Unuttum Diyen Yalancıdır

İnsan asla unutmaz. Unuttuğunu söyleyerek ya yalan söyler, ya da kendisini kandırır. Unutmak diye bir şey yoktur. Unuttuğunu söyleyebilmek belki biraz cesaret göstergesi, belki biraz inatçılık...

Geçenlerde unuttuğumu düşündüğüm birçok şeyi aslında bal gibi hatırladığımı fark ettim. Kim unutabilir ki çocukluğunu, dedelerini, ninelerini, oyuncaklarını, ilkokul günlerini, ilk sıra arkadaşını, ilk lokantada yediği yemeği, sevgililerini, yarenini? Var mıdır, unutan acaba çok merak ediyorum!

Unuttum diyenlere hep yalancı gözüyle bakar oldum!

Bu belki de psikolojik hallerimden kaynaklanıyor ama unuttum diyenler de hiç doğrucu değiller, bunu da kabul etmek gerekiyor.

Unutmak dedim de, cidden unutmayı başaranlar var mı, aramızda? Varsa eğer, bunu nasıl başardılar? Ne yaptılar da bu kadar üst düzey bir olmazı, olur hale getirdiler?

O kadar çok şarkılar, türküler var ki bu konu için yazılmış söylenmiş, onlar bile 'insanın unutmayacağının, unutamadığının' en büyük kanıtı olabilir.

Mesela ilk aklıma gelen ve şu an dinlediğim şarkı münasebetiyle Murat Göğebakan'dan 'unutur muyum seni' ne güzel yazılmış, ne güzel yorumlanmış, harika bir şarkı. Zaten aslında bugün farklı bir konuda yazacaktım ama radyoda bu parça çalınca, gündemim değişiverdi. Zaten her insan gibi unutmak veya unutulmak üzerine birçok anım olunca, kaçınılmaz sona gelinmiş oldu. Unutmak ve unutulmak aslında üvey kardeşler gibi görünseler de tek yumurta ikizi olduklarından adım kadar eminim...

Unuttuğumuza kendimizi inandırırız da karşımızdakiler bunu hiç yutar mı, bence yutmazlar!

Çünkü insan kendinden bilir işi, ben ne zaman unuttuğumu söylesem, kendimle bir savaş başlamıştır, unutmadığıma dair ve ikilemde kalır duygularım. Duygular ne güzel şeyler aslında, insanı yaşatan, insanı besleyen ama aynı zamanda yaşlandıran.

Bir sözüm aklıma geldi şimdi 'duygularıyla yaşlanır, insan' demişim günün birinde, o zamanlar henüz gençtim ama bu gün geldiğim noktada, doğru bir düşünceyle söylenmiş olduğunu daha iyi anlıyorum. Belki de bazı gerçekleri, insan yaşlandıkça kabul etmeye başlıyor olabilir, ne dersiniz?

Unutulmak ve unutmak yalanına inanmayan, bunun doğru olmadığını bilen, kavrayan herkese mutluluklar diliyorum. İçinizdeki savaşı bir gün kaybedeceğinizi siz de çok iyi biliyorsunuz, boşuna direnmeyin, insan ne unutur, ne de unutulur içiniz rahat olsun!

Unutmak bu kadar kolay olsaydı, herkes hayatını kolayca sıfırlar ve geçmişe dair hiçbir şeyi taşımazdı kalbinde! Taze düşünceler, taze duygular yaşanamaz mı? Yaşanır elbette, bu her zaman mümkün ve öyle olmak zorunda. İnsan geçmişte değil, gelecekte yaşamalı, bunu sonuna kadar savunurum her platformda ama unutmak ve unutulmak diye bir şeyin mümkün olmadığını da bir şekilde kabullenmek zorundayız, değil mi?

Geçmişi yanımızda taşısak da geleceğe umutla ve yeni duygularla yeni adımlar atan herkese gönül dolusu tebrikler...

13 Kasım 2017 2-3 dakika 29 öyküsü var.
Yorumlar