Üç Gülün Rengi Sarı - 5

"Bizi, çok korkuttun kızım derdin ne senin? Neden böyle bir şey yaptın? İntihar çözüm müdür? Şimdi anlat bakayım kim ve ne yaptı sana?"

Küçük zenci kız tir tir titriyor ve içini çeke çeke ağlıyordu.

"Halil abi anlatacağım ne olursa olsun..." dedi.Bitkin ve ürkek bir tavırla.

'Şu okulun İngilizce öğretmeni var ya Nikilıs diyorlar... '

' Mr.Hamdi'mi? Eee n'olmuş? '

'Beni, her gördüğü yerde sıkıştırıp taciz ediyor,aylardır devam ediyor bu durum.'

'Vay şerefsiz vay...zaten sapık olduğu her halinden belli...birkaç defa anahtarını verip evine koli göndertmişti.Duvarlarında çıplak zenci karı resimleri vardı.Şimdi anlaşıldı sana olan ilgisi...Vay pe..venk vay...'

'Eeee ya bu gün ne oldu?'

'Sabah kalkıp kahvaltıya geçtikten sonra, etüt için salona geçtim.Kimseler yoktu. Oturup ders çalışmaya başladım. Birden kapı açıldı,kapıya doğru baktım Nikılıs denen hoca yavaş yavaş bana doğru geliyor.Ayağa kalktım ve kaçmaya çalıştım. Kolumdan tuttuğu gibi öpmeye,sarılmaya başladı.Kendinden geçmiş vaziyette beni soyundurmaya çalıştı.Elinden kurtulamayacağını anlayınca ayağına olanca gücümle vurdum,sonrada bacak arasına tekme attım.O yerde kıvranınca koşarak bu sınıfa geldim.Sonrası işte bu'

'Ben sana gösteririm Mr.Hamdi,küçük çocukları taciz edip korkutmak,onları hayatından bezdirmek nedir? görürsün'

Kucağına aldığı kzın saçlarını şefkatle okşarken,bir yandan da sinirli sinirli kafasını bir o
yana bir bu yana sallıyordu.

'Halil abi bak benim bir planım var ' dedim.
' Nedir kızım?'
'Bu küçük kızın adı ne abi?'
'Züleyha'

Olay yatışınca kantine indik.Halil abi çay ve simit getirdi. Yerken konuşmaya başladık.

'Züleyha, benim adım Ayla! bundan sonra sen benim en yakın arkadaşımsın tamam mı?'
'Tamam!'

'Yaşın kaç,nerelisin, nerden geldin? Anlatsana hele!'

On bir yaşındayım . Aslen Somali'liyim. Biliyorsunuz bizim memleket dünyanın en fakir ülkelerinden.Gelen yardımlarla idare eden bir ülke. Fakirlik, açlık, ölüm diz boyu. Annem ve babamda bu fakir insanlardan biri. Biz dört kardeştik; iki erkek, iki kız. Hepimiz çöplüklerden ekmek, yemek artığı ne varsa topluyor karnımızı doyurmaya çalışıyorduk.Ancak,toplumun tamamına yakını fakir olduğu için çöplüklere en ufak kırıntılar bile atılmıyor.Ancak birkaç zengin mahallesi var oraya gidiyorduk.Orası da kilometrelerce uzakta gidip gelene kadar tekrar acıkıyor,susanıyorduk.Öylesi bir günde, çöplüğü karıştırırken,çöplüğün ilerisinde bulunan binanın önünde bir araba durdu. Arabadan dört adam indi. Hiç böylesi insanlar görmemiştim. Hepsi soluk benizli,iyi giyimli farklı insanlardı.Ben de kardeşlerimle elimdeki ekmeği yemeğe çalışıyordum.Ayağımızda ayakkabı bile yoktu.Üstümüz başımız yırtık,pislikten kokuyorduk. İçlerinden en yaşlı ve göbekli olanı bana doğru gelmeye başladı. Korkudan ne yapacağımızı bilemez halde kardeşlerimle birlikte olduğumuz yere çöktük.Adam, yavaşça eğildi ve çenemi tutarak yukarı kaldırdı. Gözlerimin içine bakarak; yanındaki adama bir şeyler söyledi.Adam Somali'ce bana adın ne diye sordu?

'Züleyha' dedim.

O adam, diğer üç adama ne dediyse bizi aldılar ve o binaya götürdüler.Öncelikle elimizi yüzümüzü yıkadılar.Yemek yedirdiler.Üstümüze yeni kıyafet giydirdiler.O anı hiç unutamıyorum.Giydiğim ilk ayakkabıyı ve kabanı orda gördüm.Kardeşlerimle neye uğradığımızı şaşırmıştık.Somali'ce ismimi soran adama doğru gidip ona;

Kim olduklarını ve bizi artık bırakmalarını söyledim. Adam gayet gülümser vaziyette.Biraz daha bekleyin! Sizi evinize kadar götüreceğiz dedi.

'O zaman tamam ! dedim'
Geldiğimiz bu bina, büyükçe bir binaydı. İçerisinde bir çok insan vardı ordan oraya koşturuyorlardı.Neden sonra,o yaşlı adam geldi. Evimizin yerini sordular.Onlara kısa yoldan tarif ettim. Dışarı çıktık. Büyükçe bir kamyona bindirdiler hepimizi, yola çıktık. Başkent Mogadişu'nun arka sokaklarındaydı evimiz. Kamyon, sokağa girince ortalığı toz duman aldı.Yüzlerce çocuk kamyonun etrafını sarmıştı.



Devamı var

14 Şubat 2012 3-4 dakika 84 öyküsü var.
Beğenenler (1)
Yorumlar