Pazar

Pazar değil mi bugün ?
Yani,seni unutalı bir kaç yılın üzerinden geçtiği şu pazar,kırmızı kapılı bir cafenin ara katında başlayan bir aşk hikayesini bitiren pazar..
Hani bir kaç roman daha yazacaktık,adelet aşkın katilidir diye..
Unutmadan,itiraf etmeliyim ki bir bardak çay içecek dahi kimseyi sevmiyorum,senden sonra ve bu böyle devam ediyor,mutlumusun..
Bütün hayatın yaşama sevincini bir kenara bırakmış,garantisi bitmiş bir elektronik parça gibi ortalıkta dolaşan bir kalp var ortada..
Düşünsene eski bir iskemle gibi hatıralarla başbaşa terkedilmiş evde güz hüzünleri yaşadığını,
çocuk parkının ortasındaki mezarlık gibi bir his bu ve bunların baş rolünü oynayan bir adam,yani ben.
Şimdiki aklım olsa diye birkaç düğümlü söz geliyor aklıma,yırtık,pırtık birkaç kalbin yaması olmuyor be dostum !
Ben yeri geldiğinde bir yaprağın kalıbına sığmayan bir yağmur damlasıyım,bir ekmek kırıntısıyla beslenen aç,yersiz,yurtsuz serçecik de kimi zaman.
Şimdi sen gel diyorsun,okul yıllıkları hatıraları gibi tekrardan yazalım hikayemizi,en uzun
günden başlayalım öyleyse hadi,
Hoşçakal gibi mesela,günaydın veya hadi, daha fazla çık hayatımdan
Padişahın gönlü toktur yar ama adımları yavaş yavaş atar unuttunmu ?
Hadi iyi pazarlar..

10 Mayıs 2013 1-2 dakika 9 öyküsü var.
Yorumlar