Prenses Ve Nalburcu

Günlerin birinde güzeller güzeli Miranda adında bir prenses varmış. prenses hayattan umutlarını kesmiş ve çok mutsuzmuş. çünkü yıllardır aradığı aşkı bulamamış. bir gün Çarşıya çıktığı sırada bir gençle çarpışmış.bu çocuk fakir bir nalburcu çocuğuymuş
çarpıştıkları zaman ikisi de kafasını kaldırmış ve göz göze gelmişler işte o an prenses de nalburcu oğlu da kalbinden vurulmuş gibi hissetmişler.daha sonra nalburcu çocuğu prensesten özür dilemiş prenses de ondan özür dilemiş ve yollarına dewam etmişler.ancak ikiside dönüp dönüp birbirlerine bakıyorlarmış.günler geçtikçe prenses de çocukda hep birbirlerini düşünmüşler ancak ne çocuk ne prenses birbirlerine olan aşklarını anlatamamışlar.aradan biraz zaman geçmiş prensesin babası onu evlendirmeye karar vermiş.prenses bunu duyunca çok üzülmüş istemiyorum demiş yalvarmış ama babasının bu karardan dönmeye niyeti yokmuş.prenses günlerce ağlamış odasında ama nafile.günler geçmiş ve düğün günü gelmiş anlı şanlı bir düğün ortamı hazırlanmış.yemekler içkiler tüm halk davetliymiş saray tam bir şölen alanına dönmüş ancak prenses çok üzgünmüş.çocuk da bu durumu öğrenmiş ancak bir şey yapamıyormuş çünkü o bir kralın kızıymış çocuk ise fakir bir nalburcunun oğluymuş.prenses çocuğa bir kağıt yazar ve arkadaşından bunu ona ulaştırmasını ister.arkadaşı götürür ve çocuğa verir.çocuk merakla açar kağıdı ve okur.kağıtta şu satırlar yazmaktadır:
'seninle karşılaştığımız günden beri aklımdan hiç çıkmadın. Yıllardır aradığım aşk mutluluk sanki sende saklıydı. Ama o günden beri bunu sana söyleyemedim. Ancak şimdi babam beni evlendiriyor ve ben bunu istemiyorum. Ben sadece seni istiyorum .'
Kağıdı okuduktan sonra çocuk ne yapması gerektiğini düşünür. Saatler geçmektedir ve çocuk sonunda ne yapacağına karar verir. Bu akşam prenses odasındayken onu kaçıracaktır. Evet kaçırmalıdır. Akşam olur, çocuk saraya gider ve gizlice prensesin kaldığı odaya girer.prenses onu görünce önce korkar daha sonra yaşlı gözlerini silerek çocuğun boynuna sarılır.
Daha sonra prenses birkaç parça eşya alır yanına ve arka kapıdan çıkarlar ancak her yer nöbetçi askerlerle doludur. çocuk oradan prensesle çıkmanın kolay olmayacağını hiç düşünmemiştir. Fakat aklına çok güzel bir fikir gelir ve odaya geri dönerler. Prensese köylü kıyafeti giydirir ve tanınmıcak duruma getirerek odadan çıkarlar. Sonra herkesin önünden el ele birlikte geçerek kapıdan çıkarlar ve prensesi kimse tanımamıştır. Hemen çocuğun evine giderler ve ata binip oradan uzaklaşırlar başka bir şehre gitmek için yola koyulurlar. Acele etmeleri gerekmektedir çünkü prensesin odasında olmadığı fark edildiğinde her yere haber salınacak ve herkes prensesi aramaya koyulacaktır.
Aradan biraz zaman geçtikten sonra babası prensesi almak için odasına gider ve ortalık karışır. Kapıyı çalar ses yok,tekrar çalar yine ses yok.kapıyı açtığında içerde prensesi göremeyen baba çılgına döner ancak prenses masanın üstüne not bırakmıştır ve notta şu cümleler yazmaktadır:
'yıllardır odamda umutsuz bekleyiş içinde oturdum bir oraya bir buraya yürüdüm durdum ama sonunda aradığım aşkı buldum ve bu kez senin istediğin değil benim istediğim olacak beni aramak için uğraşma çünkü bulamayacaksın sen bu odaya girdiğinde ise ben hayatımı değiştiren parasız ama mutlu bir ortam sağlayan canımdan daha çok sewdiğim kişinin yanında ve çok uzakta olmuş olacağım.elveda baba...'
Bunu okuduktan sonra kağıt babanın elinden düşer ve aslında kızının ne kadar haklı olduğunu öğrenmiştir ancak dışarıdakilere ne hesap vereceğini düşünmektedir.
Artık olan olmuş ve kral dışarıya çıkmıştır. Fakat yanında prensesi göremeyen damat ve halk şaşkındır. Kral açıklamaya başlar ve şunları söyler:
'odaya girdiğimde kızımı bulamadım ancak şu notu bırakmıştır der ve notu okur.' bunu duyan halk ve düğün sahipleri şaşkınlık içindedir ve prensesin derhal bulunmasını ve bu ihanetin bedelinin ödenmesini ister. Ancak kral bu teklifi kabul etmez.
Aradan yıllar geçer çocuk ve prenses yaşadıkları şehirde çok zengin olurlar hep birlikte çalışırlar ve iki tane çocukları olur.
Bir gün eski şehirlerine dönmeye karar verirler. Geriye döndüklerinde babasının öldürüldüğünü öğrenen prenses çok üzülür ve sebebini sorar. Arkadaşı anlatmaya başlar:
'düğün gecesi kaçtıktan sonra baban yazdığın notu tüm düğün alayındakilere okudu herkes şaşırmıştı senin derhal bulunman için emir verilmesini istedi düğün sahipleri ancak baban buna karşı çıktı ve halk isyana başladı. Babanın krallıktan indirilmesini ve asılmasını istediler. 3 gün içinde baban krallıktan indirildi ve asıldı.'Prenses bunu duyunca daha da yıkıldı. Babam benim yüzümden mi öldü diye düşündü ama o an yapması gereken oydu çünkü sewmediği bir adamla evlenmek istemiyordu.
Aradan biraz zaman daha geçmiştir. Ve artık hep burada yaşamaya karar vermişlerdir. Çocukları büyümüş ve kral olmuştur. Dedesinin yerini almıştır yani. Onlar artık çok mutludurlar sevgi ve aşklarıyla her şeyin üstesinden gelmişler her zorluğu birlikte aşmışlar ve sonunda tamamen mutluluğa ermiştirler.

Eğer birini gerçekten seviyorsanız her ne pahasına olursa olsun ister zengin ister fakir gönül bir olduktan sonra sevginizi saklamayın ve birbirinize gösterin göreceksiniz ki sonunda mutlu olan siz olucaksınız...

İLKOKUL ÇOCUKLARI İÇİN YAZDIĞIM BİR HİKAYEDİR.

02 Mart 2011 5-6 dakika 1 öyküsü var.
Yorumlar