Yaşlı Deli
Adam oturuyordu orada.Üstü başı pislik içindeydi; teninin görünen kısımları da kapkaraydı.Eski bir binanın merdiveninde elinde şarabı ve sigarasıyla oturuyordu.
Kadıköy'de çok görmüştüm onu ama bir türlü onunla oturup sohbet edememiştim.Adamın oturduğu merdivenin karşısındaki binanın merdivenine oturdum.
Adam hayatından o kadar memnundu ki ben de onun gibi olmak istedim.Hiç bir derdi yokmuş gibiydi,sanki harika bir hayat yaşıyordu.Tabakamı çıkarıp
tütün sarmaya başlamıştım ki adamla göz göze geldik.<Neden tütün sarıyorsun?> dedi.<Çünkü böylesi daha ucuza geliyor> Cevabımı pek umursamadı.
Elindeki Altıntepe marka şarabından bir yudum aldı ve ardından sigarasını içmeye devam etti.Hiçbir şeyi umursamıyor gibiydi.Onun O kapkara suratına baktıkça
huzur buluyordum.Adam oturduğu yere o kadar uyuyordu ki bu sahneyi bir tabloya benzetmiştim.Eski bir sokak,çok karanlık,sokağın rengi bile çok
farklı bu dünyada değilmiş gibi ve sokağın ortasındaki binanın önünde oturup içen bir evsiz.İlk defa içtiğim bir sigaradan bu kadar keyif almıştım;çok güzel bir tabloyu seyrediyordum.
Adam,sigarası elinde,kamburunu çıkartarak öne eğilmiş şekilde oturup sokağın sonundaki karanlığı izliyordu.
Ne düşünüyor bu herif diye sordum kendime.Ne düşünüyor bu yaşlı deli! Aniden gözgöze geldik.<Ne öğrenmek istiyorsun?>dedi.<Hikayeni merak ediyorum>
Şarabından büyük bir yudum aldı.<Ben yaşıyorum>dedi.<Sadece yaşıyorum.Siz aptallarsa yaşadığınızı sanıyorsunuz.Sizler çalışmak için yaşıyorsunuz.
Çalıştıkça yaşayamadığınızın farkında değilsiniz.>Çok sakin konuşuyordu.Yeni bir sigara çıkardı.Konuşurken arada sigarasını ve şarabını içiyordu.<Benden tiksinmezsen şarabımdan içebilirsin.>dedi ve şişeyi bana uzattı.
Normal zamanda böyle bir adamın şişesinden asla içmem ama bu farklı bir zamandı.O güzel tablonun içinde artık ben de vardım.Bir sigara daha sarıp şaraptan içmeye başladım.
Adam,o sarı dişlerini göstererek gülüyordu.Bu çirkin adam bana nasıl bir melek gibi güzel gözüküyordu? Adam birden ciddileşerek konuşmaya başladı.
<İnsan koskocaman bir haftanın sadece bir gününü kendine ayırabiliyorsa ve o gün de sadece yatıp dinleniyorsa bu yaşamak değildir.
Ben çalışmayı,topluma ayak uydurmayı reddettim.Ne bir din için ne de çalışmak için yaşıyorum.Sizler gibi değilim ben.
Ben sadece yaşıyorum işte benim hikayem bu>dedi.Böyle bir evsiz,pislik içinde olan bir insan nasıl böyle düşüncelere sahip olabilir? Bu yaşlı deli nasıl olur da
benden daha zeki olabilir? O adam çok cesur ve zekiydi.Herkesin gözünde bir sokak serserisi,bir evsizdi ama belki de aslında hepimizden daha çok çözmüştü bu hayatı.