Yabancı V

Yerleri paspasladı Jamie. Yıllardır bu rüyayı her gün görüyordu neredeyse. Ama tuhaf bir şey olmuştu. Son üç gündür hiç görmemişti. Rahatlık da değildi içindeki huzursuzlukta. Anlam veremiyordu bir türlü buna. İç sıkıntısına da benziyordu oysa boşvermişliğe de. Sonra Elen çıktı geldi. ?Dünya ne garip!' diye düşündü birden.
Bir yandan da işine devam ediyordu. Yeni gelen kitapları dizdi vitrine daha sonra. Epey vaktini almıştı bu. Gün iyice ağarmaya başlamıştı. Etraftaki esnaf da yavaş yavaş dükkânlarını açmaya başlamıştı artık. Yorulmuştu Jamie. Bir kahve aldı kendine.
Rüyayı gördükten sonra birkaç saat atamıyordu üzerinden bu dalgınlığı. Elen içeri girmiş ona sesleniyordu kendine geldiğinde. Kahvesi soğuyup gitmişti masanın üzerinde. Yarısına kadar anca içmişti oysa.
Gülümsedi onu öylece karşısında görünce. Pijamayla inmişti aşağıya. Onun pijamalarıyla. Uzun gelmişti ona. Paçalarını ve kollarını kıvırmıştı o da. Çok sevimli görünüyordu böyle: küçük bir kız gibi...'Niye böyle indi ki?'' diye düşündü sonra. ?Ya ne yapsaydı, ıslak gece elbisesiyle mi inseydi aşağıya?!' diye kızdı kendine sonra. Düşüncelerinden zor zahmet sıyrılarak
?Günaydın.'' Dedi ona.
- Günaydın. Dedi Elen. Elbisem kurumamıştı, dedi sonra sanki aklından geçenleri okuyormuş gibi.
Utandı Jamie.
- Önemli değil. Ayarlarız sana giyecek bir şeyler kahvaltıdan sonra, dedi.
- Teşekkür ederim. Dedi Elen. Ayrıca bana evini açtığın için de teşekkür ederim.
- Çok sarhoştun, dedi Jamie.
Yüzünü buruşturdu Elen.
- Kaç şişe içtiğimi hatırlamıyorum, dedi zoraki gülümseyerek.
Gözlerine bir hüzün yerleşmişti birden. Onun da bir hikayesi var, diye geçirdi içinden Jamie.
- Neyse, acıkmışsındır sen. Gel yukarı çıkalım da kahvaltı yapalım.
- Tamam, dedi Elen. Çok açım.
...
Jamie çay demledi. Peynirli krep pişirdi. Domates dilimlerken bir yandan bir şarkı mırıldanıyor arada da Elen'e burası hakkında bilgi veriyordu. Zeytin çıkardı sonra. Reçel koydu masaya.
Elen sürekli ?Bu kadarı yeterli.'' Diyip duruyordu.
Jamie de ?Kahvaltı en önemli öğündür.'' Diye tekrarlıyordu ona her seferinde.
...
En sonunda oturdu Jamie masaya. Sanki kırk yıldır birbirlerini tanıyorlarmış gibi sohbet ediyorlardı şimdi. İkisi de mutlu görünüyordu üstelik. Jamie bir yıldır hiç böyle eğlendiğini, gülümsediğini hatırlamıyordu. Elen bir daha asla bir erkekle yan yana gelmeyeceğim dediğinin üç gün sonrasında bir erkekle kahvaltı masasında kahkahalarla gülüyordu.
...
- Ne garip bir kızsın sen böyle, dedi Jamie.
- Bilmem... Dedi Elen.
- Bir yıldır hiç bu kadar eğlendiğimi, güldüğümü hatırlamıyorum, dedi Jamie.
- Kötü bir olay mı yaşadın? Diye sordu Elen.
- Evet, kız arkadaşımı kaybettim.
- ...
- Trafik kazası... Bir araba ona çarptı, kaçtı.
- Çok üzüldüm...
- Ben de...
- Herkesin bir hikâyesi var. Ama iyi ama kötü. Ama tatlı ama acı... Hayat, yaman bir çelişki...
- Peki, senin hikâyen ne Elen?
- ...

28 Aralık 2009 3-4 dakika 21 öyküsü var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (2)
  • 14 yıl önce

    Takip ediyorum bu öyküyü. Biraz yavaş ilerliyor ama ziyanı yok, bittiğinde baştan tekrar okuyacağım zaten. Hep bir beklenti içinde bırakıyorsun insanı: Ben de senin gibi "sonu" demeden yapamayacağım:) Sonu?

  • 14 yıl önce

    Aslında yavaş ilerlemesi beni de rahatsız etmeye başladı. Ama yapabileceğim bir şey yok. Yazmaya başladığımda kendimi rahatsız hissediyorum. Öbür taraftan bir şeyleri kaçırıyormuşum, bir şeylerden geri kalıyormuşum gibi geliyor. Suçluluk duygusu çörekleniyor içime. Ama 20 Şubat'a kadar bitmiş olacak. :)