp rahatsız ettikleri için de..Sen uçmaya devam et martı derdinin ne olduğu söylemedin bana bir çığlık atsaydın yere konup gelseydin elimde sana aldığım simitleri bölüp atacaktım işte bu taşın üzerine koyuyorum.

02 Ağustos 2011 2-3 dakika 44 öyküsü var.
Yorumlar