Soylular Kokteyl Vermiş

Ankara'dayız! SHP-CHP nikah kıydılar. Bugünün Baykal Muhalifleri o günlerde parti içerisinde Karayalçıncıları avlıyor. Muhalif toplantılar Ankara'da ofislerde sürüyordu. ÖDP ?ye geçecek ekibimizle yüksek kaldırımlı, bol ışıklı Merkez Sol davetlisi olarak Başkent gecesine katılım sağladık.

Kokteyl bilmiyoruz,rakıya suyu katar,beyaz peynirle,turşuyla yuvarlamaya alışmışız.Deniz kıyısı ya da yayla yolunda soğuk çeşme başlarını yurt eylemişiz.

Şık giyimli baylar,bayanlar arasında yeşil parkalı,ayaklarda postal,saç ,sakal iç içe geçmiş üç adam öylece bakıyoruz salona..

Yıldızlı gece, yüksek sohbet düzeyinde ilerliyor, biz henüz alkole ulaşamadık. Garson bulamıyoruz. Ayak sohbetleri beyaz saçlı adamlarla sarışın bayanlar arasında kümeler halinde sürüyor. Biz üç kişiydik. Nazlı can-Bedir han birde ben misali. Açlık mideye inmiş boğaza dayanmış şekilde. Dil Tarihçi arkadaşım, Gazili yoldaşlar sabah bulgur pilavıyla güne başlamışlar, aşa ulaşmak zorunluluk arz ediyor.

Dev salonda masaların üzerinde ki nefis yiyeceklerin üstlerine diş karıştırıcıyı bastırmışlar. Yavaş adımlarla masaların birine çöreklendik, Piranha bize gülümsüyor olmalı, birkaç dakikada masa üzerimde sadece peçeteler kaldı.

Mideler karnavalı sürerken kalın bağırsaktan gelen ses,geceye damgasını vurdu.Alkol zamanı gelmişti;

--- Bir duble rakı lütfen

Adam kaşları çatıyor, yaşlı bakışlara üzülmedim değil.Bu yaşta hala çalışıyor,tam bir emekçi.Birde adama Frank giydirmişler.Egemen işte,Kent soyluları işte böyle acımasızlar.Keşke ondan istemeseydim yakışmadı bana.Lakin tüm Frank giydirilenler de ona yakın yaşta.

Neden garsonlar orta yaş üzeri seçilmiş ,şaşkınım.

Beyaz gömlekli papyonlu garson;

---- Genç adam sen benim kim olduğumu biliyor musun ?

----- Emekçi yoldaşsınız,affedersiniz,kendimizde alabilirdik.Sizi burada çalıştıranlara yuh olsun..

-----Ben,Ankara bilmem kaçıncı dönem senatörü Orhan.....

Senatör mü ? O da ne demeye ne hacet. Utancımı gizlesem mi?

---Çok özür dilerim, ben sizi garson sandım, neden böyle giyindiniz anlayamadım, Fransız uşaklara dönmüşsünüz.

---- Terbiyesizlik yapma genç adam.

Haklıydı, çok büyük bir kabalık içine düşmüştüm. Çıkış yönü işareti alınca, Sakarya Caddesinde bankın üzerinde biralara kavuştuk. Derin sessizlik karşımızda eli çenesinde ki düşünürün anıtıyla, yüksek gülümsemeye dönüştü.Ankara güzelde zabitleri pek yaman..

13 Şubat 2013 2-3 dakika 18 öyküsü var.
Yorumlar