Rakı Ruj Ve Parfüm Kokan Kadına

Şimdi durduk yerde karanlık bir Hüseyin abisinin romantik taraflarının da varmış olduğunu anımsadı.

Şu dünya ne kadar da gariptir ki? Hayır dünya değilde varsın ki insanlar gariptir, o insanlar yerine Hüseyin abisini; gerçek abisini ki o kadar çok sevmemişti, onca geçen yıldan sonra ne kadar çok sevmiş olduğunu yeni yeni anladı. Karanlık tarafı. Bu ağır bastı.

Ayşe ablası çağırdığında saat gecenin sıfır sıfır ikisi miydi? Telefonun öteki ucunda çok sinirli bir Ayşe ablası. Tek ayağı sekili. Ses o sinirle çıkıyor sözcük denen güzellik o dilde kaçacak yer arıyor.

Yanında pavyondan çıkardığı bir hanım. Bu saatte nereye gittiğini soruyor ve
hep sevdiği şey uykulu bir hanımla sevişmek rakı ruj ve parfüm kokuları içinde çarşafların arasında çılgınlar gibi dans ederken sevişme anının değişik
tatlımsı şiirlerini yazmak. Ama işte gitmesi gerek. Burası önemli. Karanlık Hüseyin abisini hiç sorgulamayan yüzüyle tişörtü üzerinde kilotsuz kot pantolonu altında sustalısı cebinde motorsikleti kapıda atlayıp gidiyor Ankara nın en uç yerindeki semtine.

Motor yağ gibi kayıyor. Şeritleri görmüyor. Saçları uçuşuyor. Önemli bir şey
olmasa o çok sevdiği Kayseri Mantısını her istediği zaman hazırlayan Ayşe ablası çağırmazdı. Saat sabahın üç kırkbeşi. Ayşe ablasının kapısında.

O kocaman karanlık Hüseyin abisinin değerli antika eşyalarla dolu salonu yine karanlık bir sürü yüzle somurtan suratla dolu. Aralarında manken gibi
kızlar var. Kendisini itici buluyor kaka bir adam.

Ayşe ablası mutfağa çekiyor...

Haberin olmadığını sakın söyleme! Kimdi o Hostes kız? Hostes mi? Hosteess hostesss hooosssteees! Anımsamıyor. Hiç hostes dostu sevgilisi
olmamıştı ki! Olsaydı mutlaka olurdu. Eğer uçak korkusu olmasaydı.

Ayşe ablası ikna oluyor. Hüseyin abisinin yani kocasının Hostes kızla birlikteliğini bilmemesine.

Karanlık Hüseyin abisi Side de hostes kızla ölü bulunmuş. Ayşe ablası hâlâ
inanamıyor. Hostes kız alt kat komşusuymuş. Şok geçirmesi bundan. Meçhul adamlar arasından geçip gidiyor. Damperli bir kamyonun çarpması sonucu
sevgililer Side de öldü gibi haberleri yazmıyor gazeteler.

Motor yolda uçarken Hüseyin abisinin hep kapıdaki güler yüzünü koltuğunun
altındaki bira kolilerini görüyor önünde. Gazı daha da köklüyor.

Sürekli bir yerlere uçup duran bir karanlık Hüseyin abisi...Onbeş gün yokum.
Avrupa ya gidiyorum. İşim var. Bir ay yokum Amerika ya gidiyorum işim var.
On gün yokum Sibirya ya gidiyorum işim var...yirmi gün yokum Bursa ya Kıbrıs a gidiyorum işim var. Ablanı çocukları yalnız bırakma. Sustalı Hüseyin abisinin hediyesi. Bir de silah. Aldı ama hiç kullanmadı. Motor uçuyor...

İki insan ne diye soru sormaz birbirine.

- Sen ne iş yapıyorsun?
veya
- Sen ne iş yapıyorsun?

Motor uçuyor. Aklında rakı ruj ve parfüm. Canı bu uçma sırasında felaket sevişme çekiyor...

04 Ocak 2012 2-3 dakika 57 öyküsü var.
Yorumlar