Yasak aşk/Keşke

Keşkeleri ben de senin gibi hiç sevmem! Ama bazen insan o keşkelere öyle bir sarılıyor ki, öyle bir yapışıyorsun ki; şu an her keşke dediğimde, kendimle dalga geçiyorum...

İçimdeki his öylesine tuhaf ve tozlu ki, bu durum en umarsız etlerimi bile kamçılıyor...
Yine bir bilmiyorum bilmecesi işte.

Gemisiz yelken olmak ne zormuş. Bak, yine keşkeye avuç açtım. Zaten hiç bir zaman gözlerindeki yağmuru yeşil diye tahmin edemedim ki! Senin gibi gözlerim bulutlara hiç yükler dolu bakmadı ki! belki de ben hiç sen olamadım...

Aslında ben şımarmakta istemiyorum çünkü; benim şımarıklığımın sınırı yoktur, şımarırsam eğer hayatın kendisi bile hafif kalır yüreğimde...Ne garip değil mi! Sanki herşey bir rüya biz de iki deli oyun çocuğu, ölüme bile gülümseyecek bu cesareti kimden alıyoruz ki!

Neden bu rüya hiç uyanmaz. Adını bilmediğim bir cennetin içinde sanki gel-gitlerdeyim...
Bazen seni öpmek, sana dokunmak, yanyana durmak, nefesini koklamak, saatlerce sesinde volta atmak, ve hiç bir şey düşünmeden sadece sana bakmak oluveriyor içimdeki hayat. Aklıma kusan her ayıba, her günaha gülerek aşıyorum bir adım ötesindeki hayatların kalplerini...

İçimdeki bu çoşku fırtınalanırken, doğrusu hiç kimseyi düşünmekte istemiyorum. Adını bilmediğim maviliklerin gizemin de saatlerce konuşmak istiyorum, hiç susmaya mola vermeden!

Bazen de seni; sen kadar düşünüyorum değerindeki bütün tılsımları içimde saygılıyorum, önemsiyorum. Korkuyorum hem çıra gibi yanmaktan, hem mum gibi sönmekten! Kendime sormuyor da değilim hangisi daha acı verir, ya da mutlu eder diye...Yine bir bilmiyorum çıkmazı işte...Bu ucu mavi mektuptaki her kelime saklambaçlı zaten...Hangi cümleye kıyafet giydirsen ben! Ama kapısını çaldığında herşey buhar!

Dediğin gibi bir adım önümüzdeki yüreklerin kalbini delmektense, çivilemek en iyisi zamanı, ne virgüle sığınarak, ne de noktaya dilenerek! Belki de bu hisssin adını yarın koyacak, belki de hiç uyanmadan boğacak, ne olursa olsun değerin içimde daim, hissim ölümsüz kalacak...

Keşke sen evli ben nişanlı olmasaydık...Hayat neden böyle alabora eder ki insanı!

13 Haziran 2010 2-3 dakika 3 öyküsü var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (5)
  • 14 yıl önce

    keşkee diyeceğim kısaca

    kutlarım akıcı bir anlatımla güzeldi öykü

    saygılarımla

  • 14 yıl önce

    "Keşke sen evli ben nişanlı olmasaydık...Hayat neden böyle alabora ederki insanı!"

    Sevmenin en zor hali..

    Sevmişse iki gönül birbirini ayrı ayrı unutarak mı geçmeli ömür..

    İki kişi mutlu olsun diye diğerlerine mutsuzluk mu yaşatmalı,zor durum velhasıl..

    Keşke daha önce karşılaşmış olsalardı..

    Kutlarım Oktay..

  • 14 yıl önce

    Biraz mektup biraz da dök içini rahatla gibi...yüzleşmek.. keşkesiz bir yaşam olması dileğiyle..

  • 14 yıl önce

    ömrümüz oldukça, keşkelerimiz de hep olacak...🙂🙂

    tebrik ederim kardeşim....harika bir öyküydü...👑👑👑👑👑

    başarılarının devamını dilerim

    sevgiler

  • 14 yıl önce

    Güne düsen öykünün sahibine tebrikler. Ah su keskeler ah 😊