Uçurtma

Yedi veya sekiz yaşlarındaydım o zaman. Küçük olmama rağmen, her şey çok net belleğimde. Unutmak istememe rağmen, bir türlü unutamadım o günü. Hafıza böyledir işte. Her zaman kontrol edemezsin.





Çocukluğumda en sevdiğim şey, uçurtmalardı. Rengarenk, semayı delip geçen uçurtmalar. Umudumu, sevincimi uçurduğum uçurtmalar.
Onları o kadar severdim ki... Bütün tatillerim uçurtmalarla geçerdi. Sanki kendimin de uçtuğunu hissederdim. Rüzgar, her zaman cömert davranırdı bana.
Aile de en çok babama düşkündüm. Hani herkes babaya düşkündür de, ben biraz daha fazla. Eve gelişini iple çekerdim. Geç geleceğini anlarsam, uyuyor numarası yapardım.
Sonra da gizlice yanına gider, yanağına bir öpücük kondururdum.
Babamda bana sıkıca sarılırdı.
İşte bir hafta sonu babam elinde bir torbayla geldi.
Bir şey demeden bana uzattı. Çocuğum ya hemen saldırdım.
Merakım üst noktadaydı.
İnanamadım, alev gibi kırmızı bir uçurtma vardı elinde.
Kendi elleriyle yapmıştı.
Tabi uçurtmayı görünce, her şeyi unuttum.
Onunla hemen uçmak istiyordum. İçimde önlenemez bir arzu vardı.
Babamda bunu anlayınca, beni alıp dışarı çıkardı.
Bizim orada bir sahil yolu vardı. Hep oraya giderdik. Yine öyle yaptık
Uçurtmanın ipini sıkıca kavradım.
Bir de isim takmıştım uçurtmaya. Fakat bir tek onu hatırlamıyorum.
Koşmaya başladım, deli gibiydim. Gülüp, bağırıyordum her adımda.
Gözüm hiç bir şey görmüyordu.
Babam da bana bakıp gülümsüyordu.
Sanırım o an kadar, bir daha mutlu olmadım.
Sahil yolunda iki cadde vardı bizim. Geliş, gidiş yönlü.
Cadde geniş, uçurtma uçurduğum kaldırım ise dardı.
İşte ne oldu nasıl oldu bilmem.
Uçurtmamın ipi, elimden kaydı. Caddeye yöneldi uçurtmam.
Ben de peşinden tabi.
Birden caddeye fırladım. O an, babam bana doğru atıldı. Beni kaldırıma savurdu.
Ona çarpan arabayı çok net gördüm.
Fakat babamı bir daha görmedim. Belki beni kurtarmıştı, ancak neyle yaşamak zorunda bıraktığının, farkında değildi.
Kocaman bir suçluluk duygusuyla.
İşte o günden beri, uçurtmalardan nefret ettim.
Bir daha ne uçurtma uçurdum, ne de ben uçabildim.
Babamı ise hala çok özlerim.

05 Eylül 2008 2-3 dakika 40 öyküsü var.
Beğenenler (1)
Yorumlar