Sevim

adı sevimdi .
Kısacık sarı saçları düzgün vücudu ile dikkat çekiyordu.Yürüyüşü oturuşu dünyayla hiç bir bağının kalmadığını boşvermişliğini fazlasıyla ortaya koyuyordu. Elinden düşürmediği birbirine eklediği sigarayı içerken yüzü dahada inceliyor yanakları birbirine yapışıyordu. Sigarayı içmiyor emiyordu adeta.
Üstündeki varla yok arası şeffaf geceliği ile futursuzca bacaklarını açmış merdivende oturuyordu.
Pembe patrondu. Sevim’i beğenerek çok iyi iş yapacağını anlayarak satın almıştı. Akşamları müşterisi kuyruk oluyordu. Diğer kadınların kazancı düşmüştü ama Pembe'nin korkusundan seslerini çıkaramıyorlardı
ama kerhanede hiç bir güzellik uzun sürmezdi.
Sigarasın basamaklarda söndürüp bir fiskeyle ileriye fırlattı. Bir haftadır buradaydı ama ilk o zaman gördü onu, iri yarı karayağız ceketi omuzlarında sağdan soldan verilen selamlar alarak onların evine doğru geliyordu. İyice yaklaştığında gayri ihtiyari bacaklarını toplayıp başını öne eğdi. Kendisine baktığını hissetti küçüldü.
Reşit beş basamaktan oluşan merdiveni çıkıp odayı işarete etti.
Pembe odadan çıktığında alı al moru mordu gözlerinden ateşler çıkıyordu.
Sevime seslendi, Reşit in kaldığı odayı işaret etti.
O akşam Sevim odadan hiç çıkmadı.
Pembe başına aldığı belayı o zaman anladı.
Pembe reşitle dost hayatı yaşıyordu. Yiğit gözünü budaktan sakınmayan, şehirde saygınlığı olan bir kabadayıydı. Dost parası yemezdi. Pembe'nin koruyucu meleğiydi. Pembe'ye kimse yanlış yapamazdı. Haftada iki veya üç gün gelir sabaha kadar pembeyle kalırdı.
Ama bugün Sevim'i istemiş ve Pembe hiç bir şey diyememişti.
Sonraki günde aynı şey daha sonraki günlerde de aynı şey yaşandı.Sevimi alıyor odaya kapanıyorlardı. Reşit haftalardır eve de gitmiyordu. Kahvehanede otururken Vakkas'a bu kadın farklı demişti. Kitaplardan siyasetten tiyatrolardan sinemalardan konuşuyor demişti.
İyice tutulmuştu Sevim'e.
Sevim de tuhaflaşmıştı. Boşvermişliğin den sıyrılmış görünüşüne önem vermeye başlamış,kadınlarla kahkahalı şakalı sohbetler yapıyor olmuştu.
Yine de uzun zamanını odasında geçiriyor, cok zaman müşteri de kabul etmiyordu.
Reşit basamakları çıktı etrafa baktı. Sevim odasındaydı herhalde.
Pembe hemen ayaklanıp salonun ortasında durdurdu.
Bu akşam bana gel dedi. Reşit omuzlarından tutup yana çevirip odaya yöneldi.
Kapıyı açtı,Sevim alelacele bir şey attı çantasına, hoş geldin dedi.
yatağa oturdu bana bir kahve yap dedi. Sevim hemen deyip odadan çıkıp çay ocağına yöneldi. Uzandı çantayı açtı bir resimdi. Bir subay resmi. Dikkatli baktı. Albay. Resmi yatağın üzerine koydu.
Sevim kapıdan elinde kahve ve bir bardak suyla geldi. Resim yatağın üzerindeydi
Kim bu ?
Babam.
Kızmakla ağlamak arasındaki gözlerini Reşite dikmişti.
nereden geldi kimdi nasıl oldu bu yol mu kendisini buldu yoksa kendi mi bu yolu buldu?
Sormamıştı.
Geceleri birlikte olup Sevimin sıcak sesinden kitapları, tiyatroları sinemaları dinliyorlardı. Hele filmleri yaşarcasına anlatması müthişti.
Sevim hala uyuyordu. Giyindi salona indi. Etrafta kuruması için asılmış çamaşırlar ağır bir kokuyla karışık sabun kokusu,ortada eli belinde meydan okurcasına duran Pembe.
Omuzları düştü, ellerini belinden indirdi. Gel odama konuşalım biraz dedi.
Odaya girdiler, benden soğudun dedi. Hiç mi kıymetim kalmadı yanında ?Ben senin için neler düşünüyorum sen neler yapıyorsun bana?Yeni yetme bir orospuya değiştin beni.
Reşit susuyordu.
Bak param var. İki ev alayım sana. Nişanlınla evlen bir evde onlar otursun bir evde biz oturalım. Hem bir elin yağda bir elin balda olur.
Reşit ayağa kalktı kapıya yürüdü.
Satarım sevimi dedi sert bir sesle. Hem de namlı bir kerhaneye belkide soğukoluğa .
Yediği tokatla gardroba kadar savruldu. Karyolaya tutunup kalktı dudağı patlamiş burnu kanıyordu. Yastığı alıp yüzünü kapattı.
Ellerinden tutup pembeyi ayağa kaldırdı. Ev mev istemem ,sevim giderse duruma bakarız. Sevimin borcunu sil bırak gitsin.
Otobüs terminalinde taksiden indiler. Sevimin küçük tahta valizini muavine verdi. Sarılıp boynunu koklamak isterdi. Olmazdı,şehir küçük ve o kabadayı Reşitti.
Tokalaşmadılar.
Sevim otobüse binerken arkasın döndü sigarasını yakıp yürüdü.

15 Aralık 2021 3-4 dakika 16 öyküsü var.
Yorumlar