Vefa Borcu

Beni her gördüğünde, gözümün içine baka baka "Sana vefa borcum var," deyip duran patavatsız bir emekli amca var bizim iş yerinde. Ne borcuymuş, ne vefasıymış bir türlü çözemedim ama adam lafı ağzından düşürmüyor. Neyse…

Akşam iş çıkışı, serviste herkes yorgun, gözleri kapanmak üzere derken bizim amca, cebinden telefonunu çıkarıp yüksek sesle konuşmaya başladı. Öyle ki, servisteki herkes ister istemez kulak kesildi. Dakikalar önce karısının hastalığından, evdeki dertten, geçim sıkıntısından yakınan adam, birdenbire bambaşka birine dönüştü.

“Sen benim canımsın… Dünyamsın… Yıldızımsın…” diyor, araya utangaç kahkahalar serpiştiriyor. Yetmedi, “Sen olmasan ben ne yaparım? İşe başvuru formumu sen doldurdun, banka hesaplarımı sen hallettin, telefonum bozulduğunda sen tamir ettirdin. Sen benim elim, kolum, gönül yoldaşımsın!” deyip durdu.

Serviste çıt çıkmıyor, herkes göz ucuyla birbirine bakıyor ama gülmemek için dudaklarını ısırıyor. Beş dakika önce hasta eş, zor hayat, borç harç anlatan adam, şimdi bir kör âşığa dönüşmüş, tam bir romantik beyefendi kesilmişti.

İçimden “Demek ki aşkın yaşı yokmuş, patavatsızın bile gönlünde kelebekler uçuracak biri varmış,” dedim. Bizim amca ise servisten inerken bana yine göz kırpıp, “Sana vefa borcum var evlat,” demeyi de ihmal etmedi.

Ayrıca bana güzel bir kalem hediye etti kendisine çok teşekkür ediyorum,bu kalem ile nice güzel hikayeler yazmak umuduyla...

Eşine acil şifalar diliyorum.

30 Haziran 2025 1-2 dakika 664 öyküsü var.
Yorumlar