Rumuz Yakışıklı Prens

İstanbul da yalnız yaşıyordum özel bir şirket te sekreterlik yapıyordum. Yoğun güçlü bir aşk arayışı içindeydim gazate okurken rumuz sevgilini bul sayfasına takıldı gözüm ve biraz eğlence biraz gerçek mektup arladaşı edinmeye karar verdim. Gazeteye göz atarken rumuz yakışıklı prens dikkatimi çekti ve onunla mektup arkadaşı olmaya karar verdim. Ve mektup yazdım ona o bana derken mektup arkadaşıydık artık. O mardin den yazıyordu bana uzaktı arkadaşlığımız ilerlemişti biraz. Artık herşeyimizi biliyoruz zannediyordum ama meğer öyle değilmiş. Ben görüşmek istiyordum artık baran sa sürekli oyalıyordu beni. Meğer baran hapishanede mahkummuş. Olabilir bu sorun olmazdı benim için herkes bir gün düşebilir oraya ama benden saklamıştı. Sadece mektula da olmuyordu yani görüşmekte gerekiyordu ve o bana gelmiyorsa ben ona giderim dedim ve mardine gittim. Hiç bilmediğim biyerdi ve hiç kimsem yoktu orda tam bir delilikti yaptığım. Verdiği adrese gittim ve kapıyı bir kadın açtı bana kürtçe bişeyler söyledi ama anlamadım onu. İçerden yirmi yaşlarında bir genç çıktı geldi ve baran hapiste sen kimsin nerden tanıyorsun onu dedi. Adeta şok olmuştum bir yalnışlık var galiba dedim ve baranın resmini gösterdim tamam bizim barandır bu hapiste o dedi. Çok yıkılmış üzülmüştüm bana yalan söylediği için. O gece baranlarda kaldım mecburen gidecek yerim yoktu sabah bir sesle gürültüyle uyandım hemen salona koştum ne oluyor diye en az on kişi misafir vardı salonda ve gözlerime inanamadım şok oldum. Başı sarıklı bir kadın geldi ve baran için taa istanbuldan gelmişsen sen artık baranın helalisin dedi senin evin buradır artık dedi. Şok şok şok anlatamıyordum hiç kimseye derdimi dinlemiyorlardı beni. Aradan böyle tam iki sene geçti artık mardinli olmuştum allahım kaçamıyordum da derken bir gün baran tahliye oldu ve eve geldi. Onu görünce zaten hep şok oldum aradığım erkek tipi değildi kesinlikle. Allahım ağlıyordum resmen barana anlattım herşeyi bırak gideyim dedim. Bana tokat attı ve gidemezsin artık benim helalimsin sen dedi. Offffff çıldırmak üzereydim ben artık. Bir gün mardine istanbuldan bir topluluk geldi resim çekimi ve gezmek için onlara koştum yardım istedim anlattım herşeyi ve gizlice onlarla istanbula kaçtım. Ohhhh be özgürdüm artık buda bana ders olmuştu hemen polise koştum ve baranları şikayet ettim onlardan ebediyyen kurtulmuştum. İş yerinden patronumla evlendim ve aradığım mutluluğu onda bulmaya çalıştım ömür boyu sevmeye çalıştım hep onu.Baran olayını da herkese anlattım ders alsınlar diye ama tabiiii ben yaşadım demeden ve içim kan ağlayarak üzgünce.......... 17 EKİM 2010

17 Ekim 2010 2-3 dakika 13 öyküsü var.
Yorumlar