Sessiz Çığlığım

Aşağıda yazdığım öykümü ne pek bilemem ama sonucda içimden gelerek yazdığım bişe


Ben basit bir memurum. Belki memurluk güzel bu zamana bakıldığı zaman. Yanlış olmasın aslında gerçekten güzel bir meslek ama bu mesliği durgun bir ilçede yaptığınızda inanılmaz bir derecede eziyet haline geliyor. Memurluğu yaptığım ilçede bir günümün diğer günden ve günlerde hiçbir farkı olmuyordu. İşden eve evden işe hiçbir aktivitesi olmayan bu yerde belki coğunuz niye aynı yerde duruyorsun güzel bir işin var başka yere tayin isteyebilirsin diyenler olabilir. Gercekde sizin düşündüğünüz gibi aslında. Güzel bir işim var ama tayin isteyemiyorum çünkü burda beni tutan bişe var adını daha anlayamadiğim ama sürekli içimi yiyip bitiren bazen ağlatan bazen güldüren dedim ya adını koyamadığım bir şey. Galiba aşk. Oda kendi halinde ufak bir marketde çalışan daha 18 sinde biri. Yanımdakiler nedense bizi pek layık görmüyorlar. Neymiş efendim.. Ben memurmuşum ve kendi dengimi bulmaya çalışacakmışım. Böyle bir ilçede bundan büyük şans olamazmiş. Altında lüks arabam lüks bir evim olurmuş zamanla. Belki doğru ama bana görede lüks arabam ve lüks evimin hariçinde mutsuz, içi her zaman kanayan biri olarak kalacağım.Eve gittiğinde insan güler bir yüz, sıcak yemek, sıcak bir aile ortamı ister yani daha doğrusu ben öyle istiyorum. Benim memur bir hanımım olmus arabam param evim olmus ama mutsuz olmuşum neye yarar ki...
Belki bu yazı biraz saçma belki ünlemi düşük belki yüklemi belki gercekden aşırı derecede sacma güzel işin var bir sürü işsiz var önce şükret halini diyenlerimiz olacak ama benim bu yazıdaki kastım içimden geldiği şekilde ve hiç düşünmeden şunu sil bunu sil demeden yazdığım bir yazı belki sacma ama içimden gelen bişe. Bunu yazan ben olmayabilirdim sonucda konu iş sahibi olan yada olmayanları ilgilendiren bir konu ben sadece şuanki durumumu yazmak istedim. Belki bir yardım çığlığı biliyorum ama Sizce herşey paramı? Siz benim Yerimde olsanız ne yapardınız ?

28 Temmuz 2009 2-3 dakika 2 öyküsü var.
Yorumlar (1)
  • 15 yıl önce

    sanki yüzlercesinin okuyacağı bir yazı değilde dosttan tavsiye isteyen bir mektup olmus sizin yazınız. öylesıne içten samimi. bu yüzden teşekkür ediyorum haddim olmayarak yazacağım cümlelerimi de umarım siz samimi bulursunuz. mal sevdası ömrünüzü tüketir gönül sevdası ise ruhunuzu bezdirir ah'larla vah'larla. sıcacık bir tebessümle karşılaşacağınıza ve bunu da verebileceğinize inanıyorsanız eğer, ilerde bunun hasretini çekme zahmeti olacaksa neden şimdi yaşamayasınız neden güzellikleri erteleyesiniz ki bir başka bahara. bir kap yemek bir gülücük belki daha ne sıcaklıklar var düşlediğiniz ama empoze edilen bir direksiyon ve dört tekerin peşinden gitmek istiyorsanız yine de siz bilirsiniz. ya gümleyiverirse o da. gönülde gitmiştir o vakitte kime ağlayacak bu biçare. saygılarr