Sonsuzlukta Gizli 1

Ününün doruk noktalarındaydı. Hayranlıkla söz ediyorlardı ondan. Gizemli çekiciliğine esir düşmeyecek hiç bir erkeğin olamayacağından söz ediyorlardı. Adını ilahi bir sözcük gibi mırıldanıyorlardı. Ben de diğerleri gibi onunla tanışma planları kurdum. Onun izini sürmek hobi olmuştu. Onun geçtiği yerlerden geçmek için, onu uzaktan izlemek için ve tabi onunla tanışmak için neler yapmadım ki..

'Ne çok su' dedi. Mavi tülden şalı, o zarif boynunda bayrak gibi dalgalanıyordu. Bu an için neler yapmamıştım, şimdi tek kelime edemiyordum. Bir gemi yolculuğuna çıkacağını öğrendikten sonra borç harç bilet almıştım. Aynı gemideydik, şimdi yanyanaydık ama ben kımıldıyamıyordum, konuşamıyordum. Hayallerimde hep topak üstündeydik belki ondan ve beni deniz tutmuştu, midem bulanıyordu.

'Beni aramıyor muydun' sözleri bir sorudan çok şefkatli bir emir cümlesi tonundaydı. Ne dediğimi hatırlamıyorum. Zaten benim dediklerimin hiç bir önemi yok bu öyküde. O konuştu, ben büyülenmiş gibi dinledim hep.
Ona aşık olduğumu söyleyebildim ama, evet bunu söyledim, dupduru 'sizi seviyorum' diyebildim. Gözgöze geldiğimiz ilk anda iliklerime kadar hisettim bunu.İnanılması güç bir güzellikteydi, tarih boyunca yaşamış tüm ölümsüz güzellerin doğaüstü çizgileri onun yüzünde toplanmıştı sanki,
gözleri karanlık göller gibi kopkoyuydu ve bu gölleri gölgeleyen kirpiklerini kırpıştırarak bana, taa içime işleyen bakışlarla baktı.

'Bana aşık değilsin' dedi.'Filmlerdeki kadına aşıksın, bir hayale'. Sinema artistiydi bu doğru ama filmlerdeki kadın, bu kadındı.O soylu yüzü, elleri, kuğu boynu ve koyu bakışlarıyla karşımdaydı..
'Aşk, aşklar insanların ateşle arzuyla, tutkuyla , hasretle yanması için yüreklerine gerekli besin maddesi gibidir. O besin maddesi, yaşam için gereklidir'.dedi cümlesinin devamında
'Ben bu besin maddesine aşığım, aşka aşığım o yüzden bu mesleği seçtim tek bir hayat doyuramazdı beni yüzlerce aşk yaşamalıydım ve hayat bu arzum için çok kısa o yüzden hep aşk filmlerinde oynadım. Filmlerdeki aşkı yaşadım, aktöre aşık oldum, gerçeğe taşıdım. Aşkları emen vampir gibi emdim.Tutkulu güçlü bir şeyler yakaladım mı bırakmadım, bu aşka hayat veren neyse o şeyle beslendim . Kadavraya dönünce, fırlatıp attım. Senin gibi hayranlarım arasından seçtiklerimde oldu. Bendeki gizemle, şeffaflık ve hayalcilikle sahicilik birbirine girdiği için yaşanılan anlarda, hep arzulandım, ünüm katlandıkça katlandı..''

Onlarca hikaye anlattı bana, çeşit çeşit adamlar. Hepsi bu rüya gibi aşklarda bir başkası olma arzusunu onun sayesinde doyurmuşlar, film gibi aşk yaşadıklarını düşünmüşler. Birer, birer sınıfta kalmıştı sonra hepsi..
''Renkli elma şekeri peşinde ki çocuklar gibi peşime takılıyorlardı, elde ettiklerini zannettikten sonra ise birdenbire büyüyorlardı.Elma şekeri isteyen çocuk ben, elma şekeri onlar.Aşklarını hemen unutuyorlardı.Oysa benim için aşk ......''
Konuşmasının ritmiyle kendimden geçmiş, gözlerinin içinde kendimi yitirmiştim..Aşklarını, heyecanlarını, tutkularını, ısdıraplarını ruhumda hissetmiştim.Bir beyaz kağıt kadar boşalmış zihnim, onun anlattıklarıyla dolmuştu. Ve sorguluyordum, bütün bunları bana neden anlatıyordu..


DEVAM EDECEK

13 Kasım 2010 3-4 dakika 15 öyküsü var.
Yorumlar